Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Sıtma ve Malarianın Hayati Tehlikesi
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 10.02.17, 20:43
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,474
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Sıtma ve Malarianın Hayati Tehlikesi

Sıtma, malaria, malarya:anofel sivrisineği ve parazitli alyuvarlar



Sıtma hayati tehlikeye sahip olan bir enfeksiyondur, bu enfeksiyona anofel adı ile anılan sivrisineklerin taşıdığı tek hücreli parazit olan plsmodium sebep olur. Sıtma tropik ve subtropik bölgelerde yaşayan insanlar için en büyük tehlikelerden biridir. Dünya Sağlık Teşkilatına göre yılda 300 milyon insan sıtmaya yakalanmakta ve bunların 1,5 milyonu ölmektedir. Sıtma veremden sonra dünyada en yaygın olan hastalıktır.



Tropik ve subtropik ülkelere seyahat eden Avrupalı Turistlerden 120 bini yılda sıtmaya yakalanmaktadır. Sıtmaya karşı kulanılan kimyasal ilaçların yantesirinin çok büyük olması nedeniyle, son zamanlarda yantesiri olmayan ve daha etkili olan dogal ilaçalar kulanılmaktadır. Kültür bitkisi olarak yetiştirilen Sıtmaotu (artemisia annua) takriben 30 kat daha fazla etki maddesi içermekte ve boyu 6 ayda 4 metreyi bulmaktadır. Sıtmaotundan elde edilen doğal ilaçlar Çin, Tayland ve Viyetnamda kulanılmaya başlanmıştır.



Enfeksiyon tehlikesi:



Sivrisineğin insanı sokması sırasında taşıdığı plasmodium insana geçer. Sıtmaya yakalanma sıtmaya sebep olan paraziti taşıyan sivrisinekleri yaşadığı ülkelerde daha yüksektir. Türkiyede ise genelikle Çukurova ve güney doğu Anadolu bölgesinde görülür. Fakat bu sineğin yaşam alanı tropik ve subtropik ülkelerdir. Sıtmaya sebep olan dört plasmodium türü vardır. Bunlardan malaria tropica en tehlikeli olanıdır ve bu parazitin sebep olduğu sıtma tedavi edilmezse % 30 oranında ölüme sebep olur. Malarya tersiyanada nadiren ölüme sebep olur ve en hafif olanı ise malarya quartanadır.



Sıtma rahatsızlıkları:



Parazitler farklı şekilde ürerler. Sivrisinekte gelişim devresine cinsel gelişim insandaki gelişim devrsine cinsiyetsiz gelişim denir.İnsana sivrisinekle geçen parazit karaciğer hücrelerine yerleşir ve burada ilk devresine sporozoit denir. Bu devreyi tamaladıktan sonra karaciğer hücrelerini parçalıyarak kana geçer. Kanın alyuvarlarına yerleşir ve burada merzoit devresini tamamladıktan sonra kan hücrelerini parçalıyarak yeniden yeni kanhücrelerine (alyuvarlar) yerleşir. Parazitler alyuvarların yapısını bozar ve yapısı bozulan alyuvarlar kılcal damarlarda birbirine veya damara yapışarak buralarda tıkanmalara neden olur. Böylece oksijensiz kalan bölgelerde hücrelerin ölmesine ve hatta bu beyinde olursa komaya sebep olur. Ayrıca akciğer, karaciğer, pankreas, mide, bağırsaklar ve böbrekleri tahrip edebilir.



Sıtma türleri:



Tersiyan sıtma, qurtan sıtma ve tropik sıtma olmak üzere üç ana gruba ayrılır. Tersiyan sıtmaya plasmodium vivax veya plasmodium oval parazitleri sebep olur ve belirtileri aynıdır. Quartan sıtmaya plasmodium quartana pasmodiumu sebep olur ateşlenme süresi 4-5 Saat olup 72 saatte bir ateşlenme nöbetleri görülür. Tropik sıtmaya plasmodium falciparium sebep olur ve en tehlikelisidir vede tedavi edilmediğinde sonu ölümle bitebilir.



