12-18 aylık çocuklar
Herhangi bir işaret kullanmadan yaklaşık 1 metre uzaklıktan verilen emirleri anlar (“bardağı al” gibi)
Birkaç kelimeyi anlaşılır şekilde yerinde kullanır
Bildiği hayvan seslerini taklit edebilir
“Nerede” ile başlayan sorulara başını o yöne çevirerek ya da eliyle işaret ederek cevap verir
2 yaşındaki çocuklar
Yaklaşık 4 ya da 6 metre uzaklıktan çağrıldığında tepki verir
Bildiği kelimelerle basit cümleler kurar
Araba sesi ya da dışarıda havlayan köpek sesini fark ettiğini belli eder
İsteklerini konuşarak ifade eder
Oyun sırasında arkadaşları ile konuşarak iletişim kurar
3-11 Yaş arasındaki çocuklarda aşağıda belirtilen sorunlardan bir ya da birkaç tanesi görülüyor ise uzman kişilerle ve ilgili merkezlerle iletişime geçilmesi erken teşhisi kolaylaştıracaktır.
Hastalık dışında öksürme burun akıntısı ya da burun tıkanıklığı ağızdan nefes alma burundan konuşma görülüyorsa
Özellikle kış aylarında tekrarlayan orta kulak iltihabı
Sık tekrarlayan kulak ağrısı ve kulağın tıkanması
Konuşan kişiye yakın olma ya da yüzünü görmeyi isteme
Sesin geldiği yöne doğru yönelmede güçlük
Televizyonu yada radyoyu yakın mesafeden dinleme ve sesini normalden fazla açmayı isteme
Kendine yöneltilen konuşmalara geç tepki verme veya birkaç kez tekrar ettirme
“Bardağı getir” gibi komutlara uygunsuz tepki verme ya da ne istenildiğini anlamamış gibi görünme
Konuşmada ritim ton ve vurgu gibi özelliklerin olmaması (monoton konuşma)
Konuşurken bazı seslerin atlanması
Konuşmanın düzgün ve akıcı olmaması
Çok fazla suskunluk anının gözlenmesi
Çok gürültülü ortamlarda konuşmaları anlamama
Okunan hikayeleri takip edememe
Dikkati verememe veya dikkat süresinin çok kısa olması
Grup içinde bulunmaktan rahatsızlık duyma veya yetişkin yardımına ihtiyaç duyma
Okul başarısında düşme okumada güçlük okuma sırasında kelime atlama ve bazı sesleri birbirleri ile birleştirerek çıkaramama.
Eğer çocuğunuz kendi yaş grubuna uygun yukarda belirtilen davranışları göstermiyorsa en yakın sağlık kuruluşuna ve varsa bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması gerekmektedir. Kulak burun boğaz uzmanı tarafından muayene edildikten sonra hastanın uygun yaş dönemine göre odyolojik testleri yapılmalıdır.
Genel anlamda odyometrik inceleme çeşitli tipte ses üreten cihazlardan gelen uyarılara hastaların cevapları kaydedilerek yapılmaktadır.
Odyometrik inceleme yöntemleri;
• Saf ses odyometresi
• Konuşma odyometresi
• Çocuk odyometresi
• Objektif odyometrik testlerdir.
Bu testlerle işitme kaybının derecesi ve tipi belirlenir.
Radyolojik görüntüleme yöntemleri de bu tür hastalıkların teşhis ve tedavisinde yardımcıdır. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme yöntemleri en gelişmiş teşhis teknikleridir.
B- İşitmeyi Değerlendirme Yöntemleri
İşitmenin test edilmesinde birçok yöntem vardır. Testin çeşidi kişinin yaş ve ihtiyaçlarına bağlıdır. İşitme testleri uzman bir odyolog tarafından Odyoloji yada Kulak Burun Boğaz kliniklerinde yapılmaktadır.
a-. Subjektif (Davranış) Test Yöntemleri
0-5 yaşlar arasındaki çocukların işitme değerlendirmesinde sese karşı bebeğin yada çocuğun cevabı davranış olarak alınır.
