Alıntı:
BenBenMiyim Nickli Üyeden Alıntı
O zaman Hakkınızı helal edin yazdıklarınıza sert cevap verdiğim için,ben yalnızca Müslüman kardeşimi savunmak istedim.Yalnız abi kusura bakma ama senin Hitabetin çok yanlış o zaman.Bu cümleyi 10 kişi okusa 10u da aynısını anlar zaten.
"Herkes Allah için feda ettiklerinden, vazgeçtiklerinden bahsetmeye başlasa söz sana geldiğinde tam zikre kaptırdım kendimi gidiyorum odada havai fişek patladı nurdan, bu arada cinleri de görüyorum, biz de boş değiliz mi diyeceksin.Sıra sana gelmeden kahrolursun zaten, duyduklarından sonra cevap verebileceğini sanmıyorum." Selametle.
Kardeşim Durduk yere girmiş olmam Canın sağolsun sadece Müslüman kardeşimi,seni savunmak istedim.Helallik istedim o abiden zaten ve 10 okuyanın 10unun da aynı şeyi anlayacağını yazdım çünkü öyle.
|
Müslüman kardeşini yahudinin elinden mi kurtardın biz kardeşin değilmiyiz
Ben orada kendi nefsim başta olmak üzere iman sahibi tüm kardeşlerime, uyanık olmaları adına enaniyete kapılmamaları böyle bir takım haller zuhur edecek olsa dahi uçmaktan ziyade Allah’ın rızasına nail olmak için yürümeye dem vurmak istedim.Ne kadar anlatırsan anlat, anlattığın karşıdakinin anladığı kadar derler ya. Sende hakkını helal et benden yana helali hoş olsun. Alt mesajda ne güzel demişsin bizi Allah biliyor, bir seni değil bizi de biliyor o yüzden inşAllah herkes niyeti nispetinde hayra nail olsun
Peygamberlerin Allah için katlandığı zorlu imtihanlar, Allah için çektikleri bunca sıkıntı, ardından onları sevenler sahabe efendilerimizin zengin olanların malını, sağlıklı olanın canını, işini gücünü iman etmedikleri için anasını babasını en yakınlarını ne varsa düşünmeden Allah ve rasülüne feda ettiklerini, vazgeçtiklerini bilirken ne diyeyim bak Tabiinden bir örnek vereyim Hasan Basri hazretleri Allah ondan razı olsun;
Kur’an-ı çok okurdu. Ashabın hayatına derin bir özlem duyardı. Çevresinde bulunanlara “Yetmiş civarında Bedir gazisi gördüm. Eğer siz onları görseydiniz deli derdiniz; onlar da sizin iyi kişilerinizi görseler artık ahlakın kalmamış, kötü kimseleri görselerdi onların da hesap gününe bile inanmadıklarını söylerlerdi”
Hasan-ı Basrî, "Allah, mahlûkatı ve tabiatı yarattı. Herşey yaratılışına uygun olarak hareket eder" demekle kadere inancını açıklayıp, Kaderiyye gibi düşünmediğini belirtir ve günâhkâr mü'minin, münâfık olduğunu söyler.
Abdullah bin Zeyd -radıyallâhu anh-, Allah Rasûlü’nün vefat haberini alınca şöyle dedi:
“Yâ Rabbî!
Artık benim gözlerimi âmâ kıl!
Ben, her şeyden çok sevdiğim Peygamberim’den sonra artık dünyada bir şey görmeyeyim!..”
Duâsı kabul olmuş, gözleri âmâ olmuştu. Kendisini tesellî etmek için gelenlere de şöyle dedi:
“Ben o gözleri Rasûlullâh’a bakmak için istiyordum. O’nun vefâtından sonra dünyanın en güzel ceylânlarının gözüne sahip olsam ne çıkar!” (İbn-i Sa‘d, II, 313)
Bu sahabelerle ve ardından gelen tabiin ve Allah dostlarıyla nasip olsa bir Meclis’te bulunsak diyorum böyle hal muhabbeti, keşif muhabbeti yapabilirmisin. Biz neyiz, bizim her tarafımız ofsayt şu ahir zamanda hangi ibadetin hakkını verebiliyoruz. Ettiğimiz tövbeler bile tövbeye muhtaçtır.Allah rahmetiyle muamele etsin.Demek istediğim buydu, yoksa kimsenin cinleriyle keşfiyle ilmiyle nûruyla haliyle işim yok. Rabbim herkesin gönlüne göre versin kardeşim. Allah’a emanet ol