Karabasan Hakkında Öz Bilgi
evet dostlar.
yine sizlere en derin ilmin kapılarını aralıyorum.
soru: karabasan gelen kişide ne gibi değişiklikler olur.?
hepimiz zannederizki karabasan insanın başına musallat olan bir beladır. oysa nekadar yanlıştır. öncelikle karabasanların cin olduğunu kabul etmeliyiz. bu varlıklar insanlara bir hediyedir aslında. anadoluda "alkarısı" olarakta bilinen bu karabasan insana nasıl gelir ve neler yapar hep birlikte görelim.
Bilim karabasanı bir çeşit uyku felci olduğunu söyler. bunun adı rem uykusudur. göz kapakları ve solunum yolları hariç diğer sinirler bu yarı uyku halinde iken çalışmaz ve yarı uynık olan beyin bilinçaltında bu hareket kısıtlılığının üzerimize çökmüş bir ağırlıktan kaynaklandığını rapor eder beyine.
peki bu doğrumudur? evet doğrudur. rem uykusu gerçekten böyledir. ama bu karabasan değildir. uzaktan yakından ilgisi yoktur. bunun özünü bilenler kabul etmiyorlarsa şahitlikleride kabul görmez. peki gerçek karabasan nedir ve etkileri nelerdir.
karabasan özünde cin yavrusudur. derin uyku halinde insanın ruhtan ayrılmış bedenine bir çeşit saldırı amacıyla girer. bütün beyin tarafından yönetilen sinirleri yaydığı radyasyonik ışınlarla diğer boyuta ait bir çeşit elektrik akımı altına alır. bu akım insan vüzudunda sporsuzluk ve tembellikten kaynaklanrak işlevini yitirmiş tüm dokulara yayılır. özelliklede cilt dokusuna.
yayılan elektrik akımı gerek burçlardan ve gerekse havadan kaynaklanan tüm negatif enerjileri bedenden çıkarır ve pozitif enerjileride kompanse eder. ve aynı anda vücuttaki enerji değişiklikleri, uzay boşluğunda dolaşmakta olan ruha göbek bağına benzer soyut bir bağile bağlı olan beden tarafından rapor edilir. ruh döner ve uyku biter.
işte bu karabasanın bedenden çıktığı an ile aynı andır. çünkü ruh bedene ulaştığında karabasan etki altına aldığı beyinden çıkmaz ise esir olur.
ve işte buna benzer vakalar sonunda içinde başka bir varlık ile yaşayan kimselerinde sayısı hiçte az değildir. ancak ruh sağlığını yitirmiş ve halk dilinde "saraya tutulmuş" olurlar. aynı kimselerdede "deli gücü" denilen akıl almaz bir kuvvet mevcuttur. ve yine buda bedende bulunan varlığın sinir sistemine verdiği ekstra enerjiden kaynaklanır.
aynı durumdan atlarda muzdariptirler. ve yarış birincilikleri olan bu atlarında son derece huysuz ve hırçın olduklarıda tescillidir. yine tüm dünyanın hayran olduğu "Muhammed Ali clay" 1984 yılında times dergisine yaptığı röportajda "içimdeki dostumdan aldığım yardımı eşimden almadım" diyerek soru işaretleri bırakan bir açıklama yapmıştır.
elimizden geldiğince özet bilgi sunduğumuzu düşünüyoruz. art niyetli bulunmayan sorularınız yanıtlanacaktır. keyifli forumlar dostlar.
Alıntı
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|