Alıntı:
Elmer Nickli Üyeden Alıntı
Unutturulduysa nasıl sorumlu olabilir ki?
|
Yaşanılan hiçbir şey silinmez unutulma hadisesi şöyle ki geçmiş hatıralarımızı düşünelim hepimiz gerek iyi gerek ise kötü. Bazen hatırlama olur bazen ise olmaz. Hatırlamamamız bir kalın perde misali çekilmiş olduğunu söylemek yanlış olmaz belki. Ve hatırlamaya yakın olan şeyleri ise ince bir perde demiş olsak hani deriz ya çoğu zaman hatırlamaya pek yakın olunan şeyler için dilimin ucunda diye. İşte böyle bir şey.
Bunların nedeninin şu olabileceğini düşünüyorum...
Bizim her anımız geçmişteki tüm anılarımızı ya hatırlatır ya unutulmasına neden olabilir.
Şöyle ki gördüğümüz her görsel ve duyduğumuz her bir ses hayatımızın akışına yani kaderimize de bu yön vermektedir. Yaşantılarımız manen şayet kalb den olunca maksadı niyetimiz halis olunca farklı bir pencere açılmışcasına buna yönelik geçmişteki şeyleri hatırlamaya sebeb olabilir bunu daha ileriye taşımayı mümkün hâle getirebilir isek nefsimizi en azından levvamenin üstünde tutabilir isek yavaş yavaş hatırlama yani perde aralanacaktır ve daha ileri hâle getirebilir isek o ruhlar âleminde olan konuşmayı da hatırlamak mümkündür. Bu makamda olan insanlar hiç şüpheniz olmasın ki var.
Yani bizde Hür irade ve akıl bulunduğu için sorumluyuz. yükümlülük insana bize yüklenmiş.
Ayetler ile sabittir. Şöyle ki
Ben sizin rabbiniz değil miyim hitabına evet sen bizim Rabbimizsin dedik.
Öyle ise isbat edin dedi Allahu Teâlâ
Emanet in yani yükümlülüğün sorumluluğu yüklenenin insan olduğu ise şöyle ifade ediliyor
Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, on(un sorumluluğun)dan korktular; onu insan yüklendi; (fakat onun ağır sorumluluğunu tam kavrayamadı) doğrusu o, çok zalim, çok cahildir.
Seçim hakkı bize verilmiş doğru yol da gösterilmiş Hür irademiz ile seçim yapabiliyoruz.
Aklımız ile doğru yolu bulma olanağımız mevcud yeter ki her daim Hüsn ü zann üzere bulunalım. Özellikle Allah a ve Peygamberimiz (S.a.v.) e
Bu sorumluluk ise Allahu Teâlâ yı temsil eden halifelik insan yani Adem olmak.
Bununla ilgili de ayetler var. Konuyu baya uzattım gerçi her bir açılım da birçok ayete değiniliyor. Fakat bunun yeterli olacağını ümid ediyorum.