• Ledün İlmi: Allah’ın (Celle Celâlühü) yanından verilen ilimdir. Esâsen ledün ilmi Mevlâ’dan kulun kalbine akıtılıyor. Başka bir bilmek geliyor insana. Hızır’a (Aleyhisselâm) verilen ilim de ledün ilmidir.
• Bak Allah’ın (Celle Celâlühü) işlerine şuradan giderken Allah (Celle Celâlühü) sana bir yara verir veya ayağını kırar. Niçin? Kötü yola gidecektin gitme diye. Kötü yola gitmektense ayağının bin defa parçalanması iyi değil mi? Ben hastalığı altın zincire benzetiyorum. Mevlâ onunla bizi kendi kapısına bağlıyor. Siz onu beğenmiyorsunuz ama âhirette meydana çıkacak.
• Kur’ân’ı bilmemek ve mânâsını bilmemek en kötü şey. Niye bilmeyelim? Bir daha ölüp dirilmek var mı? Senin niye Kur’ân’dan haberin olmuyor. Sen niye Kur’ân’dan kaçıyorsun da Kur’ân okumuyorsun? Bu yüce ilim Mevlâ’nın yanında bir deryadır ki ucu bucağı yok. Bütün ağaçlar kalem olsa, yapraklar kağıt olsa, deryalar mürekkep olsa, bunlar biter o ilim ise hiç yerinden sallanmaz.
• Bir insan birkaç kelime öğrenmekle fezâya sığmaz oluyor kibirden. Biz ne biliyoruz? Bize lâzım olan tavâzûdur. Bir de Mevlâ’nın emirlerini beklemek, daha bize ne emrediyorsun demektir.
•“Ey Rabbimiz! Onlara azaptan iki katını ver ve onları büyük bir lânetle lânetle.” (Ahzâb, 68) Niçin? Çünkü onlar dünyada bizi boş şeylerle meşgul ettiler. Kur’ân’a, hadîse, fıkıha, tasavvufa ve bunların yolu olan Arapçaya baktırmadılar. Bize namaz kıldırmadılar. Bir de diyorlar ki bakın namaz kılıyor mu? Kılıyorsa kaldırıp atacaklar onu. Yâhu namazdan ne gördün de onun kılınmasına engel oluyorsun. Ey arkadaşlar! Bir dünya rütbesinden sebep namazı terk ediyorsanız vay bize vay! Lâzım değil o rütbe, kurt yesin o rütbeyi. Bize islâm lâzım velevki hamal, süpürgeci olalım. (Mahmud Usta Osmanoğlu kuddise sirruh)
__________________
Ne senle yaşanıyor
Ne de sensiz oluyor
Şu garip bomboş dünyada..
|