Sensöri nöral veya mikst (karışık) tip işitme kaybı
İşitmeden çok gör-meyi kullanır. Konuşma ve lisan bozukluğu. Eğer işitme kaybı 1 yaşından önce oluşmuş ise konuşma ve lisan kendiliğinden gelişmez.
Konuşmayı anlamamaya bağlı olarak öğrenme bozukluğu vardır.
Özel eğitim işitme cihazı sözel-işaret eğitimi ve danışmanlık gerekir.
a- Kelime Hazinesi
Kelime hazinesi normal işitenlere göre daha yavaş gelişir.
İşitme kayıplı çocuklar somut kelimeleri (kedi hopla beş kırmızı gibi) soyut anlam taşıyanlara (önce eşit kıskanmak gibi) göre daha kolay öğrenirler. Genellikle kelimelerdeki takıları atlarlar.
Normal işitenlerle işitme engelli çocukların kelime hazineleri açısından aralarında bulunan fark yaş ilerledikçe açılır. İşitme kayıplı çocuklar normal işiten yaşıtlarını özel eğitim almadan yakalayamazlar.
İşitme kayıplı çocuklar aynı kelimeye ait birden fazla anlamı yorumlamakta güçlük çekerler.
b- Cümle Yapısı
Normal işiten çocuklara göre daha kısa ve basit cümleleri anlayabilir ve ifade ederler.
Konuşma ve yazılı lisana ait karmaşık cümleleri (etken ve edilgen cümle yapıları gibi) anlamakta güçlük çekerler.
İşitme kayıplı çocuklar genellikle kelimelerin sonlarında bulunan [ -ler -lar -nin -den ] gibi ekleri duymadıkları için ifadeleri yanlış anlar ve zaman çoğul takılarını kullanmazlar.
2- Motor Gelişim
İkinci bir özürü olmayan işitme kayıplı çocuklar temel motor gelişim aşamalarına normal işiten çocuklarla aynı hız ve sırada erişmektedirler. Oturma emekleme yardımsız yürüme ayakta durma ve yürüme gibi motor beceriler bu aşamalardır. Tekrarlayan fiziksel aktiviteleri de (tekmeleme esneme hareketleri gibi) normal işitenlerle aynı gelişim döneminde yapabilirler. Ancak işitme kaybının nedenine ve derecesine de bağlı olarak denge ve genel koordinasyonla ilgili becerilerde daha yetersiz oldukları gözlenmektedir. Bu yetersizlik işitme cihazı kullanarak ve seslere adaptasyon sağlandıktan sonra azalır.
3- Zihinsel Gelişim
Çocuklar öğrenme ile ilgili deneyimlerini çevrelerini keşfederek ve diğer kişilerle iletişim kurarak sağlarlar. İşitme engelli çocuklar bu bilgileri edinirken sesli uyaranlarda yeterince faydalanamazlar. Görme dokunma tat alma ve koklama ile bu duyunun eksikliğini gidermek zorunda kalırlar. Özellikle seslerin ait oldukları nesne kişi ve olayları ve bunların ilişkilerini algılamada güçlük çekerler. Buna bağlı olarak düşünme karar verme yorumlama sebep-sonuç ilişkilerini değerlendirmede yetersiz oldukları gözlenmektedir. Buna bağlı olarak okul başarısı da zayıflar. Aşağıda işitme kaybı derecelerine göre çocukların okul başarısı ile ilgili bilgiler verilmiştir;
Okul yaşantısının tüm alanları özellikle okuma ve matematik becerileri etkilenmiştir.
• Hafif ve orta derecede işitme kaybı olanlar eğitim almadıkları takdirde ilköğretim dördüncü sınıfa kadar diğer yaşıtlarına oranla vasat bir performans gösterirler.
• İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olanlar özel eğitim desteği olmadan ilköğretim üçüncü veya dördüncü sınıftan sonra başarı gösteremezler.
• Normal işiten ve işitme engelli çocuklar arasındaki farklılık sınıf seviyesi arttıkça açılır.
Okuldaki başarı anne ve babanın aktif katılımına çocuğun aldığı özel eğitim ve destek programlarının sıklığına kalitesine ve bu programlara çocuğun dahil edilme yaşına bağlıdır.
4- Sosyal Duygusal Gelişim
Çocukların sağlıklı bir benlik algısı kazanarak gelişimlerini sürdürebilmeleri için olumlu ilişkiler kurabilmeye dolayısıyla güvenli ve duyarlı bir çevreye ihtiyaçları vardır. İşitme engelli çocuklar işitme becerisini kullanamadığı için ailesi arkadaşları ve yakın çevresinde dahi güven eksikliği ve buna bağlı olarak da hırçınlık içe dönüklük kızgınlık gibi davranışlar sergilerler.
İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan çocuklar özellikle diğer işitme engelli çocuklar ile iletişim olanakları kısıtlı ise ya da tamamen onlardan ayrı bir eğitim süreci içinde ise okulda yalnızlık arkadaşsızlık ve mutsuzluk gibi duygular yaşarlar.
Hafif veya orta derecede işitme kaybı bulunan çocuklarda ise ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı bulunanlara oranla daha fazla sosyal problemler gözlenmektedir. Bu çocuklar konuşma sesini duyabilir ancak işitme kaybının konuşma frekanslarının farklı bölgelerinde farklı derecelerde olması nedeni ile kelimelerin ve cümlelerin ancak bir kısmını işitebilirler. Bu nedenle bu çocuklar çoğunlukla duyduklarını anlamakta sıkıntı çekerler. Cümleler duyulabilmekte ancak anlaşılması bozulmaktadır. Ayrıca ortamdaki gürültü ve çocuk ile konuşan kişi arasındaki mesafe arttıkça çocuğun konuşma seslerini anlaması gittikçe güçleşir. Konuşmayı anlamada yaşanan güçlükler nedeniyle aile ve sınıf ortamında uyumsuzluk ortaya çıkar.
6- İŞİTME ENGELLİLERİN EĞİTİMİ ve İLETİŞİM YÖNTEMLERİ
A- İşitme Kaybı Derecesine Göre Çocuğun Özel Eğitim İhtiyacı
• Eğitim ihtiyacı orta derecede işitme kaybı (26-40 dB) ile başlar.
Çok hafif ve hafif derecede işitme kaybı olan çocuklara ev ve sınıf ortamlarında gerekli düzenlemeler yapılarak (sınıfta ön sırada oturma duvarların ve yerlerin sesi geçirici
• özellikler taşıması sesin yankılanmasını en az seviyeye getirme) rahat dinleme koşulları konusunda danışmanlık verilmelidir .
B- İşitme Kaybı Derecesine Göre Uygulanan Eğitim Programları
Çocukların işitme kaybı dereceleri arttıkça kullanılan iletişim modelleri ve eğitim teknikleri farklılık gösterir.
Orta derecede kaybı olan bir çocuk işittiğini anlama kelime hazinesi ve lisan gelişimi konuşma bozukluğu terapisi ve/veya okuma becerilerini destekleyici eğitim almalıdır. Okul öğretmeninin de programa dahil edilmesi gereklidir.
İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan çocuk tüm lisan alanlarında ve okul yaşantısında özel eğitim programlarına ihtiyaç duyar. İşitme cihazının erken dönemde kullanılmaya başlanması özellikle bu kayba sahip olan çocukların işiterek ve konuşarak (işitsel–sözel yöntem) normal lisan gelişimini yakalamayı amaçlayan programları takip etmeleri mümkün olmaktadır. Ancak işitme kaybı 80-90 dB‘e yaklaştıkça işitsel-sözel yönteme işaret lisanı yönteminin de eklenmesi (total iletişim) gerekebilir.
C- İşitme Kaybının Teşhisine Ailenin Verdiği Tepkiler
Çocuğunuzun işitme kaybı olduğunu öğrendiğiniz zaman karmaşık duygular yaşayabilirsiniz. Üzülebilir korkabilir suçluluk hissedebilir ya da en azından sadece işitme kaybı olduğu için daha rahat hissedebilirsiniz. Bu duyguları yaşamanız son derece normaldir.
Bir çok anne ve baba çocuğunun işitme engelli olmasından dolayı uzun süre üzüntü ve çaresizlik yaşar. Önemli olan çocuğunuza ve size hizmet verebilecek olan uzmanların varlığından haberdar olmanız ve bir an önce bu uzmanlarla iletişim kurarak çocuğunuzun eğitimi ve gelişimi için gereken desteği almak için harekete geçmenizdir.
Uzmanlar tarafından verilen erken eğitim çocuğunuzun dinleme becerilerini geliştirecek sizinle daha rahat iletişim kurmasını sağlayacaktır. Eğitimi süresince çocuğunuzda kaydedilecek gelişme sizin de yaşadığınız olumsuz duyguları ve stresi azaltacaktır.
Unutmamanız gereken nokta uzmanların çocuğunuz ve sizin için çalıştıklarıdır. Çocuğunuzun işitme engeline bağlı her türlü probleminizde size yardımcı olacak kişiler de yine bu uzmanlar olacaktır. Uzmanlar sizi dinleyecek destek olacak ve çözüm yolları üreteceklerdir.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|