Alerji
Allerji bağışıklık sisteminin (İmmun sistemi) yabancı olarak alagıladıgı bazı maddelereki bunların başında: kimyasal ilaçlar, koku, çiçektozu, yiyecekler vb. (allergen) karşı aşırı duyarlılık göstermesine allerji denir. Allergen olan maddeler oldukca farklı maddeler olabilir ve bunların başında çiçek tozları (pollen), ev hayvanlarının kıl ve tüyleri, besin maddelerindeki bazı bileşikler, özeliklede hormonlu ve ilaçlı besinler (et ve meyvetürleri vb.) sayabiliriz. Anahücrelerde antikorlar salgılanır ve antijenlere karşı duyarlı olan ve bunu tanıyan savunma sistemi histamin salgılar. Histaminle birlikte damarlar geçirgen olur ve dokulara su ve akyuvarlar geçer ve böylece iltihaplarazar ve allerji ortaya çıkar.
Bunu önlemek için antihistaminikalar alınır, özeliklede kortison almak zorunda kalırlar. Kortisonun zararlarını burada saymaya kalksam oda ayrıca birkaç sayfa yer tutar. Allerjinin oluş sebebi çeşitleri doktorlara göre oldukca çoktur, fakat bana göre
bunun sadece ve sadece bir sebebi vardır, oda mukozanın (sümüksü içderi) özeliklede kalınbağırsak mukozasının tahrip olmasıdı. Bebeğin doğumdan sonra annesütü ile değilde , mama ile beslenmesi halinde bağırsakflorası ideal olarak oluşmaz. Manchester mikrobiyolojik araştımalar merkezinden Bayan Dr. M. Moradi 10 allerjik rahatsızlıkları olan ve 10 allerjik rahatsızlıkları olmaya bir yaşındaki bebekler üzerinde araştırma yapmıştır.
Bu araştırmalarda allerjik rahatsızlıkları olanlarının kalınbağırsaklarında yüksek oranda mantar ve clostridium difficile tesbitedilmiş ve bu bakterininde igG oranını yükseltiği görülmüştür. İkici olarak yanlış beslenme gelir ve bunların başında: aşırı hayvansal besinler (et, yumurta, peynir ve mamülleri) yeme ve aşırı kahve, sigara, alkol ve siyahçayla bağırsakflorası bozulur. Allerjinin oluşmasında bağırsak mantarları en önemli ve en tehlikeli fakördür. Neticede bağırsaklarda tam olarak işlenmeyen besinler, vücutta aşırı artık madde (cüruf, plak) oluşmasına sebep olur. Karaciğer kendi görevini yaparken birde aşırı miktarda ortaya çıkan cürufu arıtmak için aşırı çalışan karaciğer asli görevini yapamaz ve enzimin kalitesi düşer.
Sindirim organlarının kaliteli enzim, asit ve alkali maddeler salgılıyamaması nedeniyle proteinlar aminoasitlere dönüşmeden kalınbağırsağa ulaşır. Buradaki mantarlar ve bakteriler proteinları aminoasitlere değil biyojen aminlere (Bunların başında histamin gelir ve histami allerjiye sebep olur. Aslında histamin ve kortisonun ne kadar salğılanması gerkeceği beyin tarafından belirlenir, bağırsaklarda ortaya çıkan histamin ise konturol dışıdır.) dönüştürür. Şayet bağırsak içeriğinin pH değeri 5-6,5 arasına çekebilirsek ozaman bağırsak içeriği asitli faza geçer ve böylece oksijenli (aerob) ortamda patojen (hastalık yapıcı) bakteri, virus, ve mantarlar yaşayamazlar. Buda sadece Gökçek İksiri ile mümkündür. Bir diğer önemli faktör ise Midenin aşırı katkı maddesi içeren besinler (konserveler, çikolata, keks vb.) ve soft içecekler (kola, fanta vb.) nedeniyle tahrip olur.