Çocuklarda odyolojik değerlendirmenin ilk ve en önemli aşaması hikaye alınmasıdır.
Subjektif test yöntemlerine geçmeden önce mutlaka aileden yada çocuğa bakan kişiden detaylı bilgi alınmalıdır. Hikaye alınmasında hastanın davranışları ailenin tutum ve ilgisi belirlenir. Değerlendirmeye aile aktif olarak katılır. Hikaye alınırken aşağıdaki konularda vereceğiniz bilgiler uzmanların çocuğunuza işitme kaybı teşhisi koymasına yardımcı olacaktır.
• Ailede benzer problemin olup olmadığı
• Doğum öncesi; annenin aşırı kusma kanama yüksek tansiyon yüksek ateş havale
geçirme gebelik zehirlenmesi kan uyuşmazlığı virüs enfeksiyonu kızamıkçık şeker hastalığı kalp hastalığı astım böbrek rahatsızlığı röntgen ışınları travma ve ameliyat olması.
• Doğum anında; doğumun uzaması normal doğum ameliyatla doğum doğum sırasında kaşık kullanımı bebeğin oksijensiz kalması bebeğin düşük veya yüksek doğum ağırlığında olması bebeğin geç ağlaması morluk ve diğer doğum anında oluşan anormallikler.
• Doğumdan hemen sonra; 1 dakika içinde yapılan apgar puanlarının düşük olması yara morluk sarılık kanama solunum güçlüğü enfeksiyon bebekte beslenme güçlüğü bebeğin sürekli ağlaması ve bebeğin hastanede kalma süresi.
• Gelişim Hikayesi; Motor gelişim (baş kontrolü oturma yürüme yemek yeme tuvalet eğitimi vb.) ve refleksler.
• Tıbbi Hikaye; Çocuğun aaaabolik bir hastalığı olup olmadığı kabakulak kızamık menenjit gibi enfeksiyon hastalıklarını geçirip geçirmediği alerji astım gibi süreğen hastalıkları ve kulakta problem olup olmadığı.
• Ailenin diğer bireylerinde alkolizm sara hastalığı ve zihinsel gerilik olup olmadığı.
• Sosyal Davranış ve Eğitim Gelişimi: Uyku durumu yaşıtları ile ilişkisi çok sessiz ya da çok hareketli olup olmadığı disipline edilmesinin zor olup olmadığı.
• İşitme Konuşma ve Lisan Hikayesi: Yüksek sese tepkisi kapı ya da telefon sesini duyması ilk söylediği kelime işaret kullanımı ve konuşmaları taklit etme becerisi.
0-4 aylar arasında işitmenin değerlendirilmesi
Hayatın ilk 4 ayında işitme davranışı refleks cevaplara dayanır. Değişik gürültülere bebekler daha kolay ve belirgin cevap verirler. 0-4 aylar arasında olumlu cevap alabilmek için daha fazla ses şiddetine ihtiyaç duyulur. Bu nedenle bebek normal konuşma sesine minimum cevap verirse normal işitme olarak düşünülebilir.
4 - 24 aylar arasında işitmenin değerlendirilmesi
Bebek/çocuk annesinin kucağında sessiz test odasına alınır. Bebeğin/çocuğun her duyduğu seste sesin geldiği tarafa bakması beklenir. Bebek bakma davranışını gösterirse pekiştirmek için ödül verilir. Elde edilen işitme eşikleri odyogram üzerinde işaretlenir.
.
2 - 5 yaşlar arasında işitmenin değerlendirilmesi
Bu yaşlarda işitmenin değerlendirmesi “oyun odyometresi” ile yapılmaktadır. Ses kulaklıklarla ve kulaklıksız olarak gönderilir. Çocuğun sesi her duyduğunda resim gösterme el kaldırma küpü sepete atma gibi davranışlarda bulunması beklenir. Elde edilen işitme eşikleri odyogram üzerinde işaretlenir Bu yöntemle sadece işitme kaybının varlığı değil derecesi ve tipide belirlenir.
b. Objektif Test Yöntemleri
Objektif test yöntemleri subjektif yöntemler ile test edilemeyen veya test sırasında güçlükler çıkaran (ağlama vb.) çocuklarda uygulanan objektif bulgulara dayanan teste uyumlu olmayı gerektirmeyen ölçümlerdir. Bu yöntemlerin birlikte kullanımı en doğru sonuca ulaşılmasını sağlar.
