Bak güzel kardeşim amacım seni kırmak, rencide etmek, haksız çıkarmak değil. Çünki seni tanımıyorum, sadece senin yazdığın kadar seni tanıyorum. Burası bir form, insanları yazdıklarına bakarak tanımaya çalışıyoruz. Senin böyle saldırgan tavırların beni zerre miskal etkilemez. Tam aksine saldırgan tavırlar, kırıcı laflar, üst perdeden konuşmalar kişinin kendisine zarar verir ve o kişi hakkında karşı tarafta bir olumsuz fikir oluşturur.
Yapdığım hizmetden dolayı çokca insan tanırım, çokca insanla konuşmuşluğum vardır, bunların arasında piskolojik olarak ağır hastalarda çokça olmuştur, bundan dolayı kimle nasıl konuşmam konusunda azda olsa tecrübem vardır ve hayal edemeyeceğin kadar sabırlıyımdır. Ayrıca kalp kırmaktan çok korkan birisiyimdir. Ben seni dinledim ve seninle ilgili bazı çıkarımlar yapdım. Bunları burada söyleyip seni kırmak istemiyorum. Aslında cevap bile yazmayacaktım sana ama sonra kibrinden yazmadı dersin diye yazmaya karar verdim.
Namaz kılıyorum, Kuran okuyorum demişsin, Allah kabul eylesin. Olmayan şeyle birini haksız yere itham etmenin yani iftira atmanın günah olduğunu ve hakka girdiğinide biliyorsundur her halde diye varsayıyorum. Yani hakkıma girdin, olmayan şeylerle beni itham etip, iftira atdın. Gençliğine ve beni tanımayarak fevri davranmana vererek, Biz sana hakkımızı helal etdik. Biz kimseyle boş laf kavgasına girecek birisi değiliz. Bundan sebep bu konuşmayı uzatmayalım. Bilmeden ve istemeden kalbini kırdıysam hakkını helal et.