"Söylenilene mi?
Nasıl söylenildiğine mi?"
İmamlar, vaizler, müftüler, Hocalarimiz; mihraptan, mimberden, kürsüden, yazılı/ görsel, sosyal medyadan tesettürü hatirlatmadilar mi?
Bu vazife ilk defa mı yapılıyor?
Müminleri ve bu toplumun fertlerini hiç mi uyarmadilar, ikaz etmediler, hakikati, Rabbimizin ayetlerini hatirlatmadilar?
Neyi söylediğimiz önemli
Peki Nasıl söylediğimiz
Taha Suresinde: Tesettürü bize emreden Rabbimize karşı ilahlık taslayan Firavuna
Karşı nasıl 1 üslup kullanılması gerektiğini bize bildiren Rabbimizin gösterdiği metod bu üslubun neresindedir?
43-“Fir‘avun’a gidin; şübhesiz o (ilâhlık iddiâsıyla) iyice azdı.”
44-“Buna rağmen ona yumuşak söz söyleyin; belki ibret alır ya da (Allah’dan) korkar.”
İkaz edeceğiz
Hatırlatacağız
Nasihat edeceğiz
Ama tüm bunları yaparken hakaret etmeyecek, aşağılamayacak, nefret ettirmeyecek
Zorlaştirmayacak en azından buna sebebiyet vermemeye gayret edeceğiz...
Vesselam