1- ABR (Auditory Brainstem Response - İşitsel Beyinsapı Cevabı) ile Değerlendirme
Bu testle kişinin işitme sinirinin sese nasıl cevap verdiği değerlendirilir. Davranışsal testlere uyum sağlayamayan bebeklerde özellikle ABR testi tercih edilir . Uyumlu bebeklerde ise elde edilen eşiklerin güvenirliği açısından kullanılır. Testin Uygulama aşamaları:
• Test sırasında bebeğin uyuması tercih edilmektedir. 6 aydan küçük bebeklerde uyutma için ilaç kullanılmaz. 6 aydan büyük bebeklerin uyutulması için doktoruna danışılmalıdır.
• Önce elektrotların yerleştirileceği deri temizlenir. Elektrot yerleştirilen bölgeler iki kulak arkası ve alındır.
• Kulaklık yardımıyla kulaklara ses verilir.
• Bilgisayar yardımıyla verilen sese sinirin cevabı kaydedilir. Elde edilen kayıtlar uzman odyolog tarafından değerlendirilir.
2- İmpedansmetrik Değerlendirme
Orta kulak fonksiyonunun değerlendirildiği test yöntemidir .
• Çocuğun kulağına plastik kulak tıkacı yerleştirilir.
• İmpedansmetre ile kulağa pompalanan basıncın değişim grafiği alınır.
• Bu grafiğe bakılarak orta kulak ve kulak zarının durumunu değerlendirilir.
3- Oto Akustik Emisyon
İç kulak fonksiyonunu değerlendirir. Doğumdan bir kaç gün sonra bu test yapılarak bebeğin işitmesi hakkında bilgi sahibi olunur. Yenidoğan bebeklerin işitme taramasında kullanılan en yaygın yöntemdir .
Çocuğun kulağına plastik kulak tıkacı yerleştirilir.
Bilgisayara bağlı olarak çalışan oto akustik emisyon cihazı sese karşı iç kulağın cevabını kaydeder.
Sonuçlar uzman odyolog tarafından değerlendirilir.
İşitme değerlendirmeleri sonuçları Odyogram adı verilen forma geçirilir.
Odyogram (İşitme Eşik Grafiği); k işinin en az duyabildiği seslerin işaretlendiği grafiktir. Grafiğin solunda alçak frekanslı (örnek; davul sesi) sesler sağında ise yüksek frekanslı (örnek; kuş sesi) sesler yer alır. Frekans Hertz (Hz) ölçme birimiyle değerlendirilir. Grafiğin üst kısmı daha iyi duymayı ifade ederken aşağıya doğru indikçe işitmedeki kayıp artar. En alt kısımda ise işitme kaybı çok fazladır. Sesin şiddeti desibel (dB) ölçü birimi kullanılarak belirlenir.
Eğer test kulaklık kullanılarak yapılmış ise “X” işareti sol kulağı “O” işareti sağ kulağı ifade eder. Kulaklık takılmamış ise işitme eşikleri “S” ile gösterilir. Yapılan testlerin sonuçları “odyogram” olarak adlandırılan form üzerine kaydedilir .
Çocuğunuzda işitme kaybı var ise işitme seviyesinin düzenli olarak kontrol edilmesi gereklidir. Kontrollerde yapılan işitme testleri ile çocuğunuzun işitmesinde olabilecek değişiklikler tespit edilir. İşitme takiplerin sıklığı yaşa bağlı olarak değişir. Küçük yaş grubu çocuklarda daha sık takip gereklidir. Kontrol işitme testleri yapılırken kişinin kullandığı işitme cihazı da test edilmelidir. Takipler sırasında işitme testleri işitme cihazlı ve işitme cihazsız olarak yapılmalıdır. İşitme cihazı ile yapılan testler çocuğun işitme cihazından ne kadar yararlandığını gösterir.
