Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Tensart 16 Mg
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 12.02.17, 02:21
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,487
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Tensart 16 Mg

Formülü:



Bir tablet etken madde olarak 16 mg Kandesartan Sileksetil, boyar madde olarak kırmızı demir oksit içerir.

Farmakolojik özellikleri:



Farmakodinamik Özellikler:

Kandesartan sileksetil oral kullanıma uygun bir ön ilaçtır. Gastrointestinal kanaldan emilimi sırasında ester hidrolizi sonucu hızla, aktif formu olan kandesartana dönüşür. Kandesartan, AT1 reseptörlerine selektif olarak sıkı bağlanan ve yavaş ayrılan, bir anjiyotensin II reseptör antagonistidir. Agonist aktivitesi yoktur. Kandesartan, diğer hormon reseptörlerine veya kardiyovasküler regülasyonda önemli olduğu bilinen iyon kanallarına bağlanmaz veya bloke etmez.

Kandesartan, hipertansiyon tedavisinde, arteriyel kan basıncında uzun etkili ve doza bağımlı bir düşüş sağlayarak etki gösterir. Antihipertansif etkisi sistemik periferik direnci azaltmasına bağlıdır. Bu sırada kalp hızı, atım hacmi ve kalp debisi etkilenmez. İlk doza bağlı şiddetli hipotansiyon ya da tedavinin kesilmesinden sonra rebound etki görülmesi ile ilgili bulgular yoktur.

Kandesartan hipertansiyonun her derecesinde etkilidir. İlacın günde bir kez kullanımı ile doz aralığı sırasında tepe ve vadi etkileri arasında az bir farklılık oluşturarak 24 saat boyunca kan basıncında etkili ve düzgün bir azalma oluşturur. Kandesartan tedavide tek başına kullanılabileceği gibi, etkinin arttırılması amacıyla, tiyazid diüretikleri veya kalsiyum antagonistleri gibi diğer antihipertansif ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Kandesartan yaş ve cinsiyet farkı olmaksızın bütün hastalarda benzer etki gösterir.

Kandesartan, renal vasküler direnci ve filtrasyon fraksiyonunu azaltırken, böbreğin kan akımını arttırır ve glomerüler filtrasyonu arttırır. Kandesartanın kan glukozu veya lipid profiline olumsuz etkisi yoktur.



Farmakokinetik Özellikler:

Oral uygulandıktan sonra, kandesartan sileksetil ilacın aktif formu olan kandesartana dönüştürülür. Oral kandesartan sileksetil solüsyonunun alınmasından sonra kandesartanın mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %40'tır. Aynı oral solüsyon ile karşılaştırıldığında tablet formunun rölatif biyoyararlanımı yaklaşık %34’tür.

Dolayısıyla tabletin mutlak biyoyararlanımı %14’tür. Tablet olarak alınmasından sonra ortalama en üst serum konsantrasyonuna (Cmax) 3-4 saat’te ulaşılır. Terapötik doz aralığında, kandesartanın serum konsantrasyonu doza bağımlı olarak doğrusal artış gösterir. Kandesartanın farmakokinetik özelliklerinde cinsiyete bağlı farklılıklar gözlenmez. Kandesartanın serum konsantrasyonunun zamana göre karşılaştırıldığında eğri altındaki alan (AUC) gıda alımından belirgin olarak etkilenmez.



Kandesartan yüksek oranda plazma proteinlerine bağlanır (%99’dan daha fazla). Kandesartanın dağılım hacmi 0.1 L/kg’dır.

Kandesartan esas olarak idrar yoluyla ve feçes ile değişmeden atılır, çok küçük bir kısmı karaciğerde metabolize edildikten sonra atılır. Safra ile de bir miktar itrah edilir. Kandesartanın yarılanma ömrü yaklaşık 9 saattir. Düzenli kullanımda birikime yol açmaz.



Kandesartanın toplam plazma klirensi yaklaşık 0.37 mL/dak/kg, renal klirensi ise yaklaşık 0.19 mL/dak/kg’dır. Yaşlılarda (65 yaşın üzeri) kandesartanın Cmax ve AUC değerleri gençlerdekine göre daha yüksek bulunmuştur. Buna rağmen, yaşlılarda doz ayarlaması gerekmez.

