Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı
mevladir meselesine üstad bediüzzamanin sozleriyle cevap vwreyim..... Hazret-i Ali (ra) mükerreren kendi ikrarı ve yirmi seneden ziyade o hulefa-i selâseye (o üç halifeye) ittiba ederek onların şeyhülislâmlığı makamında bulunması, Şîaların bu davalarını cerhediyor (çürütüyor)... Demek Ehl-i Sünnet ve Cemaatın davası, haktır.(...)”
“Çünkü bunlar (Şialar) Hazret-i Ali'yi (ra) fevkalâde sevmek davasında oldukları halde tenkis ediyorlar ve sû-i ahlakta bulunduğunu onların mezhebleri iktiza ediyor. Çünkü diyorlar ki: 'Hazret-i Sıddık ile Hazret-i Ömer (ra) haksız oldukları halde Hazret-i Ali (ra) onlara mümaşat etmiş, Şîa ıstılahınca takiyye etmiş; yani onlardan korkmuş, riyakârlık etmiş.'"
"Acaba böyle kahraman-ı İslâm ve 'Esedullah' ünvanını kazanan ve sıddıkların kumandanı ve rehberi olan bir zâtı, riyakâr ve korkaklık ile ve sevmediği zâtlara tasannukârane muhabbet göstermekle ve yirmi seneden ziyade havf altında mümaşat etmekle haksızlara tebaiyeti kabul etmekle muttasıf görmek, ona muhabbet değildir. O çeşit muhabbetten Hazret-i Ali (ra) teberri eder.” (Lem'alar, s. 22, 25)......gadiri hum meselesinde sia her zaman yaptigi gibi hadisin önune ve arkasina ekleme yaparak kendine gore yorumlamistir... o hadisin asli şudur...Allah benim mevlamdır, ben de her müminin mevlasıyım.'' Peşinden Ali''nin elini tutuyor ve ''Ben kimin mevlâsı isem muhakkak ki bu da (Ali) onun velisidir. Allah''ım, ona dost (veli) olana dost, ona düşman (adüvv) olana da düşman ol! ''
|
Hz Ali’ye korkak diyen korkaktır. Onun yiğitliğini cesaretini cümle alem bilir Hayber kalesi kapısını nasıl yıktığını herkes bilir
Kılıcını Zülfikarı kınından çıkardığı vakit karşısında duranların nasıl korktuğunu da herkes bilir. Asla böyle bir şey söylenemez. Peygamberin vasiyeti üzerine sustuğu söyleniyor bende bunun aslına ulaşamadım ancak ne Şii kaynaklar ne de Sünni Hanefi kaynaklar tam tamına doğruyu söyleyemiyor. Kuranda olmadığı için kaynaklara yazılan yazılara güvenemiyorum. Rabbim ibadetlerimizi kabul eylesin mahşerde elbet bizlere onlarda gösterilir elbet doğruyu öğrenir görürüz bu geçici dünyada bu şekilde bölünmeyelim. Selametle