Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - AIDS Hastalığı ve HIV Virüsü
Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 10.02.17, 22:19
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,489
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

TEDAVİ
Henüz virüse karşı tam anlamıyla etkili bir ilaç veya koruyucu aşı geliştirilememiştir. Tüm dünyada bu yöndeki çalışmalar yoğun olarak devam etmektedir. Genel tedavi şekli, fırsatçı enfeksiyonların veya tümörlerin tedavisine yöneliktir. Aantiviral ilaçlar kombinasyonlar şeklinde uygulanmaktadır:
Zidovudine (AZT), didanosine (ddI), dideoxycytidine (ddC)
Proteaz inhibitörleri: Nelfinavir, ritonavir, indinavir ve saquinavir
HIV KLİNİĞİ 1981 ABD'de genç homoseksüellerde KS ve PCP tespit edildi 1982 CDC tarafından AIDS adı verildi 1983 virüs lenf bezinde izole edildi 1984 ELISA yöntemi onaylandı 1985 HIV-2 saptanması 1987 AZT'nin ilerlemiş inf.da kullanımı 1988 CYBH'nin HIV bulaşımını kolaylaştırdığı 1990 AZT'nin erken HIV inf.da kullanımı DÜNYADA AIDS Vakaların %95'i gelişmekte olan ülkelerde, %86'ı Sahra-altı Afrika'da görülür. HIV / AIDS ile yaşam 33.6 milyon HIV / AIDS'ten ölüm 16.3 milyon Hastalığın görülme yaşı 15'e inmiştir %20 olan kadın erkek oranı %50-60'lara yükselmiştir.

Üç dönemde incelemek mümkündür:

Akut faz, Asemptomatik faz, Semptomatik faz ve AIDS

1. AKUT FAZ



İnfeksiyonu izleyen ilk birkaç günde lenf nodlarındaki aktive lenfositlerde hızlı bir virüs çoğalması olur. Bu aşamada 5x103/ml infeksiyöz partikül ya da 107/ml viral RNA molekülü bulunurCD8 sitotoksik lenfositler tarafından oluşturulan bağışıklık yanıt viremiyi sınırlar CD4 sayısında azalma olur. Makrofaj tropizmi görülür.

2. ASEMPTOMATİK FAZ



İnfeksiyondan sonra 3. ve 4. aylarda zaman zaman küçük yükselmelerle seyreden sınırlandırılmış bir viremi vardır. CD4 sayısı sabit bir hızla düşer. Bu dönem yıllarca sürebilir. İmmünolojik baskı altında oluşan seçici mutasyonlar nedeniyle virüs popülasyonu daha heterojen bir yapı kazanır.

3. SEMPTOMATİK FAZ VE AIDS



Bu dönemde virüs sayısı artarken CD4 sayısı 200/ml altına düşer. CD8 T hücre sayısında düşme gözlenir. Virüs replikasyonundaki artışa parelel olarak lenfoid hücre ölümü ve tahribatı olur. Bu evrede virüs popülasyonu daha homojendir ve T hücre tropizmi gösterir. Semptomatik faz ve AIDS aşamasında hızlı replikasyon kinetiği, genişlemiş hücre spektrumu, sinsitya oluşturabilme özelliği ve CD4 T hücrelere sitopatik etki virülansı artıran özelliklerdir. Virusun nötralize edici antikorlara duyarlılığı azalmıştır. Virusta oluşan mutasyonlar sonucu sinir sistemine ve diğer organlara tropizm artarPeriferal kanda CD4 T lenfosit sayısı 200/ml altına düştüğünde ciddi fırsatçı infeksiyonlar ve malignensiler ortaya çıkar. HIV infeksiyonunda görülen sitosidal etki, infekte hücre yüzeyinde bulunan gp120 ve gp41 antijenleri ile infekte olmayan hücre yüzeyinde bulunan CD4 molekülleri ile bağlanarak füzyon ve hücre erimesine neden olur.