Böbrek yetmezliği olan hastalarda, böbrek fonksiyonu normal olanlarla karşılaştırıldığında, kandesartanın Cmax , AUC ve eliminasyon yarılanma süresinde artış gözlenmiştir.

Hafif ve orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda kandesartanın farmakokinetik özelliklerinde değişiklik gözlenmemiştir.

Endikasyonları:



Antihipertansiftir. Esansiyel hipertansiyon ile kalp yetersizliği ve sol ventrikül sistolik fonksiyon yetmezliği olan hastalarda ADE inhibitörlerine ek tedavi olarak veya ADE inhibitörlerinin tolere edilemediği hastaların tedavisinde endikedir.

Kontrendikasyonları:



Tensart’ın içerdiği maddelerden herhangi birisine karşı aşırı duyarlılık hallerinde, hamilelik ve emzirme dönemlerinde ve ciddi hepatik bozukluk ve/veya kolestazisde kullanılmamalıdır.

Uyarılar/Önlemler:



Fetal/Neonatal Morbidite ve Mortalite:

Renin anjiotensin sistemi üzerine direkt etki gösteren ilaçlar, gebe kadınlara verildiğinde, fetal ve neonatal morbidite ve mortaliteye yol açabilir. Dünya literatüründe anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri alan hastalarda çeşitli vakalar bildirilmiştir. Gebelik tespit edildiğinde, kandesartan hemen kesilmelidir. Gebeliğin 2. ve 3. trimesteri sırasında renin anjiotensin sistemine direkt etki eden ilaçların kullanımı, hipotansiyon, neonatal iskelet hipoplazisi, anüri, reversibl veya irreversibl böbrek yetmezliği gibi fetal ve neonatal hasara yol açtığı bildirilmiştir. Tahminen, fetal renal fonksiyonlarda azalmaya bağlı olarak oligohidramnios da bildirilmiştir; bu durumda oligohidramniosun, fetal ekstremitelerde kontraktürlere, kraniofasial deformasyona ve hipoplastik akciğer gelişimine yol açtığı bildirilmiştir. Prematurite, intrauterin gelişim geriliği ve patent ductus arteriosus bildirilmiş olmasına rağmen, bu durumların ilaç kullanımına bağlı olup olmadığı açık değildir.

Bu yan etkiler, birinci trimester ile sınırlı intrauterin ilaç maruziyetinde görülmemektedir. Yalnızca, 1. trimesterde anjiotensin II reseptör antagonistlerine maruz kalma durumunda, anneler bilgilendirilmelidir. Yine de, hastalar gebe kaldığında, hekimler hastanın hemen kandesartanı kesmelerini sağlamalıdır. Nadiren (muhtemelen her 1000 gebe kadından birinden daha az) renin anjiotensin sistemine etki eden ilaçdan başka bir alternatif bulunmayabilir. Bu gibi nadir durumlarda, hastalara fetusda olabilecek olası tehlikeler konusunda bilgi verilmeli ve intraamniotik durumu değerlendirmek için ultrasound incelemeler düzenli olarak gerçekleştirilmelidir.

Oligohidramnios gözlendiğinde, anne için yaşam kurtarıcı yarar gözlendiği düşünülmüyorsa, kandesartan kesilmelidir. Kontraksiyon stres testi, nonstres test veya biyofiziksel inceleme, gebeliğin haftasına bağlı olarak gerekli olabilir. Fakat, fetusda geri dönüşümsüz hasar gelişene kadar oligohidramiosun gözükmeyebileceği konusunda hekim ve hasta dikkatli olmalıdır.

In utero (rahim içinde) anjiotensin II reseptör antagonistlerine maruziyet hikayesi olan bebekler, hipotansiyon, oliguri ve hiperkalemi açısından yakından izlenmelidir. Oliguri gözlendiğinde, kan basıncı ve renal perfüzyon desteğine dikkat edilmelidir. Hipotansiyonu ve/veya bozulmuş renal fonksiyonu düzeltmek için transfüzyon veya diyaliz gerekebilir.



