Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Futbol sizce haram mı ?
Tekil Mesaj gösterimi
  #21  
Alt 28.12.22, 22:49
mekan58 mekan58 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 07.06.16
Bulunduğu yer: Tr
Mesajlar: 625
Etiketlendiği Mesaj: 7 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ulucayto Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
senin bilgilerine ben benim bildiklerimi sanırım sen sahip değilsin
amacımız zaten hak kın yolu niyetimiz de belki nefis belki rahmani tarafın yonlendirmesi var o yüzden birbirimizi üzmektense ki onlarca ayet hadis rivayet kanıt vb. getirsemde
siz ayetle bana demi vurdunuz bende şeyhül islam değilim ki
kesince bir karar vereyim...


"Ankebut suresi 64 de dünya hayatının oyun ve eğlence den ibaret olduğu ve asıl hayatın ahiret hayatı olduğuna dikkat çekilerek ifade buyrulmuş."

bende ekliyim hata bir kaç ayet size destek olacak görüşünüze

"Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım"
"Ümmetlerden her birinin bir yönü vardır, o ona yönelir, haydin, hep hayırlara koşun, yarışın. Her nerede olsanız Allah sizi toplar, bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir."

Kardeşim , siz neyi bilir iseniz bilin ben neyi bilirsem bileyim sen havas ilmiyle dolu olsan ben şeriat İlmiyle dolu olsam da zahirî ilimlerde şeytan bizim zahirdeki ve hatta yüzlerce âlimin zahirdeki ilmini de hesab etsek yarışa girer ve geçer. Havasdaki bazı sırlı şeylere belki vakıf değildir amma ki zahirde yani açık olan bilinen her bilgiye vakıf. Şeytan marifet makamında 700 dereceye kadar taklit ederek yükselebildiği bilinir. Bu aynı zamanda uyarıdır.
Buna en yerinde örnek Abdulkadir Geylani hazretleri nin başına gelen hadise. Şeytan Nur şekline girip de ona ben senin Rabbinim ibadet taati namazı bırakmasını istemesi. Aklına Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et ayeti gelince anlıyor iblis olduğunu bu da bir imtihan.. Bu Kıssadan bize ne hisse verilir, nedir biz ne haldeyiz.
Allah öyle zatlar a yardım ediyor . Ayette ifade edilir Allah'ın dinine yardım edin ki Allah da size yardım etsin.
O mübarek zat lar nice makamlara erişip helak olmamış. Makam mevki, manen yükseldikçe verilir maksadları makam değildi o zatların. Biz kim bilir değil o makamlar bi kaç keramet gibi şeylere erişsek övgü hâsıl olur ise yahut diğer nefsani hallerden biri dâhi zuhur edecek olsa helak olabiliriz..
Bilinir ki Allah ile kul arasında 140 bin hicab perdesi var 70 bini zulmetten yani nefisten 70 bini nurdan biz zulmetten olanlardan kurtulsak da elbette ki bu dahi çok gayret gerektiriyor nurdan perdelerden bi kaç keşif keramet gibi şeyler ile karşılaşacak olup da takılsak yani hoşumuza gidip de övgü Kibir hâli hâsıl olsa hemen aşağı iterler.
Bilmenin hiçbir önemi yoktur bilgi amele dönüşmedikçe. Önemi olsaydı şeytanın meleklere hocalık yaptığı herkes tarafından biliniyor. Öyle olsaydı şeytana faydası olurdu bilginin.
Biz bilgiyi övgü için, yarış için kullanmış olur isek birbirimize faydamız olmaz. Ayetde ifade buyrulmuş Her bilenin üstünde bir bilen vardır.
Başka ayette size ilimden az bir şey verildi.
Biz bilgi, üstünlük yarışında mıyız yada amacımız haklı haksız gayesi mi.
Bizim amacımız bilgi yarışı mı. Yarış halinde olacak isek yarışalım ama şu hususta yarış halinde olmamız daha yerinde ve faydalı olmaz mı
Onlar hayırda yarışır ifadesi var ayette. Bunu yapalım yapmak gerektiğinde halis maksad ile. Bunda da gösteriş hali hâsıl olabilir olsa da kontrol edebilmek, kabiliyetimize göre.
Biz bunda mı yarışıyoruz, hayır.
Üstünlük ise takva daha üstü vera ve zühd hâlleri.


(Zühd, Allah’ın sevdiğini sevmek, sevmediğini de sevmemek ve dünyanın helâlinden de sakınmaktır. Zira dünyanın helâline hesap, haramına azap vardır. Kendine acıdığı gibi, bütün Müslümanlara da acımak, haram sözden kaçtığı gibi faydasız sözden de kaçınmak, çok mal ve ziynetten ateşten kaçar gibi kaçmak ve dünyada emelini kısa tutmak zühddür.)
[Deylemî]

(Allahü teâlâ, bir kula hayır murad ettiğinde onu dinde fakih, dünyada zâhid kılar ve ona ayıplarını görecek basiret verir.)
[ Beyhekî ]


(İlim, insanı Allah’ın emrettiği şeylere götürür, zühd ise o şeylere erişilmesini kolaylaştırır)
Hz Ali (r.a.)


