"...Sen Kadir gecesinin ne olduğunu nerden bileceksin?"
"...Kıyamet gününün ne olduğunu nerden bileceksin?"
"...Hesap gününün ne olduğunu nerden bileceksin?"
"...Sana bunları bildiren nedir?"
Sorular, Alemlerin Hakiminden!
Şu sorulara bakın!
Alimler veya avam'dan, bu sorulara Kim nasıl cevap verebilir?
Bildirilenden başka ne var elimizde?
Tefekkür adına!
Bu soruları kendimize bir daha sorarken, Alemlere rahmet peygamberimizin uyarısını yanımızda tutalım!
"Ölümden sonra karşılaşacağınız hali bir bilseniz; asla isteyerek yemez, içmez ve gölgelenmek için yaptığınız evlere giremezdiniz. Dağlara çıkar, göğsünüze vura vura, halinize ağlardınız.”
-Hz. Muhammed s.a.v-
"Şimdi siz ölümle başlayan ölümsüz hayatı acayip mi buluyorsunuz?
Bir de gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz!
Gaflet içinde eğlenip duruyor, üstelik kafa tutuyorsunuz!
(Necm 61)
Diğer taraftan...
"İman edip salih amellerde bulunanlara, ordan ayrılmak istemeyecekleri Firdevs cennetlerini hazırladık. Orada usanç duyarak yapmak istemeyecekleri şey, onlar için gözaydınlığı olarak verdiğimiz diğer ödüller, yerler ve mevkileri geçip görmek, gezmek gibi bir istek ve arayışları olmayacak!.. (Kehf 107-108)
Azaptaki vaad, bilinemez büyüklükte...
Cennetteki vaad bilinemez büyüklükte!
Seçim bize kalmış.
Buyrun!..
|