Renal arter stenozu:

ADE inhibitörleri gibi, renin anjiyotensin aldosteron sistemine etki eden diğer ilaçlar, bilateral veya tek taraflı renal arter stenozu olan hastalarda, kan üre miktarını ve serum kreatinin düzeyini arttırabilir. Kandesartan tedavisinde bildirilmemiş olmakla birlikte, bu olay anjiyotensin II reseptör antagonistlerinde de görülebilir.



İntravasküler sıvı kaybı:

Renin anjiyotensin aldosteron sistemine etki eden diğer ilaçlarda bildirildiği gibi, ağır intravasküler sıvı kaybı olan hastalarda (yüksek doz diüretik alan hastalar gibi), semptomatik hipotansiyon oluşabilir. Bu nedenle, bu durum Tensart tedavisine başlamadan önce düzeltilmelidir.



Böbrek Yetmezliği:

Kandesartan, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanıldığında, serum potasyum ve kreatinin düzeyleri, periyodik olarak ölçülmelidir. Çok ağır böbrek yetmezliği olan hastalarla (Kreatinin klirensi < 15 mL/dak.) çok az deneyim vardır.

Böbrek transplantasyonu :

Kısa süre önce böbrek transplantasyonu yapılmış hastalara Kandesartan verilmesi ile ilgili hiçbir deneyim yoktur.



Aort ve mitral kapak stenozu (Obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati):

Diğer vazodilatörlerle olduğu gibi, hemodinamik aort ya da mitral kapak stenozu olan ya da obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatili hastalarda, Kandesartan çok dikkatli kullanılmalıdır.



Primer hiperaldosteronizm:

Primer hiperaldosteronizmi olan hastalar, renin anjiyotensin-aldosteron sistemi üzerinden etki gösteren antihipertansif ilaçlara genellikle yanıt vermezler. Bu nedenle, bu hastalarda Kandesartan kullanımı önerilmemektedir.



Hiperkalemi:

Renin anjiyotensin aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarla olan deneyimlere göre Kandesartan’ın potasyum tutucu diüretiklerle, potasyum preparatları ile, potasyum içeren yapay tuzlarla ya da potasyum düzeylerini arttırıcı diğer ilaçlarla (örn.heparin) birlikte kullanımı serum potasyum düzeylerini arttırabilir.



Genel:

Böbrek fonksiyonları ve vasküler tonları, renin-anjiyotensin aldosteron sistemi aktivitesine bağlı olan hastalarda, (örn.ağır konjestif kalp yetmezliği ya da renal arter stenozunu da kapsayan renal hastalıklar) bu sistemi etkileyen diğer ilaçlarla tedavi akut hipotansiyon, azotemi,oliguri ya da seyrek olarak akut böbrek yetmezliği ile bağlantılıdır. Angiyotensin II reseptör antagonistleri ile benzer etkiler dışlanamasa bile, Kandesartan ile böyle etkiler bildirilmemiştir. Her antihipertansif madde ile olduğu gibi, iskemik kardiyopatisi ya da iskemik serebrovasküler hastalığı olanlarda, aşırı kan basıncının düşmesi, miyokardiyal enfarktüs ya da inmeye (strok) neden olabilir.



Gebelikte kullanımı:

Gebelik kategorisi ilk trimesterde C, ikinci ve üçüncü trimesterde D’dir. Kandesartanın gebe kadınlarda kullanımıyla ilgili hiçbir deneyim yoktur. İnsanlarda, renin anjiyotensin aldosteron sisteminin gelişmesine bağlı olan fötal böbrek perfüzyonu ikinci trimesterde başlar. Dolayısıyla ikinci ya da üçüncü trimesterde Tensart kullanılması fetüste riski arttırır.

Yukarıdaki bilgiye dayanarak, Tensart gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Tedavi sırasında gebelik tespit edilirse tedaviye devam edilmemelidir.



Laktasyonda kullanımı:

Kandesartanın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Anne sütü alan bebeklerdeki advers etki potansiyelinden dolayı Tensart kullanımının gerekli olduğu durumlarda emzirmeye son verilmelidir.



Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi:

Tensart'ın araç kullanımı üzerine etkisi ile ilgili çalışmalar bulunmamaktadır ancak farmakodinamik özelliklerine göre araç kullanımı üzerine etkisi olmamalıdır. Hipertansiyon tedavisi sırasında araç ya da makine kullanırken arasıra başdönmesi ya da yorgunluk hali olabileceği akılda tutulmalıdır.

Yan etkiler/Advers etkiler:



Kontrollu klinik çalışmalarda, plasebo ile karşılaştırıldığında istenmeyen etkilerin hafif ve geçici olduğu görülmüştür. Yan etkilerin doz, yaş veya cinsiyetle bir ilişkisi yoktur. Kandesartan sileksetil'in (%2.4) yan etkilerine bağlı olarak tedaviyi bırakma oranları plasebo (%2.6) ile benzerdir.

Çift kör, plasebo kontrollü çalışmalarda, Kandesartan kullanan grupta neden ilişkisine bakılmaksızın %1’den fazla görülen yan etkiler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.



Plasebo(n=573) % Kandesartan sileksetil(n=1388) %

Başağrısı 10.3 10.4

ÜSYE* 3.8 5.1

Sırt ağrısı 0.9 3.2

Baş dönmesi 2.3 2.5

Bulantı 1.3 1.9

Öksürük 1.1 1.6

Influenza benzeri semptomlar 0.8 1.5

Yorgunluk 1.6 1.5

Karın ağrısı 1.3 1.5

Diyare 1.9 1.5

Faranjit 0.4 1.1

Periferik Ödem 0.7 1.0

Kusma 1.2 1.0

Bronşit 2.2 1.0

Rinit 0.4 1.0


*Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu



Genel: asteni, ateş

Santral ve Periferik Sinir Sistemi: Parestezi, vertigo

Gastrointestinal Sistem: dispepsi, gastroenterit

Kalp Ritmi ve Ritm Bozuklukları: taşikardi, palpitasyon

Metabolik ve Beslenme Bozuklukları: kreatin fosfokinazda artış, hiperglisemi, hipertrigliseridemi, hiperürisemi

Kas İskelet Sistemi Bozuklukları: miyalji

Platelet/pıhtılaşma Bozuklukları: epistaksis

Psikiyatrik Bozukluklar: anksiete, depresyon, somnolans

Respiratuar Sistem Bozuklukları: dispne

Deri: döküntü, terlemede artış

Üriner Sistem Bozuklukları: hematüri

Pazarlama sonrası çok seyrek olarak aşağıdaki istenmeyen etkiler bildirilmiştir :

Bulantı, artralji, miyalji, anjiyoödem, döküntü, baş dönmesi, baş ağrısı.



Laboratuvar Bulguları:

Genelde Tensart’ın rutin laboratuvar bulguları üzerine klinik açıdan önemli etkisi yoktur.



Hiperürisemi:

Kandesartan sileksetil ile tedavi edilen hastalarda hiperürisemi çok ender olarak bulunmuştur.



Hemoglobin ve Hematokrit:

Kandesartan ile tek başına tedavi edilen hastalarda hemoglobin ve hematokrit düzeylerinde çok az azalma görülmüştür. (sırasıyla 0.2 g/dL ve 0.5) Ancak bunun klinik bir önemi yoktur.



Potasyum:

Kandesartan ile tek başına tedavi edilen hastaların potasyum düzeylerinde pek az bir artış gözlenmiştir. (ortalama artış 0.1 mEq/L). Ancak bunun klinik bir önemi yoktur



Karaciğer Fonksiyon Testleri:

Karaciğer enzim düzeylerinde ve / ya da serum bilirubin düzeylerinde çok seyrek olarak artışlar görülmüştür. Kandesartan kullanımı sırasında yan etki olarak bildirilen ALAT (S-GPT) artışı (%1.3) plaseboya (% 0.3) oranla çok fazla değildir.

Kandesartan kullanan hastalarda laboratuvar değişikliklerinin rutin takibi gerekmez. Ancak ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda serum potasyum ve kreatinin düzeyleri periyodik olarak izlenmelidir.



BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

İlaç etkileşimleri:



Diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında klinik olarak önemli bir ilaç etkileşimi belirlenmemiştir.