(İnsanların en akıllısı zâhiddir. Çünkü o dünyaya gönül bağlamaz)
İmam rabbani

(Zühd ile vera, her gece kalbleri dolaşır, iman ve hayâ bulunan kalblere yerleşir, böyle olmayan kalblerde durmaz, geçip giderler.)
[ İmam Gazâlî ]

Biz üstünlük yarışında olsak bu şekilde üstünlük sağlayalım ama içinde yine övgü olamaz. Övgü hususunda hadisler var mümin kardeşinin belini incittin hadisi misal.
Ayetler var övgü nün sadece ona mahsus olduğuna dair. Kibriya büyüklük ona yakışır.

Biz ne bilir isek bilelim amele dönüşmedikçe Kitap yüklü merkepler ayetine muhatabız demektir.
Şayet bunları ve dahi verilen tüm nimetleri Allah rızası için kullanır isek Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu ayetine muhatabız demektir..

Hz Ali r.a. der ki
İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı.
Ne demek şimdi bu.
Hz Ali noksan mı ifade etmiş yoksa o söz ona aid değil mi demeli.?

Bu sözde benim kanaatim vahded kokusu var.
Şöyle ki bize görünen ayrı ayrı fizik kimya coğrafya ve dâhi bir çok isim ile isimlendirilmiş olan ilimlerin bütünü birbirine bağlantılıdır tek bir çatı altında bulunuyor. Hz Ali tümünü bir olarak gördüğü için böyle ifade etmiş olsa gerek.

Sen diyorsun ki benim gerek bedenim gerek ise nefsimin istirahat hali hâsıl oluyor. Bu hususta bana ruhsat var mı.
Bedeni hususta şüphesiz haklısın.
Nefsani hususa gelir isek sen sosyal aktiviteler arayışı içindesin bunun nedenini sana söyleyeyim bir yahut bir kaç yakınının sana bu hususlarla telkin etmesi üzerine birazda şöyle yap demesi aklını kurcalar oluyor bunu iyi düşün kardeşim şeytan vücuda girecek açık kapı bulamadığında yakınlarımız ile yaklaşmak ister. Onlara fısıldar da bize öyle yavaş yavaş kapı açmayı dener. Ufak bir gedik açmak ister gemide açar ise büyütmek ister. Onun görevi o. peki bizim görevimiz ne. Bizde burada birbirimiz ile mi atışalım. Sen şunu bilmiyorsun ben bunu biliyorum sen şurada ben buradayım. Bu nedir tamamen zaman kaybı.
Bu boş vakitler hususunda onlarca hadis onlarca zatın sözleri var, boş vaktin değerine binaen.
Büyükler ne der gelin tanış olalım işi kolay kılalım. Amacımız bir olmalı yani madem halifelik insana bize verilmiş, Allahu Teâlâ yı temsil etmek. Gereği ne ise onu yapalım.

Cümleyi uzatmanın pek fazla önemi yok aslında. Belki boş konuştum onca yazı ile
sana kısaca şöyle deyim yaptığın her ne olur ise olsun yaparken şöyle düşünsen fena mı olur
Bu yaptığım iş e Allah ve Resulü razı olur mu diyerek düşünmeli ve her ne yapacak isek öyle yapmalı.
Bu minvalde yani bu düşünce ve doğrultuda yapar isek zararı olur mu. Amma ki tamamen İslâm da kolaylık vardır denilir. misal hastayız. Namazı tehir edecek olsak şeytan da gelip hastalara zorluk yoktur ayetini okusa ki bu vesvesedir. Ayete kulak verecek olsak ayet şeytan yapmaz diye düşünürüz öyle değil mi akıl mantık da böyledir amma ki bunun vesvese olduğu ifade ediliyor Muhyiddin Arabi hazretleri nin şeytanın hileleri eserinde. Nefsin istirahat etmesi yani hem sosyal aktiviteler hem diğer şeyler içinde bir takım arayış içinde olmak demek tamam seç içinden amma bil ki hadisde âlim ilme doymaz ifadesi var kardeşim.
Hz Ebubekir r.a. buyurur ki Dört şeyi dört yere bırakın; uyumayı kabre. Rahatı Sırat Köprüsüne. Övünmeyi mizana. Arzu ve istekleri cennete.

Biz bu ilimler ile eğer ki şeytanın ve nefsin fısıltılarını duyamaz isek bu ilimler bize fayda sağlar mı, bizi helak etmez mi, demek istediğim bu.
Bizim her eylemimizde gerek kalbimizi gerek vicdanımızı rahat ettiren her ne ise bize faydası olanda o olur.
Hadisde buyrulur seni vicdan azabında bırakacak bir şeyi yapma.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147