Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Düşünce gücü bedensel değil, titreşimsel ve içsel hissiyatın hareketidir
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 10.05.22, 13:37
Gercek Gercek isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 23.10.19
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 342
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Düşünce gücü bedensel değil, titreşimsel ve içsel hissiyatın hareketidir

Düşüncenin gücü diye nitelediğimiz şey, kasları zorlamak gibi bedensel bir şey değildir. Titreşimsel iradi bir hareket, içsel hissiyatın dile gelişidir.

Niyeti istikrarlı bir şekilde tutmak suretiyle, yüksek bir umutla aynı seviyede tutmayı başarabilirseniz ki bu durum ancak ve ancak Allah’a iman ve teslimiyetle yaşanacak özel bir duygu durumudur, işte ”O” zaman bir şeylerin değişime girdiğini tespitlersiniz.

Değişim dediğimiz hadise önce iç alem boyutlarında başlar ve daha sonra kabiliyet olarak EZ ZAHİR ismi şerifi ile dışa doğru dalga dalga yayılır ve yavaş yavaş neticeleri görülmeye başlanır.

İç alem boyutlarında üzerinde durmak zorunda olduğumuz, kör nokta diye tabir edebileceğimiz bir çok konu başlığı bulunmaktadır..

Örneğin; Bir mutfağın kör noktası neresidir diye biraz düşünecek olursak.. Bulaşık makinasının altıdır deriz..Ayda, yılda bir temizlenen makinanın altı kırılan cam bardak, toz, ekmek kırıntılarıyla tam bir kör sahadır değil mi? Tıpkı bunun gibi bilinç düzeyinde her şey temiz ve pürüzsüz görünürken gizli saklı iç alem boyutlarında farkına varamadığımız bir çok aksaklık mevcut..Biz bunu bilmiyoruz, akıl edemiyoruz, mevcut zihin yapımız ve egomuz mükemmeli oynuyor bize, dış odaklı çalışan ego benlik kendinde bir eksiklik görmeyi hazmedemez.

Halbuki iç alem boyutlarına girebilmiş olsaydık gerekli gereksiz bir çok şeye düşünsel olarak tutunduğumuzu, bırakmayı göze alamadığımız bir çok konunun olduğunu keşfeder, kendi kendimize kavgaya başlar, aklımızı tam manasıyla kullanamadığımızı sezer idik.

Unutulmamalı, iç alem boyutlarında düşünsel olarak tutunup bırakamadıklarımız tüm yaşamımızı, İnsanların bize nasıl davranması gerektiğini, gelecek teklifleri, maddi ve manevi kazançlarımızı, akıl ve zeka yetilerimizi, sağlığımızı ve de tüm yaşamsal enerjimizi etkilediğini söyleyebiliriz. Tutunmak ve sınırlılık en başta EL FETTAH, ER REŞİD, EL ALİM ismi Şerif’lerinin vizyonuna ket vurup, bereketi ve genişliliği yavaşlatır.

İnsan önce kendisini, duygu ve düşünce dünyasını fethetmeli, hapis kaldığı kapalı odaların içinden çıkarak gerçek özgürlüğüne kavuşmalı, duygu ve düşüncelerin içinde dalga dalga genişlemeli, zayıf noktaları tespit etmeli. Hazlarını baskılamayı, iç güdülerini yönetebilmesi gereklidir.

Kim bilir hangi duygu ve düşüncelerin içinde derin bir uyukudayız, tıpkı yatağında mışıl mışıl uyuyan ve rüyada olduğunun farkında olmayan uykucunun hali gibidir yaşananlar. Rüyasına girseniz ve sen uykudasın deseniz, size güler, ciddiye almaz, farkındalığın farkındalığına, duygu üstü duygulara, düşünce üstü düşüncelere ulaşmadan bu döngüsellik bitmez. Farkında olmadan benzer şeyleri yaşarken, aklımıza getirmez, sorgulamayız. İnsan iç içe geçmiş çoklu katmanlardan oluşan muazzam bir yapı, sırlarla dolu sonsuz bir harddisk gibidir. Allah sonumuzu güzel eylesin. Amin..

Not; Yaşadığımız tüm sorunların altında çok bilmişliğimiz, ben bilirim başkaları bilmez, ben üstünüm, ben şöyleyim, ben böyleyim hezeyanları yatmaktadır. Nefsini bilen ve ipini elinde tutmayı başarabilen kimseler bahsedilen bu farkındalığa sahip olabilir..

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147