Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - adaletin gecikmesinden şikayet
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 29.11.22, 02:13
Datura Datura isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Acemi
 
Üyelik tarihi: 21.04.22
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart adaletin gecikmesinden şikayet

Yargılama sürelerinin uzunluğundan, tarafların mağduriyetinden ve adaletin gecikmesinden şikayet edilir hep. Hiç de haksız değildir bu şikayetler. Yargılanmak ya da yargılıyor olmak kolay mıdır peki? Meydana gelen olayı bütün detaylarıyla delillendirmek ve bir neticeye ulaşmak hiç de kolay değildir. Hele de olay bir cinayetse mesela, sanık sandalyesinde oturan kişi ömrünün onlarca yılını cezaevinde geçirecekse, karar vermek hiç de kolay değildir. Başlığı "Karar" olan o son duruşma tutanağına ceza olarak müebbet yazmak, karar metninin altına imza atmak ve sanığın yakınlarının bulunduğu salonda kararı okumak hiç de kolay değildir.

Hakim için her detayı hesaba katmak, her ifadeyi irdelemek, her delili dosyaya koymak, akşam olup eve gidince vicdanı rahat şekilde başını yastığa koymanın tek yoludur. Yargılayan adaleti ayakta tutmak için uğraşır, yargılanan da daha az ceza almanın yolunu arar. Olayın bilinmeyen bir tarafı her zaman vardır çünkü, işlenen suç bir tarafıyla hep gizli saklıdır. O yüzden yargılamalar uzar, kararlar gecikir. Yargılayan için zaman, dosyanın iki kapağı arasında birikenleri doğru değerlendirmek için önemlidir. Ve adalet çoğu zaman incinir...

Yargılayana gizli hiç bir şey yoksa peki, ne olup bitmişse en ince detayına kadar biliyorsa, sanık sandalyesinde oturan kişinin itiraz edeceği tek şey yoksa, gizlediği ne varsa olduğu gibi ortaya saçılmışsa, yargılama ne kadar sürer sizce? Hele de yargılayan işlenen suça şahitse, bizzat biliyorsa ne olup bittiğini, yargılama bir göz göze gelişle bir bakışla dahi sonuçlanabilir. Bir anda biter yargılama hem de hiç itirazsız...

Hesap Günü her geçen gün daha da yaklaşıyor. Ve öyle bir yargılama bizi bekliyor ki, yargılayanın kendisi şahit...
Dünyanın geçiciliğini bu kadar çok unutuyorken, arzu ve beklentilerin cazibesiyle bunca sarhoşken "o günü" düşünmek ne kadar da zor...
Hissiyatımı ifade etmekten o kadar acizim ki, bu beni çıldırtıyor. Bu haldeyken, Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba'nın sözlerine rastladım ve beni benden aldılar;

Senden dolu iki cihan
Oldum zuhurunda nihan
Ger bulmayan seni ayân
Ya Rab n’ola hâlim benim

Dilde kanaat olmaya
Züht ile taat olmaya
Senden hidayet olmaya
Ya Rab n’ola hâlim benim

Şol gün ki mizan kurula
Hak kapusunda durula
Halâyık oda sürüle
Ya Rab n’ola hâlim benim

Ağlarım işte zâr ile
Kaldum diriğ ağyâr ile
Bilişmedim sen yâr ile
Ya Rab n’ola hâlim benim

Hamid’in gözü yaşı
Doldurur dağ ile taşı
Bilmem nidem garip başı
Ya Rab n’ola hâlim benim

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147