Daha Çocuk Onlar
Bencillik kaplamış zamanla fikirlerimizi. Kendimiz ve huzurumuz bizim doğrumuz olmuş. Peki ya onlar?
Bugün evden dışarıya attım kendimi. Önce durakta sonra yollarda, reklam panolarında lösemili çocuklarla ilgili afişlere takıldım. Gözümüzün içine soka soka "Bakın buradayız!" demelerine rağmen gözardı edilenler, lösemililer.
Okula gidememek, yemek yiyememek, ağzında band, zar zor açabildiğin minik dudaklarınla kendini anlatabilmek…
Annenin seninde başında o mutluluk oyununu oynaması ve hep mızıkçılık yapıp ağlaması… "Anne ben ölecek miyim?" gibi bir çocuğun ağzına yakışmayacak katran bir cümle. Ve her sokağa çıkışında sana yönelen kimi acıyan kimi ürken bakışlar… Parka gittiğinde boşalan kaydıraklar, salıncaklar. Tarayamadığın saçların ve bakamadığın aynalar…Yürümekten yorulduğun hastane koridorları ve yüzüne çarpan ani ışıklar…
Durdum ve düşündüm küçücük bedenlere sığdırılan bu dev yükümlülüğü. Kendimi onların yerine koydum ve yazdım..
" Hayatı yaşamaya değer kılan tek şeyin sağlık olduğunu öğrendiğimde henüz on iki yaşındaydım. Küçük bedenime lenf kanseri teşhisi konmuştu. Bu hastalığın acısını ilk olarak şehirlerarası bir otobüs terminalinde tatmıştım. Benden babam,okulum ve arkadaşlarımdan ayrılmam bekleniyordu. Annem bana bakarak elimi tuttu. Yine yanımdaydı. Cam kenarına oturmama izin vermeyişinin sebebini yol boyunca ağlamasından sonra öğrenmiştim. Benim üzülmemem için bakışlarını bana çevirmiyordu. Arada elimi avuçlarında sıkıca kavrıyor,başımı göğsüne bastırıyordu.Belli ki bu sefer doktorlar düşündüğümden daha çok iğne vuracaklardı.
Uzun ve kasvetli bir yolculuğun ardından gün ağarmadan hastaneye vardık.Uzun süren bir işlemden sonra beni soğuk bir hastane odasına yatırdılar. Annem burada bir süre kalmamız gerektiğini, az yemek yediğim için vücudumun yorgun düştüğünü söyledi. Uslu bir çocuk gibi başımı salladım. Otobüste uyumama rağmen uykum gelmişti. Eskiye göre daha çok uyuduğumu fark etmem zor olmuyordu."
"Hikayenin devamı bize bağlı!"
LÖSEV(Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı)'in Ankara'da kurduğu ilk lösemili çocuklar hastanesinin onlara "ücretsiz" sunduğu yardımlara sizin de katkıda bulunabileceğinizi belirtmek isterim. Vakıf kullanmadığınız giysi, oyuncak, yiyecek yardımlarını kabul ettiği gibi, YKB 477 Şube 1-002666 hesabına tutarı ne olursa olsun bağış da yapılabiliyor.
Durun ve düşünün, dünyaya onların penceresinden bakın.Bakalım ne kadar uzağı görebileceksiniz?
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|