Sitokinlerin CD4 hücreleri azaltması: HIV infeksiyonu sonucu immün aktivasyon olur ve TNF-ß, TNF- ?, GM-CSF, IL-1, IL-3, IL-4 ve IL-6 sentezi artar.

Otoimmün mekanizma ile hücre ölümü: HIV infeksiyonu sırasında kuvvetli bir hücresel cevap oluşur ve sonuçta ADCC reaksiyonu oluşur.

Apoptosis: Otoreaktif olgunlaşmamış lenfositlerin timusta yıkılması sonucu oluşur. Viral zarfta bulunan gp120 ile MHC-II benzerliği ve gp41'in C terminal bölgesi ile HLA ß zinciri arsındaki benzerlik çapraz reaksiyonlara neden olmaktadır.

Anti-lenfosit antikorları: HIV ile infekte bireylerde bu antikorlara rastlanmaktadırAyrıca CD4 lenfositlerde histon HB2 olduğu düşünülen antijene karşı oluşan antikorlar rapor edilmiştir. Anti-CD4 antikorların varlığı da tespit edilmiştir. T lenfositler CD4 lenfosit sayısında azalma (geç dönem) IL-2 ve gama IFN sentezinde azalma İnositol yolu ile defektif sinyal iletimi Hüre içi Ca+2 düzeyinde kronik artış Geç tip aşırı duyarlılık reaksiyon azalması CD8 sitotoksik cevap bozulması B lenfositler Hipergamaglobulinemi Serum immün kompleks düzeyinde artış Otoantikor oluşumu Yeni antijenlere karşı azalan antikor cevap IgG2 sınıf antikorlarda azalma IgE ile oluşan cevapta azalma Diğer anomaliler Antijen sunucu hücre aktivite bozulması Anormal monosit/makrofaj fonksiyonu NK hücre fonksiyon kaybı IFN- alfa düzeyinde artış Anti-lenfosit düzeyinde artış serum tiroglobulin düzeyinde azalma

TÜRKİYE'DE HIV / AIDS VAKALARININ YILLARA GÖRE DAĞILIMI



YıllarVakaTaşıyıcıToplam19851121986235198772734198 892635198911203119901419 33199117213819922836641993294574199434528619953457 91199637821191997381051431998298010919992891119200 046112158Toplam3647771141

(Sağlık Bakanlığı, Aralık 2000)

HIV Virüsü Nasıl Bulaşır?



HIV virüsü hem bir erkekten hem de bir kadın dan bulaşabilir. Herhangi bir cinsel hastalığınız varsa HIV virüsünün size bulaşma ihtimali daha yüksektir. AIDS, HIV virüs ü bağışıklık sisteminizi zayıf hale getirdikten sonra ortaya çıkan hastalıktır.

1. Kan İle Bulaşır

Virüs bulaşmış kanların nakilleri ile
Virüs taşıyıcı kimselerce kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş tüm kesici ve delici aletler ile
Damar içi uyuşturucu kullananların iğne, enjektör ve uyuşturucu madde eritilen kaşıkları paylaşmaları ile
HIV virüsü taşıyan organ, doku ve sperm nakli ile
2. Cinsel İlişki Yoluyla Bulaşır:



HIV erkeğin sperm sıvısında, kadının vajina salgısında bol miktarda bulunur. Cinsel ilişki sırasında HIV virüsü taşıyan bir kimsenin vücut sıvılarının bulaşmaması için önlem alınmadığında; vajina, penis, anüs mukozasından veya ağızdaki zedelenmiş doku veya çatlaklardan vücuda bu sıvılar girerek virüs bulaşır.

3. Anneden Bebeğe Geçerek Bulaşır



HIV virüsü gebelik süresince, doğum ve emzirme döneminde bebeğe bulaşır; ama HIV pozitif bir anneden bebeğe virüs bulaşma oranı %30 'dur.

HIV Virüsü Nasıl Bulaşmaz?

