arkadaş ban yemiş ama şuan yedisinden yetmişine bu durumla cebelleşen baya bi insan vardır diye yazıyorum bir kaç satır. Gelecek için yapabileceğimiz bir şey yok onu göremeyiz. Ancak geleceği ölçüp biçip şekillendirecek olan bizleriz. Terazinin bir ucuna kaderi imkanlarımızı hayal gücümüzü koyarken öbür ucuna ölümü koyup tartmak lazımdır öncelikle. Rızkı veren, rızka kefil olan Allahtır elbette ancak bu hissiyatın sebebi vesvese değil. İnsanın gelişime açık olmasından dolayıdır. Zaten içinizde bu korku yoksa o zaman endişe edin. Çabalayın öğrenin okuyun! ilk ayetin vesilesidir bu. İnsan kalbi ancak ki sonsuz olanı sevebilecekken başkalarına aşık olup gönüllerimizi kırdırmadık mı? peki kalp sonsuz için yaratıldıysa beynimiz acaba ne için yaratılmış olabilir
İnsanoğlu sürekli öğrenmek ister. Bugün gelişen teknolojiyle beraber petabytelar seviyesinde hafızalar üretilebiliyor. Peki ya beynimiz ne kadar veriyi depolayabilir? Yüksek çözünürlükte resimler çok büyük alanlar kaplıyorken gözlerimle algıladığımız dünya verisi ne kadar yer kaplıyor? Velhasıl kelam geleceği düşünmeyi bırakın. Korkunuzu da bastırmayın sadece elinizden gelenin en iyisini yapın. Zanaat öğrenin sabır gerektiren emek gerektiren işlerle uğraşın. Bu hissiyatın temelinde öğrenmeye gelişime aç bi beyin yatar. Allaha emanet olun..