C- İşitme Kayıplı Çocukların Değerlendirmesini Yapan Uzmanlar
İşitme kaybı ile birlikte merkezi sinir sistemi bozuklukları zeka geriliği duygusal bozukluklar görülebileceğinden yapılacak değerlendirme ekip çalışmasını gerektirmektedir. Bu ekipte kulak burun boğaz uzmanı pediatrist nörolog psikiatrist psikolog odyolog eğitim odyoloğu özel eğitimci ve sosyal hizmet uzmanı mutlaka bulunmalıdır. Çocuğun tedavisi ve rehabilitasyonu için ihtiyaç duyulan diğer uzmanlar da bu ekibe daha sonra dahil edilir. Yukarda belirtilen ekibe bulunulan ilin devlet hastanelerinde yada üniversite hastanelerinde ulaşabilirsiniz.
D- İşitme Kaybının Tedavisi
Erken teşhis daha etkili tedavi anlamına gelmektedir.
1- İletim Tipi İşitme Kayıplarının Tedavisi
Bu tip işitme kayıplarının tedavisinde tıbbi uygulamalar ve cerrahi girişim yöntemleri kullanılmaktadır. Kulak kepçesinde anomali varsa estetik ameliyatlar hemen okul çağı öncesinde yapılırken işitmeyi düzeltmeyi hedefleyen ameliyatlar diğer kulağın genelde normal olması nedeniyle daha büyük yaşlara ertelenebilir.
Orta kulak enfeksiyonlarının hızlı ve etkili tedavisi yapılmalıdır. Eğer bir orta kulak iltihabı uygun bir şekilde tedavi edilmezse yıllarca akan bir kulakla birlikte işitme kaybı ve beyne yayılan iltihaplar ortaya çıkabilecektir. Orta kulakta iltihap olmadan sıvı birikmesine efüzyonlu otit (seröz otit) denir. Bu sinsi seyreden hastalığın ilk belirtisi işitme kaybı olup genellikle geniz eti büyük olan çocuklarda görülür. Eğer bu hastalığa ilaç tedavisi veya kulak zarına tüp takılması gibi tedaviler uygulanmaz ise kalıcı işitme kaybı ortaya çıkabilir. Bu tip işitme kayıplarında işitme cihazının kullanılması tedavideki son aşamadır.
2- Sensörinöral Tip İşitme Kayıplarında Tedavi
Bu tip işitme kayıplarının tedavisi işitme cihazı orta kulak proaaaleri koklear implant ve beyin sapı implantı uygulamaları ile yapılır.
3- İŞİTME CİHAZLARI
İşitme cihazı çevredeki sesleri önce elektriksel uyarıya daha sonra yükselterek tekrar işitsel uyarıya dönüştürür. Üç temel parçası vardır; mikrofon yükseltici ve alıcı. Dışarıdan gelen ses mikrofon tarafından yükselticiye gönderilir. Burada yükseltilen ses alıcı tarafından kulak kalıbına gönderilir. Kulak kalıbı yoluyla yükseltilmiş olan ses kulak zarına ulaşır.
A- İşitme Cihazının Kullanılması Gerekli Durumlar
Lisan gelişimi için gerekli işitsel özelliklerin çocuk tarafından algılanabilmesi için 25 dB ve üzerindeki işitme kayıplarında işitme cihazı önerilmelidir. Yetişkinlerde bu durum biraz da kullanıcının isteğine bağlıdır ancak hafif derecede kayıplardan başlayarak ileri derecedeki kayıplara kadar önerilebilir. İşitme cihazıyla yarar sağlanamadığı durumlarda koklear implant veya uyarıcı işitme cihazları gündeme gelmektedir.
