Sapığın hidayete ermesini temin için
Sapığın(Her TürlüGünahaMeilli) hidayete ermesini temin için" Azgın bir hayvanın uysallaşması için"Ehli sünnet inanç hususunda şübhesi olan kimse için,dalaletten sapık inançlardan kurtulması hidayet olması;Dini bir konuda cevaplayamadığın bir sorunu halletmek huzura kavuşmak için
Açık bir sahada kıbleye dönerek oturur ve alttaki ayeti kerimeleri peşi peşine yedi(7)defa aralıksız okursa,Bu okumadan sonra kendisindeki bu sapık şübhe hali kalkar kendine inanç huzuru ihsan buyrulur.
Dini bir konuda cevaplayamadığın bir sorunu,halletmek huzura kavuşmak için;
Gece yarısı geçtikten sonra,kalkıb 2 rekaat namaz kılıb,
oturduğu yerden kalkmadan uyuyuncaya kadar bu ayeti kerimeleri okumakla kendinden geçene kadar okumayada devam etmeli böylece uykuya dalmalı.
Uyandığında,ruyasında bu meseleyi çözülmüş olarak uyanır ve huzursuuğuda biter.
Sapığın hidayete ermesini temin için;
Doğru yolu bulup hidayet olması için;Beyaz renkli yeni bir ipek kumaş zerine bu ayeti kerimeler yazılır,Her zaman yattığı yastığı içine veya altına bu yazılı kumaş yerleştir,üzerinde uyursa!,
Bu kimse uyandığında doğru yolu bulur inşaallah...
AZGIN HAYVANIN UYSALLAŞMASI İÇİNDE TESİRLİDİR
Azgın bir hayvanın uysallaşması için;
Herhangi bir ayın son cumartesi günü ceylan derisi üzerine yazılır,azgın hayvanın boynuna bağlanırsa hayvanın uysallaştığı görülecektir.
ALTTAKİ VERECEĞİM AYETİ KERİME-İ CELİLELER ÇOK FAİDELİDİR:
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ ﴿٩﴾ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ مَهْدًا وَجَعَلَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا لَّعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴿١٠﴾
ZUHRUF 9 -10 AYET
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunne halakahunnel azîzul alîm(alîmu).
Ellezî cealekumul arda mehden ve cealelekum fîhâ subulen leallekum tehtedûn(tehtedûne).
وَالَّذِي نَزَّلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً بِقَدَرٍ فَأَنشَرْنَا بِهِ بَلْدَةً مَّيْتًا كَذَٰلِكَ تُخْرَجُونَ ١١﴾ وَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ الْفُلْكِ وَالْأَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَ ﴿١٢﴾ لِتَسْتَوُوا عَلَىٰ ظُهُورِهِ ثُمَّ تَذْكُرُوا نِعْمَةَ رَبِّكُمْ إِذَا اسْتَوَيْتُمْ عَلَيْهِ وَتَقُولُوا (سُبْحَانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَـٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ )﴿١٣﴾ وَإِنَّا إِلَىٰ رَبِّنَا لَمُنقَلِبُونَ
ZUHRUF SÜRESİ 11- 12- 13- 14. AYETLER
Vellezî nezzele mines semâi mâenbi kader(kaderin), fe enşernâ bihî beldetenmeyten, kezâlike tuhrecûn(tuhrecûne).
Vellezî halakal ezvâce kullehâve ceale lekum minel fulki vel enâmi mâ terkebûn(terkebûne).
Li testevû alâ zuhûrihî summe tezkurû ni’mete rabbikum izesteveytum aleyhi, ve tekûlû subhânellezî sehhare lenâ hâzâ ve mâ kunnâ lehu mukrinîn(mukrinîne).
Ve innâ ilâ rabbinâ le munkalibûn(munkalibûne).
Enes
Türk
|