Kadersel döngüleri ihtiva eden "EL HAKEM" ismi şerifini, belli bir sayı değeri ve de formülüyle zikrettiğimizde(…söylemiyorum) hüküm kesinleşir ve veritabanda uykuda bekleyen, arafta kalan hadise ve olayların hükmünü zikirle yoğunlaşarak uyandırdığımızda; neticelerini madde dünyada müşahade etmeye başlarız. Hukuk terminolojisinde "kalemin kırılması" diye ifade edilen durum, ayan olur hayatlarımızda. Burası ceberût boyutudur, insan düşüncesiyle ceberût alemini yaşar. Ceberût âlemi Esmâ ve sıfat âlemidir. Esmaların mânâlarını yaşadığımız saha..
"EL HAKEM" ismi şerifi en anlaşılır tanımıyla hükmü açığa çıkartan demektir. Gerilimin hâd safhada olduğu, kontrolü oldukça güç olan bu ismi şerifin titreşim değeri içinde sağlıklı durabilmek için, öncelikle bilinç altı kalıplarını belli bir seviyede güncellemek ve de şuuru tevbeyle esnetmek gerekiyor.
Düşünce ve duyguları arasında kaybolmuş, belli bir sınır ve çerçeve içine hapsolmuş bir şuur yapısına, bu denli bir yüksek kuvveti giydirmeye kalkmak, kişinin yaşamını kabusa çevirebilir.
Bu mümkün...!
Hologram dünyasında yaşayan her birey, farklı farklı algı içinde veritabanında yer alan bilgi kadarıyla izler bu yaşamı. Ekranda görünenler aynı olabilir; fakat yorumlar ve yüklenen anlamlar aynı olmaz. Örneğin; burada yazdıklarımı okuyanlar aynı yazıyı okuyor olsa da, yüklenen anlamlar okuyanların sayısı kadar çeşitlilik gösterir. Gördüğünüz gibi çeşit çeşit algı ve yüklem var. Kimse kimsenin algı düzeyini tam olarak bilmesi mümkün değil. Bu sebeple, insanları belli bir dereceye kadar hoş görüp, oldukları gibi kabul etmek gerekir.
Veritabanda, bilinç altı dosyaları arasında düzensiz ve kaotik çalışan duygu ve düşünceler "EL HAKEM" ismi şerifiyle alnın tam ortasından “Hükmü açığa çıkartan anlam yüküyle” çıkış yaptığı an, seyreyleyin cümbüşü. Varsa borcu, alacaklılar peşine düşer; telefonları susmaz olur veya eli ayağına karışır frene basacağım derken gaza basar; güzelim arabayı duvara toslar. Veya görmeye, duymaya ve de bilmeye hazır olmadığı şeyler bir anda farkındalık alanına düşmeye başlar ve sentetik dünyası başına yıkılır insanın. Tüm bunlar soyut dünyadaki karışık ve düzensiz çalışan düşüncelerin, madde aleminde açığa çıkışından başka bir şey değildir.
Ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz sayısız hadise, örnekler çoğaltılabilir; ayrıntılara girebiliriz. Buradan çıkartacağımız sonuç; kontrolsüz, bilmeden rastgele zikir çekilmez. Makro ölçekteki kainatın, mikro karşılığı olan insanın duygu ve düşüncesi evrendeki her şeye tesirat yapabilecek gücü ve kudrete sahiptir. Tefekkürle, ilimle ve de tevbeyle kapasiteyi genişletmek suretiyle veritabanı güncellemeliyiz. İç dünyadaki bir milim farkındalık, dış dünyada km’lerce genişlemeye vesiledir. Duygu ve düşünce seviyelerini, sabit tutmak ve hafife almak büyük bir kayıp olur.
|