Günlük yaşamda ve sosyal ilişkilerde
Sosyal öpüşme, dokunma, sarılma, el sıkışmayla
Başkalarının eşyalarını kullanmakla
Sinek, böcek sokması, hayvan ısırmasıyla
Aynı okulda öğrenim görme, aynı iş yerinde çalışma ile
Aynı tuvaleti ve banyoyu kullanmakla
Aynı yemeği yemekle
Aynı yerde denize veya havuza girmekle
HIV Virüsünün Dezenfeksiyonu
Spermdeki ve vajina salgısındaki HIV, dış ortamda birkaç saatte, kuruduğunda yarım saatte ölür. HIV kurumuş kanda da kısa zamanda ölür.



1. Kan, Sperm veya Vajina Salgısının Bulaştığı Eşyadaki HIV Virüsünün Öldürülmesi:



Birkaç dakika kaynatarak ya da 60 ° sıcaklıkta 30 dakika bekleterek virüs öldürülür.



Sulandırılmış çamaşır suyunun temas ettiği HIV 30 dakika içinde ölürÇamaşır suyunda klor vardır ve klor HIV virüsünü öldürür.



2. HIV Virüsünü Öldüren Diğer Maddeler:



Bacteranios D- Buraton 10F, Cidex, Gigasept, Lysetol V, Presept, Steranios, Virkon'durBu maddeler genellikle sağlık kuruluşlarında kullanılmak üzere üretilmiştir. Ultraviyole ile ışınlama HIV'ın öldürülmeside önerilmeyen bir metoddur; çünkü sadece ışının doğrudan temas ettiği yüzeydeki mikropları öldürür.



3. Derinin HIV Virüsünden Arındırılması:



Su ve sabun kullanımı ile HIV virüsünün deriden uzaklaştırılması diğer mikropları bu yöntemle uzaklaştırmadaki gibi etkilidir; ama yıkadıktan sonra sağlam deriyi alkol ile temizlemek HIV virüsünde kurtulmada uygun olur. Bir yaralanma durumunda yara yeri önce sabun ve su ile yıkandıktan sonra tendürtiyot, batikon, betadin gibi bir antiseptik ile temizlenmelidir.

HIV ile ilgili Uyarı İşaretleri



Bazı HIV virüsü belirtileri şunlardır:



Öksürme, ishal, kilo kaybı, gece terlemesi, yorgunluk hissi

İlginç renkli veya kokulu bir vajina akıntısı

Yinelenen veya kalıcı vajina enfeksiyonları

Vajinada veya vajina çevresindeki yara veya acı

Adet dönemlerinde ani bir değişim

Adet dönemleri arasında karın ağrısı

Seks sırasındaki olağandışı acı veya ağrı

Dilinizde veya ağzınızın içinde beyaz noktalar veya yaralar

HIV Testi Yaptırma

Aşağıdaki durumlar sizin için geçerliyse HIV testi yaptırmalısınız:

İğneleri paylaşıyorsanız

Eşiniz ilaç kullanmışsa veya kullanıyorsa

Vücudunuzda herhangi bir HIV belirtisi varsa

Prezervatif kullanmadan seks yaptıysanız da test yaptırmalısınızTest yaptırmak basit ve kolaydırTest sonucunda virüs taşıyıp taşımadığınızı öğrenebilirsiniz. Ancak, virüsün bağışıklık sisteminize ne kadar zarar verdiğini öğrenemezsiniz.

Nasıl Test Yaptırabilirim



Bazı yerlerde, adınızı vermeniz gerekmez, testin sonuçları yalnızca size bildirilecektir.

Diğer yerlerde, sonuçlar sağlık yetkilinize veya danışmanınıza da bildirilirAncak, sağlık yetkilileri genellikle siz izin vermedikçe sonuçları başkasına vermezler.

Tedavi Olma



HIV için herhangi bir tedavi bulunmamaktadırHIV virüsü taşıyan binlerce kişide yapılan çalışmalar, kombinasyon tedavisinin, insan ların daha iyi hissetmesine ve daha uzun yaşamasına yardımcı olabildiğini göstermiştir.



Bir doktorla, hemşireyle veya danışmanla konuşunTedavi seçenekleri hakkında size daha fazla bilgi verebilir.

