26.04.22, 16:43
|
Gayretli üye
|
|
Üyelik tarihi: 02.05.21
Bulunduğu yer: Turkey
Mesajlar: 178
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Aynel Yakin Nickli Üyeden Alıntı
Tasavvufta nefsi terbiye edip rûhu inkişâf ettirme yoluna girebilmenin en mühim şartı Riyazattır
1) Az yemek
2) Az uyumak
3) Az konuşmak
Vücudu aşırı beslemek, insanın gönül âlemine kasvet verir, kalbi hantallaştırır, nefsâniyeti azdırır, rûhâniyeti yaralar, tefekkürü zaafa uğratır. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz Sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
Biz, acıkmadıkça yemeyen bir kavmiz. Yediğimiz zaman da doyuncaya kadar yemeyiz. (Halebî, İnsânu’l-Uyûn, III, 299)
Hiçbir insan, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Hâlbuki kişiye, kendisini ayakta tutacak birkaç lokma yeter. Şayet bir kimsenin mutlaka çok yemesi gerekiyorsa, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte birini de nefesine ayırsın!” (Tirmizî, Zühd, 47)
Mü’min, bir bağırsağı ile, kâfir ise yedi bağırsağı ile içer. (Müslim, Eşribe, 186)
Bu sebeple yeme-içme hususunda ölçüyü kaçırmamak, makbul bir kulluk hayatı için zarurîdir. Zira aşırı dolu bir mideyle, Hakkʼa kulluğun özünü teşkil eden acziyet, ihtiyaç, hiçlik ve yokluğun lâyıkıyla idrâk edilmesi, tevâzû ve mahviyet duyguları içinde dergâh-ı ilâhîye yönelebilmek, Allah korkusu ve sevgisiyle ürperip gözyaşı dökebilmek mümkün değildir.
|
Güzel Konu Allah razı olsun
|