Sıtma türü: Malaria tertiana, Malaria quartana, Malaria tropica



Parazittürü: Pl. Vivax ,Pl. Oval, Pl. Malariae,Pl. Falciparium



Yaşam alanı: Ilıman iklim, Tropik iklim, Tropik ve subtropik



Ortaya çıkışı: Çok ani, Hızlı, Çok ani



Ateşlenme süresi: 3-4 Saat, 4-5 Saat, Düzensiz



Ateşlenme nöbeti: 48 Saatte bir, 72 Saatte bir, Düzensiz



Hastalığın komplikasyonları: Genelikle problemsiz, Genelikle problemsiz, Genelikle çok ağırkoplikasyonlar: Kolapsüs, şok, akciğerödemi, böbreğin iflası gibi



Tedavisiz iyiylşme: 3 Hafta sonra, 8 Hafta sonra, Genelikle ölümcül



Hastalığın yenilenmesi: 5 yıl sonra genelikle yeniden görülür, 1 yıl sonra genelikle yeniden görülür,Hastalığı atlatanlarda yeniden ve aynı ağırlıkta ve tehlike ile ortaya çıkar.



Sıtmanın belirtileri:



Hastalık aniden ortaya çıkan başağrısı, sırt ağrısı, titreme, ateş basması ve özeliklede ateşlenme nöbetleri ile kendini belieder. Sıtmanın belitileri gripe çok benzer, bu nedenlede birbirinden ayırmakta pek mümkün değildir. Sıtma nöbetleri diyebileceğimiz, ateşlenme nöbetleri tropik sıtma hariç sıtmanın türüne göre farklılık gösterir. Tropik sıtmada ise ateşlenme nöbetleri düzensiz aralıklarla görülür. Tropik sıtmada ateşlenme nöbetleri hiç görülmeyebilirde işte o zaman hasta için çok tehlikeli olabilir. En tehlikeliside beyin sıtmasıdır. Hastada önce sersemleme ve sonra ölümle biter. Beyin haricinde kalp, akciğer, mide, bağırsaklar ve böbreklerde tahribata sebep olur.



Teşhis:



Kanın mikroskopla muayenesi ile sıtma paraziti olup olmadığı anlaşılır ve kanın ateşlenme nöbetleri sırasında alınması gerekir. Sıtmanın belirtileri gripe çok benzer ve sadece beli aralıklarla görülen ateşlenme nöbeti ile farklılık gösterir. Fakat bu durum tropik sıtmada düzensiz olarak görülür veya hiç görülmeye bilir. Bu nedenle en tehlikeli sıtma olan tropik sıtmanın teşhisi oldukca zordur. Hastada enfeksiyonun ortaya çıkması ile birlikte üşüme, ateşlenme, dermansızlık, nabız atışlarında hızlanma, kas ve eklem ağrıları, mide-bağırsak rahatsızlıkları görülür.



Tedavi:



Yıllar önce sıtmaya karşı üretilen ve başarılı olduğu iddia edilen chloroquin?e karşı parazitleri dayanıklık (resistanz) göstermeleri ile birlikte yeni ilaç bulma çalışmaları tekrar hız kazanmıştır.Özelikle topik sıtmaya sebep olan plasmodium falciparium bu ilaça karşı dayanıklılık göstermiştir.



a-) Kinin (chinin): Chloroquin?e karşı parazitlerin dayanıklılık göstermeleri nedeniyle yeniden kinine dönüş görülmektedir. Kinin?in yantesirinin büyük olması nedeniyle mutlaka doktorun gözetim ve denetimi gerekir.



b-) Chloroquin (klorokuin): Bu ilaça karşı tropik sıtmasının dayanıklılık göstermesi nedeniyle vede yan tesirinin büyük olması nedeniyle mutlaka doktor gözetim ve denetimine alınması gerekir.



c-) Mefloquin: Bu preparatı birçok özelikleri kinine benzer ve yantesirininde büyük olması nedeniyle mutlaka doktor gözetim ve denetimi gerekir.



d-) Sulfodoxin-pyrimethamin: Pyrimethaminin sade olark kulanıldığında pek etkili olmamakta ve genelikle sulfodoxin?le birlikte kulanılmaktadır.



e-) Halofantin: Yantesirinin büyük olması nedeniyle, özeliklede kalp hastaları içi uygun değildir.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147