Gereken Cevapları Alma



Bugün, birçok yerde AIDS testi yaptırabilir ve AIDS konusundaki sorularınıza yanıt alabilirsiniz:

Sağlık bakanlığına bağlı birimlerde veya yerel sağlık kuruluşlarında, Devlet kliniklerinde, Özel doktorlarda, Özel laboratuarlarda, Birçok devlet kliniğinde test işlemi ücretsiz olarak veya çok az bir ücretle gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, doktorunuz da HIV testi yapabilir ve sonuçları verebilir. Evde test yaptığınız takdirde sonuçlar, Hamile olan veya hamile kalmayı planlayan kadınlar için daha fazla bilgi verilebilir.

HIV Virüsü Kadınlara Nasıl Bulaşır?



HIV vücudunuza HIV virüsü taşıyan birisinin kanı, spermi veya vajina akıntıları yoluyla bulaşır. Bu durum, vajina, anal veya oral seks sırasında gerçekleşebilir. Lateksten yapılmış bir prezervatif kullanarak HIV virüsünden korunabilirsiniz. Doğum kontrol hapları ve lateks olmayan prezervatifler, sizi HIV virüsünden koruyamaz.

Dünyada HIV / AIDS



Birleşmiş Milletler HIV / AIDS Ortak Programı (UNAIDS) verilerine göre dünyada 1994 yılında 17 milyon HIV / AIDS'li kişi yaşarken Aralık 1999 da bu rakamın 33.6 milyona ulaştığı bildirilmektedir (Şekil 1).



Epideminin (Salgının) başından beri 16.3 milyon kişi yaşamını HIV / AIDS nedeni ile yitirmiş olup, bu olguların 12.7 milyonu 15-49 yaş arası erişkin ve 3.6 milyonu 15 yaş altı çocuklardan oluşmaktadır1999 yılı içinde 5.6 milyon yeni olgu bildirilmiş olup, bu sayılara günde 16.000, dakikada 11 yeni olgu eklenmektedirVeriler, son iki yıldır toplam HIV / AIDS olgularında bir önceki yıla göre %10 oranında bir artış olduğunu ve yeni enfekte olguların %10'unun 15 yaş altı ve %50'sinin ise 15-24 yaş arası gençler olduğunu bildirmektedirBu veriler göstermektedir ki; epidemideki en önemli değişikliklerden birincisi hastalığın ilk görülme yaşının 20'den 15'e inmesidirİkinci önemli değişiklik ise epideminin başlarında %20 olan enfekte kadın oranının %40-50'lere yükselmiş olmasıdırEpidemiyologlar kadın erkek oranındaki bu eşitlenme trendinin geriye dönemeyeceğini tahmin etmektedirler.



Dünyada HIV / AIDS olgularının %94'ü gelişmekte olan ülkelerde, %86'sı da Sahra-Altı Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya'da görülmektedirİlk olguların görüldüğü yerler olan Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde 1994 yılından beri her yıl tanı konan yeni olgu sayıları bir önceki yıldan fazla değil iken, Afrika, Hindistan, Tayland gibi Asya ülkelerinde olgu sayıları katlanarak artmaktadırBu farkın asıl nedeninin eğitimden kaynaklandığı düşünülmektedir, çünkü gelişmiş ülkeler etkin eğitim programları ile HIV / AIDS' i ve korunma yollarını öğretebilmeyi başarmış gözükmektedir. Eğitimde programların yanı sıra bir diğer önemli etkende ekonomik güç olarak kabul edilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler kısıtlı bütçeleri ile giderek artan sayıdaki hastalarını tedavi için gerekli masrafı yapmakta zorlanırken, beraberinde eğitim programlarını yürütememektedirler.



Bazı gelişmekte olan ülkelerde ve sanayileşmiş ülkelerde HIV enfeksiyonunun yayılımını engellemeye yönelik çeşitli programlar düzenlenmektedir. Damar içi madde kullanımının önlenmesine yönelik çalışmalar, ithal kan kullanımını sınırlayan politikalar, temiz enjektör değiştirme programları yapılmış olsa da bunların hiçbiri tek başına HIV bulaşını önlemede yeterli programlar olarak gözükmemektedir.

