Velayeti Kübra Dairesinde Mertebei Asli Kül Murakabei Gavsi Muhabbet
29. DERS:
VELÂYET-İ KÜBRÂ DAİRESİNDE MERTEBE-İ ASL-I KÜL – MURAKABE-İ GAVS-İ MUHABBET
Hediyeden sonra “İlâhi Ya Rabbî, hazine-i gaybi ilahiyenden füyüzat ve rahmeti ilahiyeni ve şanı ilmi cami’ olan şuunatı rahmeti ilahiyyeni Fahri âlem Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem efendimizin ruhaniyetine inzal ve irsal buyurmanı;
Andan Hazreti İsa, Musa, İbrahim, Nuh ve Âdem aleyhimüsselamın ruhaniyetlerine, andan Ebubekir Sıddık Efendimizin ruhaniyetine, andan cümle şeyhlerimizin ruhaniyetlerine, andan şimdiki şeyh efendimizin letâif, nefsi natıka, cem’i cevârih ve âzalarına ve andan benim letâif, nefsi natıka, cem’i cevârih ve âzalarıma inzal ve irsal buyur, Ya Rabbî” der. Hediye, feyz talebi ve rabıta yeryüzünde yapıldıktan sonra şeyh efendimizin ruhaniyetine sığınarak ve bürünerek ders halinde olduğun yerde kalbinden ruha, sırra hafiye, ahfâ’ya, nefsi natıkaya, sonra soldan sağa doğru dönerek cami minaresine çıkar gibi bir kuş uçar misali semaya doğru çık. Yedinci kat sema, fezâ-i tevhid meydanını geçerek arş-ı âlâ’nın üstünde Velâyet-i Kübra Dairesinin Asl-ı Kül Mertebesinde bin defa lisanen ve kalben gizli sesle “lâilahe illa’llah”ı zikreder. Her yüz başında bir defada “La ilâhe illa’llah Muhammedün Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem diyerek zikir yapar. Sonra Murakabe-i Gavs-i Muhabbet’de bir süre karar edilir ve yeryüzüne inilir.
MERTEBE-İ ASL-I KÜLL
Sıfatlardaki hakikatin Allah Teâlâ’da olan karşılığıdır. Hakk ehli olan zatlar kendi hakikatlerini Allah Teâlâ’nın sıfatlarına mazhar ve ayna olduklarını müşahede etmeleridir. Allah Teâlâ’nın sifât-ı zâhiriyyeleri ve bâtinelerini fark ederek kendinde bulmalarıdır.
__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.”
|