Böylece zamanla çok kolay gastrit (mideiltihaplanması, midemukazasıiltihaplanması) oluşur. Bunedenle Mide yeterince intrinsic fakrorü (sialinasitli glukoprotein) salğılızamaz. Intrinsic faktorü B12-Vitamini, Folikasit, Methionin ve minerallerin bağırsaklar tarafından absorbe (emilme) edilmesini sağlar. Yani nasılki diabet hastaları için insulin nekadar önemli ise besinlerin sindirilmesi içinde İntrinsic faktorüde o kadar önemlidir. İntrinsic faktorünün yetersizliği vitamin ve mineralyetersizliğine sebep olur. Neticede bir çok hastalık ortaya çıkar ve bunlardan bazıları: Allerji, derihastalıkları, sindirim organlarindaki rahatsızlıklar, vb hastalıklar ortaya çıkar. Çare Gökçek İksiridir. (Nhp 12.03.1722) Allerjinin oluşmasının bir diğer faktörüde Omega- 6-Yağasitlerinin (Linolasit, Beta-Linolenasit ve Arachidonasit) Prstaglandin E1 ve E2’ye dönüşmemesindendir, çünkü dönüşümü sağlıyan enzimler (Delta 6-Desuraze, Elangaze, Delta 5-Desturaze ve Cyclooxygenoze) ya yetersiz yada çok az salğılanır. Şayet Protaglandin E1 ve E2 (PG E1ve PG E2) oluşmaz ise Leukotrin oluşur, buda damarları ve bronşları büzer vede iltihapları azdırır.
Nörodermatiklerin (allerjik ekzemalılar) kanında yüksek oranda İmmunglobulin E(İg E) az miktarda konturol T-Hücresi (Suppressor-T-Hücresi) içerdiği tesbitedilmiştir. Konturol-T-Hücreleri B-Hücrelerini uyararak Makrofaj (bakterileri ve virusları yutarak parçalar ve zararsız hallegetirir) ve İg E salağılanmasını frenler. PG E1 iltihaplanma ve allerji’ye sebep olan T- Lökozitlerin ve B-Hücrelerinin saldırğan olmalarını ve aşırı İg E üretmelerini önler. PG E2 damarları genişletir (vasodilatsyon), bronşları genişletir (bronchodilatasyon), kanı temizler, idrarı atırır (diüretik) ve mideyi korur. (ZP.6.95.340 Nap.3.95.342) Akut pankreatitte bağırsaklar 30.000 Daltona varan orandaki büyük mokekülerin dehi geçmesi için kanallarını büyütür. Enzimlerin kalitesi düştüğünden besinleri tam sindirilmez ve bu nedenle bağısaklar geçişleri kolaylaştırmak için kanalları (vilüsler) genişletir.
Böylece tam sindirilmemiş besinmaddeleri absorbeedilir ve bu allerjiye sebep olur. Şayet kana sadece besin maddeleri geçmez aynı zamanda candida albicans isimli maya mantarıda kana geçerse ve bu kandolaşımının iflası ve yani ölüm demektir. Çöreğin birleşimindeki bazı maddeler antihistaminik etkiye sahip olup, kortisona gerek kalmadan tedaviedici özeliği vardır, fakat çöreği bıraktığınızda rahatsızlıklar yeniden ortaya çıkar. Öncelikle uzman bir doktora gidilmelidir, ayrıca doğal ilaçalardan Gökçek İksiri, galgimya-, laden-, çörek-, veya ZYE immün sistemini güçlendirici olarak kulanılabilir. Bağırsak florasının Gökçek iksiri ile ideal bir duruma gelmesi demek, diğer sindirim organlarının yüklerinin hafiflemesi demektir. Böylece başta sindirim organlardan: karaciğer, pankreas, mide, böbrekler ve bağırsaklar kendini yeniler (rejenerasyon). Böylece başta allerji olmak üzere birçok rahatsızlık ortadan kalkar.
Allerji bağışıklık sisteminin (İmmun sistemi) yabancı olarak alagıladıgı bazı maddelereki bunların başında: kimyasal ilaçlar, koku, çiçektozu, yiyecekler vb. (allergen) karşı aşırı duyarlılık göstermesine allerji denir. Allergen olan maddeler oldukca farklı maddeler olabilir ve bunların başında çiçek tozları (pollen), ev hayvanlarının kıl ve tüyleri, besin maddelerindeki bazı bileşikler, özeliklede hormonlu ve ilaçlı besinler (et ve meyvetürleri vb.) sayabiliriz. Anahücrelerde antikorlar salgılanır ve antijenlere karşı duyarlı olan ve bunu tanıyan savunma sistemi histamin salgılar. Histaminle birlikte damarlar geçirgen olur ve dokulara su ve akyuvarlar geçer ve böylece iltihaplarazar ve allerji ortaya çıkar.