Türkiye'de HIV / AIDS



Türkiye'de cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili yeterli önlemlerin alınamaması ve eğitim programlarının yeterli etkinlikte olamaması nedenleri ile HIV / AIDS büyük bir sorun olmaya başlamaktadır. Ancak ülkemizde sağlık kayıt sistemlerinin özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda yeterli çalışmaması ve hastalığın uzun süren belirtisiz döneminin olması nedeni ile gerçek rakamların bunun çok üstünde olduğu düşünülmektedirTürkiye'de ilk olguya 1985 yılında tanı konmuş ve o tarihten başlayarak 1992 yılına kadar olgu sayılarında bir önceki yıla göre fazla artış saptanmaz iken, 1992 yılından beri olgu sayıları katlanarak artmaktadır.



Türkiye'de HIV / AIDS olgu sayılarının artma nedenleri şöyle sıralanabilirÜlke nüfusunun genç olması,
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilgilerin kısıtlı olması,
Turizm sektörünün ülkemizde giderek gelişmesi: Ülkemize her geçen gün daha fazla sayıda turist gelmektedirÖzellikle HIV / AIDS olgularının sık olduğu ülkelerden gelen turistler arasında bu hastalığa yakalanmış kişilerin bulunma olasılığı fazladır.
Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının çok sayıda olması ve giderek artması: Özellikle yurt dışında uzun süreli kalan vatandaşlarımızın bulundukları ülkedeki hasta sayısının sıklığına bağlı olarak bu hastalığa yakalanma riski artmaktadır.
Damar içi madde kullanımının giderek artması: HIV / AIDS bulaş yolları arasında damar içi madde kullananlar ikinci sırayı oluşturmaktadır. Damar içi madde kullananların sayılarının giderek artması HIV enfekte olgu sayılarının da artmasına neden olmaktadır.



Ülkemizde cinsiyete göre dağılımda %73.5 erkek, %26.5 kadın olarak saptanmaktadır. Olguların %20'sinin sürekli yaşadığı yerin yurtdışı olduğu, toplam 57 ilden bildirim yapıldığı ve en fazla bildirimin Ankara, İstanbul ve İzmir'den olduğu bildirilmektedir.

HIV / AIDS'in Bulaşma Yolları ve Korunma



/ Risk gruplarına göre HIV / AIDS olguları incelendiğinde:



%46.3 heteroseksüel,

%9.48 damar içi madde kullananlar,

%9 homoseksüel,

%5.5 kan transfüzyonu (%1.5 hemofili hastaları, %4 diğer) yolu ile,

%0.85 anneden bebeğe geçiş,

%28.1 ise bilinmeyenlerden oluştuğu görülmektedir.



%28.1 gibi büyük bir oran göstermektedir ki eksik bildirim söz konusudur ve bu da ülkemizdeki epideminin boyutunu öğrenmedeki güçlüğü gözler önüne sermektedir.

Cinsel yolla bulaşma



HIV enfeksiyonunun en önemli bulaş yolu cinsel temastır. HIV / AIDS her türlü cinsel temasla (homoseksüel, heteroseksüel, vajinal, oral, anal) bulaşmaktadır. Semen (meni) ya da kanla temasa neden olabilecek her türlü cinsel etkinlikte bulaş riski bulunmaktadır. Bu tür bulaşa bağışık hiç kimse bulunmamaktadır. Bulaş için HIV (+) kişi ile yapılan tek bir cinsel temas bile yeterli olmakta ancak cinsel temas sayısı arttıkça bulaş riski artmaktadır.



Cinsel aktiviteden bütünüyle kaçınarak ya da enfekte olmayan eşle monogamik bir ilişki sürdürerek HIV enfeksiyonunun bulaşmasıı önlenebilmektedir. Cinsel temas sırasında prezervatif (kondom, kılıf) kullanılmasının koruyuculuğu, kondomun lateks olması, doğru ve sürekli kullanılması, yırtık ya da delik olmaması kaydıyla kanıtlanmıştır. Kadınlar için hazırlanmış olan intravajinal kondomlar da doğru ve sürekli kullanımla etkili olmaktadırlar.

