Alıntı:
Delidumrul Nickli Üyeden Alıntı
Şu koskoca kainat kendiliğinden oluşmuş olamaz yani oluşması için bir güç gerekiyor.
Peki Yaratıcı nasıl oluştu?
|
Bu soruyu 5 yil önce birinden daha duydum cevap veremedim. Çokta herseyi kurcalamiyorum bunalıma giriyor..
Mûsâ -aleyhisselâm- ın Allah'ı görmek istemesi ve yaşanan olaylar...
Mûsâ -aleyhisselâm-, Cenâb-ı Hak’la konuşurken, gözünden perdeler kalkmıştı. Zamansız ve cihetsiz bir şekilde net olarak Arş-ı A’lâ’yı seyrediyordu. Levh-i Mahfûz’u yazan kalemin gıcırtılarını duymaktaydı. Yanında ise Cebrâîl -aleyhisselâm- ve 70 kişi olduğu hâlde, onlar hiçbir şey işitmediler. Zîrâ Mûsâ -aleyhisselâm-, çok üstün bir makam ve mertebeye yükselmişti.
Nihâyet Mûsâ -aleyhisselâm-, bu konuşmadan o kadar lezzet aldı ki, şevki iyice arttı. Kendisinde bambaşka bir hâl meydana geldi ve Cenâb-ı Hakk’ı görmek istedi. Bu arzusunda da ısrar etti.
Allâh Teâlâ ise:
“Sen beni göremezsin!” buyurdu.
Mûsâ -aleyhisselâm- yine talebinde ısrar edince, Cenâb-ı Hak:
“Şu dağa bak! O dağ yerinde durabilirse, Sen de Ben’i görebilirsin!” buyurdu. (Bu dağ, Medyen diyârında Zübeyr denilen büyük bir dağ idi.)
Bir rivâyete göre, Cenâb-ı Hak, Mûsâ -aleyhisselâm-’a yetmiş hicâb arkasından dirhem kadar nûr gösterdi. Nûr, dağa tecellî etti ve dağ infilâk etti. Mûsâ -aleyhisselâm-, bu kudret ve azametin ihtişâmına dayanamadı; korktu ve bayıldı.
Âyet-i kerîmede bu vâkıa şöyle anlatılır:
“Mûsâ tâyîn ettiğimiz vakitte (Tûr’a) gelip de Rabbi O’nunla konuşunca:
«–Rabbim! Bana (kendini) göster; Sen’i göreyim!» dedi.
(Rabbi):
«–Sen Ben’i göremezsin! Fakat şu dağa bak! Eğer o yerinde durabilirse, Sen de Ben’i göreceksin!» buyurdu.
Rabbi, o dağa tecellî edince, onu un ufak etti. Mûsâ da baygın düştü. Ayılınca dedi ki:
«–Sen’i (bütün) noksan sıfatlardan tenzîh ederim; Sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim.»” (el-A’râf, 143)