Bunu önlemek için antihistaminikalar alınır, özeliklede kortison almak zorunda kalırlar. Kortisonun zararlarını burada saymaya kalksam oda ayrıca birkaç sayfa yer tutar. Allerjinin oluş sebebi çeşitleri doktorlara göre oldukca çoktur, fakat bana göre bunun sadece ve sadece bir sebebi vardır, oda mukozanın (sümüksü içderi) özeliklede kalınbağırsak mukozasının tahrip olmasıdı.Bebeğin doğumdan sonra annesütü ile değilde , mama ile beslenmesi halinde bağırsakflorası ideal olarak oluşmaz. Manchester mikrobiyolojik araştımalar merkezinden Bayan Dr. M. Moradi 10 allerjik rahatsızlıkları olan ve 10 allerjik rahatsızlıkları olmaya bir yaşındaki bebekler üzerinde araştırma yapmıştır.
Bu araştırmalarda allerjik rahatsızlıkları olanlarının kalınbağırsaklarında yüksek oranda mantar ve clostridium difficile tesbitedilmiş ve bu bakterininde igG oranını yükseltiği görülmüştür. İkici olarak yanlış beslenme gelir ve bunların başında: aşırı hayvansal besinler (et, yumurta, peynir ve mamülleri) yeme ve aşırı kahve, sigara, alkol ve siyahçayla bağırsakflorası bozulur. Allerjinin oluşmasında bağırsak mantarları en önemli ve en tehlikeli fakördür. Neticede bağırsaklarda tam olarak işlenmeyen besinler, vücutta aşırı artık madde (cüruf, plak) oluşmasına sebep olur. Karaciğer kendi görevini yaparken birde aşırı miktarda ortaya çıkan cürufu arıtmak için aşırı çalışan karaciğer asli görevini yapamaz ve enzimin kalitesi düşer.
Sindirim organlarının kaliteli enzim, asit ve alkali maddeler salgılıyamaması nedeniyle proteinlar aminoasitlere dönüşmeden kalınbağırsağa ulaşır. Buradaki mantarlar ve bakteriler proteinları aminoasitlere değil biyojen aminlere (Bunların başında histamin gelir ve histami allerjiye sebep olur. Aslında histamin ve kortisonun ne kadar salğılanması gerkeceği beyin tarafından belirlenir, bağırsaklarda ortaya çıkan histamin ise konturol dışıdır.) dönüştürür. Şayet bağırsak içeriğinin pH değeri 5-6,5 arasına çekebilirsek ozaman bağırsak içeriği asitli faza geçer ve böylece oksijenli (aerob) ortamda patojen (hastalık yapıcı) bakteri, virus, ve mantarlar yaşayamazlar. Buda sadece Gökçek İksiri ile mümkündür. Bir diğer önemli faktör ise Midenin aşırı katkı maddesi içeren besinler (konserveler, çikolata, keks vb.) ve soft içecekler (kola, fanta vb.) nedeniyle tahrip olur.
Böylece zamanla çok kolay gastrit (mideiltihaplanması, midemukazasıiltihaplanması) oluşur. Bunedenle Mide yeterince intrinsic fakrorü (sialinasitli glukoprotein) salğılızamaz. Intrinsic faktorü B12-Vitamini, Folikasit, Methionin ve minerallerin bağırsaklar tarafından absorbe (emilme) edilmesini sağlar. Yani nasılki diabet hastaları için insulin nekadar önemli ise besinlerin sindirilmesi içinde İntrinsic faktorüde o kadar önemlidir. İntrinsic faktorünün yetersizliği vitamin ve mineralyetersizliğine sebep olur. Neticede bir çok hastalık ortaya çıkar ve bunlardan bazıları: Allerji, derihastalıkları, sindirim organlarindaki rahatsızlıklar, vb hastalıklar ortaya çıkar. Gastrite sebep olan halicobacter pylori bakterisi aynı zamanda Histamin üretir buda allerjinin ana sebeplerinden biridir. Çare Gökçek İksiridir. (Nhp 12.03.1722) Allerjinin oluşmasının bir diğer faktörüde Omega- 6-Yağasitlerinin (Linolasit, Beta-Linolenasit ve Arachidonasit) Prstaglandin E1 ve E2’ye dönüşmemesindendir, çünkü dönüşümü sağlıyan enzimler (Delta 6-Desuraze, Elangaze, Delta 5-Desturaze ve Cyclooxygenoze) ya yetersiz yada çok az salğılanır. Şayet Protaglandin E1 ve E2 (PG E1ve PG E2) oluşmaz ise Leukotrin oluşur, buda damarları ve bronşları büzer vede iltihapları azdırır.