Kan ve Kan Ürünleri ile Bulaşma



Kanda virüsün yoğun miktarda bulunması nedeni ile virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan ve kan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir1985 yılında antikor testlerinin bulunması ile dünyanın her yerinde kan ve kan ürünlerinin hastaya verilmeden önce HIV yönünden test edilmesi zorunlu kılınmıştır. Türkiye'de 1987 yılından beri tüm kan ve kan ürünlerine ELISA yöntemi ile antikor saptandıktan sonra hastaya verilmektedir, bu nedenle kan ve kan ürünleri ile olan bulaş azalmış gözükmektedir. Ancak hastalığın pencere döneminin olması, acil durumlarda test yapılmadan kan ve kan ürünlerinin kullanılabilmesi nedenleri ile oranı çok azda olsa bu yolla geçiş bildirilmektedir. Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, kullanılıyorsa ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaş riskini azaltmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde devlet tarafından temiz enjektör dağıtım programları uygulanmakta ve çalışmalar önemli ölçüde başarı sağlandığını bildirmektedir. Gelişmiş ülkelerde enjektör paylaşımının azaldığı, steril iğne satın alınışında ve iğne temizleme işlemlerinde artma gözlendiği saptanmaktadır.

Anneden Bebeğe Bulaşma



HIV gebelik süresince, doğum sırasında ve postpartum (doğum sonrası) dönemde emzirmekle bebeğe geçebilmektedir. Bu oran %20-30'durAncak HIV (+) anneye gebeliğinin son üç ayında, doğumdan sonra da bebeğe antiretroviral tedavi başlanır ve elektif sezaryen uygulanırsa bu oran %8-10'lara düşebilmektedir.

Perinatal (Doğum sırasında) geçişte korunmada önemli olan öncelikle HIV prevalansı (görülme sıklığı) yüksek olan bölgelerde doğurganlık yaşındaki ve HIV enfeksiyon riski olan kadınlara hastalığı öğretebilmektedir. Eğer kadın HIV (+) ise doğum kontrol yöntemleri öğretilmeye çalışılmaktadır. Buna karşın gebe kalan HIV (+) kadınlara erken dönemde kürtaj yapılması pek çok ülke tarafından kabul edilmektedir. Eğer anne adayı bebeği doğurmak istiyorsa gebeliğin son üç ayında anneye, doğumdan sonra da bebeğe antiretroviral tedavi başlanmakta ve hasta yakın izleme alınmaktadır.

Sağlık Personeline Bulaşma



Sağlık personeline kan ile kontamine olmuş (bulaşmış) vücut sıvılarıyla temas sonucunda HIV'nin geçişi olanaklı olabilmektedir. Kontamine iğne batmasını izleyen serokonversiyon riski %0.3 iken, mukoza ya da derinin kanla kontamine vücut sıvılarıyla teması sonucunda serokonversiyon riski çok daha düşüktür. Sağlık personeli öykü ve fizik inceleme ile enfekte hastaları ayırt etme olanağına sahip olamadıklarından korunmak için tüm hastaların kan ve diğer vücut sıvılarını potansiyel enfekte kabul ederek evrensel önlemlere uyarak çalışmalıdırlar.



Ülkemizde henüz sayıları bini bulan HIV enfekte olgular için hasta sayıları milyonları bulan ülkelerden örnek alarak, sayıların daha da artmasını engellemek için çalışmalarımızı artırmalıyız. HIV infeksiyonunun bulaşma yollarını bilmek, korunmayı öğrenmek, öğretmek ve davranış değişikliğinde bulunulmasını sağlamak, HIV / AIDS'li hastaları toplumdan dışlamadan hep birlikte el ele vererek yaşamakla bu hastalığa karşı savaşım verebiliriz.[2]

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147