Klinik farmakokinetik çalışmaların yapıldığı ilaçlar hidroklorotiyazid, varfarin, digoksin, oral kontraseptifler (örneğin; etinilöstradiol/levonorgestrel), glibenklamid ve nifedipindir.

Kandesartan’ın çok küçük bir kısmı karaciğerde metabolize edildikten sonra atılır (CYP2C9) Yapılan etkileşim çalışmalarına göre kandesartanın CYP2C9 ve CYP3A4’e hiç bir etkisi yoktur, fakat diğer sitokrom P450 izoenzimlerine etkisi şu anda bilinmemektedir.

Tensart’ın antihipertansif etkisi diğer antihipertansiflerle arttırılabilir.

Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarla kullanıma dayanarak potasyum – tutucu diüretikler, potasyum preparatları, potasyum içeren yapay tuzlar ya da potasyum düzeyini arttıran ilaçlar (heparin gibi) serum potasyumunu arttırabilir.



ADE inhibitörleri ile lityumun birlikte kullanımında serum lityum konsantrasyonlarında ve toksisitede dönüşümlü artış bildirilmiştir. Tensart ile benzer bir bildirim olmasa da bu tür etkiler dışlanamaz ve benzer durumlarda serum lityum düzeyleri dikkatlice izlenmelidir.



Yemeklerle birlikte alınması kandesartanın biyoyararlanımını etkilemez.

Kullanım şekli ve dozu:



Doz:

Tensart'ın önerilen başlangıç dozu günde bir defada 4 mg’dır. İdame dozu günde bir defada 8 mg’dır. En yüksek doz günde bir defada 16 mg’dır. Tedavi istenen kan basıncı yanıtına göre ayarlanmalıdır. En yüksek antihipertansif etki tedavinin başlamasından sonraki 4 hafta içinde elde edilir.



Uygulama:

Tensart günde bir defa , aç veya tok karna alınabilir.

Yaşlılarda kullanımı:

Böbrek ve karaciğer fonksiyonları normal olan yaşlı hastalarda başlangıç dozu 4 mg’dır. Böbrek ya da karaciğer yetmezliği olduğunda, başlangıç dozu olarak 2 mg önerilir. Doz hastanın vereceği yanıta göre ayarlanabilir.

Böbrek yetmezliğinde kullanımı:

Hafif böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Orta – ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda önerilen başlangıç dozu günde bir defada 2 mg’dır. Doz hastanın yanıtına göre ayarlanabilir. Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda (örneğin; kreatinin klirensi < 15 mL/dakika) klinik tecrübeler sınırlı olduğundan Kandesartan önerilmez



Karaciğer yetmezliğinde kullanımı:

Hafif – orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda önerilen başlangıç dozu günde bir defada 2 mg’dır. Doz hastanın yanıtına göre ayarlanabilir. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda bugüne kadar yeterli deneyim elde edilmemiştir.



Kombine tedavi:

Kandesartan ile beraber tedaviye hidroklorotiyazid gibi bir tiyazid grubu diüretik eklenmesi antihipertansif etkiyi artırır.



Çocuklarda kullanımı:

Tensart'ın çocuklar üzerindeki güvenilirliği ve etkisi belirlenmemiştir.



DOZ AŞIMI HALİNDE ALINACAK TEDBİRLER:

Semptomlar:

Her ne kadar Tensart'ın doz aşımı ile ilgili yeterli deneyim yoksa da, farmakolojik özellikler göz önüne alındığında, doz aşımının temel bulgusu hipotansiyon ve başdönmesi olabilir. 160 mg kandesartan sileksetil almış bir vaka raporunda hastanın durumunun tamamen düzeldiği bildirilmiştir.



Tedavi:

Semptomatik hipotansiyon geliştiğinde, semptomatik tedavi uygulanmalı ve hastanın hayati bulguları gözlenmelidir. Hasta ayakları yukarıda olacak şekilde yatırılmalıdır. Bu yeterli olmazsa, serum fizyolojik gibi bir solüsyonla plazma hacmi arttırılmalıdır. Bu önlemlerin de yetersiz olduğu durumlarda sempatomimetik ilaçlar uygulanabilir.

Kandesartan hemodiyalizden etkilenmez.




Hiçbir ilacı doktor tavsiyesi olmadan kullanmayınız

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147