B- İşitme Cihazı Tipleri
İşitme cihazları hem biçim hem de çalışma sistemi bakımından farklıdır. İşitme cihazı tipleri:
- Kulak arkası
- Kulak içi
- Kanal içi
- Gözlük tipi
- Cep tipi (Vücut Tipi)
C- Yardımcı Dinleme Cihazları
Bazı durumlarda işitme cihazı problemin tümüne çözüm getiremez ve hasta alternatif bir başka yardımcı alete ihtiyaç duyar. Böyle durumlarda rehabilitasyon programının bir parçası olan yardımcı dinleme aletleri alternatif bir çözümdür. Genel olarak bu cihazlar 3 bölümde ele alınabilir :
1- Yüz yüze iletişime radyo ve TV gibi dinlemeye yardımcı cihazlar
2- Telefonda konuşmaya yardımcı cihazlar
3- Çevresel ses ve durumun farkında olma ve ayırt etmeye yardımcı sistemler.
Yüz yüze iletişimde en yaygın olarak kullanılan FM (grup veya kişiye ait olabilir) sistemleridir. Loop sistemi ise bir diğer yardımcı cihazdır . Bu cihazın farklı tipleri vardır. TV izleme veya bir toplantıyı rahat izlemeyi sağlayabilir. Bunların dışında telefon yükselticisi çevrede olanların farkında olmayı sağlayan alarm sistemleri de vardır. Bunlar telefon ve kapı çaldığında veya bebek ağladığında kişiyi uyaran ışıklı cihazlardır.
D- İşitme Kayıplı Çocuklarda İşitme Cihazı Kullanmaya Başlama Yaşı
Günümüzde mevcut olan objektif değerlendirme yöntemleriyle işitme kaybının teşhisi daha erken yapılabilmektedir. Kaybın teşhis edildiği en erken dönemde fizyolojik ve psikolojik yoksunluğu önlemek için işitme cihazı önerilmelidir.
İşitme cihazı verilmesi için bir yaş sınırı yoktur. İşitme kaybının teşhis edildiği en erken dönemde verilmelidir.
E- İşitme Kayıplı Çocuklar İçin İşitme Cihazının Önemi
Erken dönemde gelişen işitme kaybı çocuklarda hem iletişim becerileri hem de okul başarıları etkilenir. Çok hafif derecedeki işitme kayıpları bile (örneğin iletim tipi kayıplar) çocuğun gelişimini pek çok alanda olumsuz yönde etkiler. 25 dB veya altında işitme eşiklerine sahip gelişme çağında olan çocuklar normal düzeydeki bir konuşmanın tüm işitsel özelliklerini algılamada zorluk çeker.
Çocuklar için normal kabul edilen aaaa dB'i aşan işitme seviyesinin üstündeki değerlerde çocuğun konuşmayı anlama ve öğrenme yeteneği işitme kaybının derecesine göre değişik ölçülerde ve olumsuz yönde etkilenecektir. Bu durumda işitme kaybı 15 dB'i aşan çocuklar için işitme cihazının kullanılması gereklidir. Uzun süreli orta kulak problemi olan çocuklarda hafif derecede olan işitme kayıplarının bile çocukların gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği belirlenmiştir. Böyle bir durumda işitme cihazı kullanımının gerekliliği tartışılmaz.
Çocuklar konuşmayı öğrenmeye hayatın ilk aylarında başlarlar. Konuşmanın temel taşlarını teşkil eden babıldama ve mırıldanma adını verdiğimiz bu evreleri geçirebilmeleri için normal işitmeye sahip olmalıdırlar. Bu nedenle mümkün olan en kısa zamanda çocuğun işitme cihazı kullanması gereklidir.
F- İşitme Kayıplı Bireylerde Koklear İmplant Uygulaması
Çift taraflı ileri veya çok ileri derecede sensörinöral işitme kaybı olan ve işitme cihazından yeterince fayda göremeyen kişilere işitme kapasitesinin desteklenmesi için Koklear İmplant adı verilen proaaa cerrahi işlem ile takılır. İşitmesini sonradan kaybeden kişilerde koklear implant ile konuşmayı algılama becerisi yeniden kazandırılırken küçük çocuklarda konuşma ve lisan becerileri ile bilgilerin oluşturulması amaçlanır.
a- Koklear İmplantın Parçaları; koklear implant iç ve dış olmak üzere iki kısımdan oluşur.
İç parçalar;
1-Alıcı/uyarıcı
2-Elektrot
3- İç anten
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|