Alıntı:
FikretAdil Nickli Üyeden Alıntı
Ben kuran cercevesinde bakarim.
Kuranda dinde zorlama yoktur der.
Yine ayni sekilde ölüm cezası ile ilgili durumlar da bellidir.
Kafirler icin (savas halindeyken) "artik onlar sizin dusmaninizdir, nerede gorurseniz öldürün" der.
Ama dinden donen icin "affedilmez" der. Öldürün demez. Ölüm cezası verseydi pekala öldürun derdi.
Bu arada yukarda bir arkadas zina edeni de öldürmüs. Hadis var diyor. E kuran daki ceza da belli zina eden icin. Sen hangisine inaniyorsun ? Daha dogrusu senin dininin kitabi kuran mi kutubu sitte mi ?
|
“Müslüman bir kimsenin kanının dökülmesi ancak şu üç şeyle helal olur: Evli olup zina eden, haksız yere bir kimseyi öldüren ve dinini terk edip cemaatten (İslam camiasından) ayrılan kimse.” (Müslim, Kasame, 25,26 ; Tirmizi, Hudud,15; Ebu Davud, Hudud,1; Nesaî, Kasame,5,14)
Zina eden bekar kimseye had cezası uygulanır zina eden evliyse recm cezası uygulanır
1. Işvereninin eşiyle zina eden bekâr işçiye yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası, kadına ise recm uygulanmıştır.
Ebû Hureyre ile Zeyd b. Halid el-Cühenî (r.anhumâ)`dan nakledildiğine göre, zina eden kadının kocası ile, zina eden işçinin babası Resulullah (s.a.s)`e başvurarak bu konuda "Allah`ın kitabı" ile hüküm vermesini istemişlerdir. Işçinin babası şöyle dedi:
"Benim oğlum bu adamın yanında işçi idi. Onun hanımı ile zina etti. Bana, oğlum için recm gerektiği haber verildi. Ancak ben onun adına yüz koyunla bir cariye fidye verdim. Bu arada bilenlere danıştım, (oğlum bekâr olduğu için) ona yüz değnekle bir yıl sürgün cezası, bunun karısına ise recm cezası gerektiğini haber verdiler". Bunun üzerine, Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
Nefsim kudret elinde olan Allah`a yemin ederim ki, aranızda Allah`ın kitabı ile hükmedeceğim. Cariye ve koyunlar geri verilecek. Oğluna yüz değnekle bir yıl sürgün gerek. Ey Üneys, sen de bu adamın karısına git. Eğer zinasını itiraf ederse, onu recmet". Üneys kadına gitmiş ve kadın suçunu itiraf etmiş, Hz. Peygamber`in emri üzerine de recmedilmiştir (Müslim, Hudûd, 25; Buhârî, Hudûd III, 38, 46, Vekâlet,13). Ebû