Kul ühıye sûre-i şerîfesinin hadimi (ebü yusuf)
Bu sûre-i şerîfenin hâdimi olan Ebû Yûsuf ki cin tâifesi-nin reislerindendir. Bunu celb etmek, bunu teshîr etmek ve ondan tevsî-i rızk ve maişet te'mîni için yardım ve muavenet görmek isteyen kimse salı gününden başlayarak üç gün oruç tutsun ve bu müddet zarfında riyâzete ve perhize devam et-sin yani canlı ve canlıdan hâsıl olan herhangi bir şeyi et, yağ, süt, yoğurt, peynir gibi şeyleri yememek ve içmemek suretiy-le perhiz edip tahâret-i kâmile hâlinde tenha bir mahalde otu-rarak üç gün halvet etsin. Bu üç gün müddet zarfında günlük
ve cavi buhur yakarak tütsü etsin ve bin defa (Kul ûhiye) sûre-i şerîfesini okusun. Birinci günü 333 ve ikinci günü yine 333 ve dördüncü günü 334 defa mezkûr sûre-i şerîfeyi okusun ve-yahut eksik veya fazla okumakta beis yoktur. Maksat bu üç gün ve üç gecede bin defa okumayı ikmâl etmektir. Ancak bu hususda dikkat edilecek şey, okumanın hita-mini cuma gecesi sabaha karşı bir vakte, bir saate getirmek-tir. Çünkü okumak nihayet bulduğu zaman (Kul ûhiye) sûre-i şerîfesinin hâdimi gelir. Bu kısa boylu ve kolları uzun birzattır. Dâvet eden adamın önüne oturarak ona selâm verir. Bu Resûl-i Ekrem Efendimizin huzurunda müslüman olan cin-lerin reislerindendir. Arkasında yine kısa boylu üç hâdim ayakta durur. Eğer korkmayıp cesaret gösterilirse maksad hâsıl olur. Eğer kor-kar ve bir şey söylemezse hâdim döner gider ve bu kadar zah-met ve külfet beyhude olur. Binâenaleyh okuyan zat cesur ol-mak ve korkmamak lâzımdır. Çünkü cin tâfisenin mü'min kısmından olduğundan da bir zarar vermezler.. Hâdim gelip selâm verdiği zaman davet eden kişi kemâl-i edeb ile selâmını alıp ondan sonra: "Yâ Ebâ Yûsuf, senin üzerine benim hakkım geçti, sen görüyorsun ki ne kadar za-ruret ve maişet sıkıntısı içindeyim. Şu anda senden bir şey is-terim ve bununla evlâd ü iyâlimin nafakasını temin edeyim ve hayır ve hasenat yapmaya muvaffak olayım" diyerek is-tekte bulunursa hâdim arkasında duranlardan birisine emre-der. O da derhal şimşek gibi sür'atle kısmet olan şeyi getirir. Onu alarak onlara teşekkür etmek ve artık avdet edebilirsi-niz diyerek onların gitmelerine müsaade etmekten başka bir iş kalmaz.
Mesuliyet size ayitir gelecekler zaten beli koruma yapmak yapmamak size kalmış
|