Kadının Çalışması Hususu
İslam dini, şahitlik etmek gibi zaruri hallerin zuhurunda, erkek ve kadınların mahremiyet ölçülerine riayet ederek, zaruret miktarınca ihtilatlarına (karışmalarına) şer'an ruhsat vermiştir. Her ne kadar ev işleri hanımın vazifeleri cümlesinden ise de, beyinin hali vakti musait olmadığı durumlarda mürüvveten veya ihtiyaca mebni, hanım mahremleriyle beraber harici iş ve hizmetlere iştirak edebilir. Fitne ve fesattan emniyet halinde hanımların beylerine ve mahremlerine bağ-bahçe işlerinde yardımcı olmaları bu kabildendir.
Kadın evli ise kocasının, bekar ise babasının izni ile ve kendi isteği ile erkeklerle karışık olmamak şartı ile, çalışabilir. Kendisi istemez ise, kocası veya babası bir işyerinde çalışmaya zorlayamaz. Çünkü kadının nafakası zengin bile olsa kocası üzerinedir. Baba evinde ise, fakir ise nafakası babasına, babasının gücü yetmiyorsa diğer asabesine (yakın erkek akrabalarına) borçtur. Eğer kendisi çalışmak ister de kocası veya babası izin vermezse yine çalışamaz.
Namahrem ile ihtilât etmemek (karışmamak) şartıyla kadınların kendilerine mahsus olan mahallerde kendileri gibi kadınlardan veya mahremleri bulunan erkeklerden veya şehvetten kesilmiş ihtiyar kimselerden ilim, sanat öğrenmelerinde ve kendilerine mahsus imalathanelerde sanat icra etmelerinde dinî bir yasak yoktur.
İskilipli Âtıf Efendi, Tesettür Risalesi, Bedayi
__________________
Nesimi'ye sormuşlar;
O YAR ile hoş musun?
Hoş olayım olmayayım o YAR benim
Kime Ne!
|