Diaminooksidaz: Bağırsak mantarları ve gastrite sebep olan halicobacter pylorinin üretikleri histamin diaminoaksidaz tarafından yokedilir. Bu anzim bağırsak mukazası tarafından salğılanır ve bağırsaklar, karaciğer, böbrekler vede akyuvarlarda bulunur. Bağırsak mukazası yeterince diaminooksidaz anzimi salğılıyamazsa histamin oranı artar. halikobacter pylori ve bağırsak mantarlarının üretiği histamin hariçinde kişi histamin içeren besinlerden peynir ve piza yerse, içeceklerden: şarap ve kırmızı şarap içerse o zaman histamin aşırı artar. Histamin oranın yükselmasi başta allerji, başağrısı, migren, başdönmesi, ishal, şişkinlik, kusma ve kalp çarpıntısı gibi bir çok rahatsızğıa sebep olur. Histamini doktorlar kortizonla dengelemeye çalışır, bu çözüm değildir, çare mide ve bağırsaklardaki bakteri ve mantarları tezmilemekle yani kalıcı tedavi ile olur. Buda Gökçek İksiri ve Lahana suyu ile mümkündür.
Nörodermatiklerin (allerjik ekzemalılar) kanında yüksek oranda İmmunglobulin E(İg E) az miktarda konturol T-Hücresi (Suppressor-T-Hücresi) içerdiği tesbitedilmiştir. Konturol-T-Hücreleri B-Hücrelerini uyararak Makrofaj (bakterileri ve virusları yutarak parçalar ve zararsız hallegetirir) ve İg E salağılanmasını frenler. PG E1 iltihaplanma ve allerji’ye sebep olan T- Lökozitlerin ve B-Hücrelerinin saldırğan olmalarını ve aşırı İg E üretmelerini önler. PG E2 damarları genişletir (vasodilatsyon), bronşları genişletir (bronchodilatasyon), kanı temizler, idrarı atırır (diüretik) ve mideyi korur. (ZP.6.95.340 Nap.3.95.342) Akut pankreatitte bağırsaklar 30.000 Daltona varan orandaki büyük mokekülerin dehi geçmesi için kanallarını büyütür. Enzimlerin kalitesi düştüğünden besinleri tam sindirilmez ve bu nedenle bağısaklar geçişleri kolaylaştırmak için kanalları (vilüsler) genişletir.
Böylece tam sindirilmemiş besinmaddeleri absorbeedilir ve bu allerjiye sebep olur. Şayet kana sadece besin maddeleri geçmez aynı zamanda candida albicans isimli maya mantarıda kana geçerse ve bu kandolaşımının iflası ve yani ölüm demektir. Çöreğin birleşimindeki bazı maddeler antihistaminik etkiye sahip olup, kortisona gerek kalmadan tedaviedici özeliği vardır, fakat çöreği bıraktığınızda rahatsızlıklar yeniden ortaya çıkar. Öncelikle uzman bir doktora gidilmelidir, ayrıca doğal ilaçalardan Gökçek İksiri, laden-, çörek-, veya ZYE immün sistemini güçlendirici olarak kulanılabilir. Bağırsak florasının Gökçek iksiri ve Gökçek Tonik ile ideal bir duruma gelmesi demek, diğer sindirim organlarının yüklerinin hafiflemesi demektir. Böylece başta sindirim organlardan: karaciğer, pankreas, mide, böbrekler ve bağırsaklar kendini yeniler (rejenerasyon). Böylece başta allerji olmak üzere birçok rahatsızlık ortadan kalkar.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|