Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Bilinmeyen Sırlarıyla Her Türlü Dilek için Rahman Suresi
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 05.02.17, 01:28
madlen madlen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 31.05.15
Mesajlar: 2,186
Etiketlendiği Mesaj: 84 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Bilinmeyen Sırlarıyla Her Türlü Dilek için Rahman Suresi

İbni Abbas (r.a.) hazretleri şöyle buyurmuştur: Ben bir Sure okurdum, fakir iken zengin oldum. Korkuyordum korkularımdan emin oldum. Birçok mülke sahip oldum. Bu sure Zebur surelerinin eftalidir.
Kim! Bu sureyi okur ve hacetini Allah'tan isterse, Allah c.c. onun istediği haceti verir. İnsanların yanında o kişinin mertebesi üstün olur. Dünyada ve ahirette Allah o kişiden razı olur. Bu sureyi okuyan kişi hapiste ise en kısa zamanda kurtulur, fakir ise zengin olur, hasta ise şifa bulur, borçlu ise borcundan kurtulur, günahkar ise Allah c.c. günahlarını affeder. Her ne hacet dilerse Allah en kısa zamanda hacetini yerine getirir.
Davut Aleyhisselam'ın Allah Teala'dan dünyalık bir haceti olsa, bu sureyi okur ve secdeye kapanırdı. Secde den başını kaldırmadan Allah Teala hacetini verirdi.
Bu Sure Süryanice idi, İbni Abbas (r.a.) Arabi lisanına çevirdi. Bu mübarek sure Errahman suresi gibidir. Kurani Kerim deki o mübarek SureErrahman suresidir. Allah c.c. daha doğrusunu bilir

Bu sure okunmadan evvel 2 rekat hacet namazı kılınır. Namazdan sonra kıbleye karşı oturulur, tevbe edilir salavat okunur ve dilek neyse ona niyet edilir ve sure okunur. Okuma bittikten sonra tekrar salavat okunur ve Allaha şükür edlir. Allah dualarınızı hacetlerinizi kabul etsin


Bismillâhirrahmânirrahîm
55 / RAHMAN - 1 Er rahmân(rahmânu).
(O) Rahman'dır.

55 / RAHMAN - 2 Allemel kur’ân(kur’âne).
Kur'ân'ı, O öğretti.

55 / RAHMAN - 3 Halakal insân(insâne).
İnsanı, O yarattı.

55 / RAHMAN - 4 Allemehul beyân(beyâne).
Ona, beyanı (idrak edip ifade etmeyi ve açıklamayı) O öğretti.

55 / RAHMAN - 5 Eş şemsu vel kameru bi husbân(husbânin).
Güneş ve Ay (yaratılışları ve yörüngelerindeki hareketleri), (astrofizik) hesaplarladır (hassas dengelerle dizayn edilmiştir).

55 / RAHMAN - 6 Ven necmu veş şeceru yescudân(yescudâni).
Yıldızlar ve ağaçlar, ikisi de (Allah'a) secde ederler.

55 / RAHMAN - 7 Ves semâe refeahâ ve vedaal mîzân(mîzâne).
Ve sema; onu yükseltti (astrofizik kurallara göre büyük patlama teorisi gereğince içten dışa bir genişleme ve yükselme olayını gerçekleştirdi) ve mizanı (ölçüyü, ağırlığı ve çekim kuvvetlerinin dengesini) vazetti.

55 / RAHMAN - 8 Ellâ tatgav fîl mîzân(mîzâni).
Mizanda (ölçmede) haddi aşmayınız (haksızlık yapmayınız).

55 / RAHMAN - 9 Ve ekîmul vezne bil kıstı ve lâ tuhsırûl mîzân(mîzâne).
Ve vezni (tartmayı), adaletle yapın ve mizanı eksiltmeyin (ölçmede eksiklik yapmayın).

55 / RAHMAN - 10 Vel arda vedaahâ lil enâm(enâmi).
Ve arz; onu, hayvanlar (ve bütün canlılar) için vazetti (jeolojik olaylarla, üzerinde canlıların yaşayabileceği şekilde dizayn etti).

55 / RAHMAN - 11 Fîhâ fâkihetun vennahlu zâtul ekmâm(ekmâmi).
Orada meyveler ve tomurcuklu hurma ağaçları vardır.

55 / RAHMAN - 12 Vel habbu zul asfi ver reyhân(reyhânu).
Yapraklı taneler ve güzel kokulu bitkiler vardır.

55 / RAHMAN - 13 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 14 Halakal insâne min salsâlin kel fehhâr(fehhâri).
(Allah) insanı, fahhar gibi ses veren salsalinden yarattı.

55 / RAHMAN - 15 Ve halakal cânne min mâricin min nâr(nârin).
Ve cinleri, mariç ateşten (parlak, dumanı olmayan alevden, enerjiden) yarattı.

55 / RAHMAN - 16 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 17 Rabbul meşrikayni ve rabbul magribeyn(magribeyni).
O, iki doğunun ve iki batının (insanlara göre doğu ve batının ve de cinlere göre doğu ve batının) Rabbidir.

55 / RAHMAN - 18 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 19 Merecel bahreyni yeltekıyân(yeltekıyâni).
İki denizi birbiri ile karşılaşacak (birbirine kavuşacak) şekilde akıttı.

55 / RAHMAN - 20 Beynehumâ berzehun lâ yebgıyân(yebgıyâni).
İkisi arasında berzah (engel) vardır, ikisi birbirinin sınırını geçemez (birbirinin özelliğini, düzenini bozamaz).

55 / RAHMAN - 21 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 22 Yahrucu min humel lûluu vel mercân(mercânu).
İkisinden de inci ve mercan çıkar.

55 / RAHMAN - 23 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 24 Ve lehul cevâril munşeâtu fîl bahri kel alâm(alâmi).
Denizde akıp giden, dağlar gibi (yüksek) inşa edilmiş büyük gemiler O'nundur.

55 / RAHMAN - 25 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 26 Kullu men aleyhâ fân(fânin).
Bütün kişiler (insanlar ve cinler) fanidir (yok olucudur).

55 / RAHMAN - 27 Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm(ikrâmi).
Ve celâl ve ikram sahibi Rabbinin Vechi (Zatı) bâki kalacaktır.

55 / RAHMAN - 28 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 29 Yes’ eluhu men fis semâvâti vel ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin.
Göklerde ve yerde olanlar, O'ndan isterler (dilerler). O hergün (her an) bir şe'n (ayrı bir tecelli, yeni bir oluş) üzerindedir.

55 / RAHMAN - 30 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 31 Se nefrugu lekum eyyuhes sekalân(sekalâni).
Ey ağırlık sahibi olanlar (kendi âlemlerinde fizik ağırlığı ve bilinçli varlıklar olmaları sebebiyle, ağır sorumluluğu olan insanlar ve cinler)! Yakında sizinle ilgileneceğiz (mahşerde hesabınızı göreceğiz).

55 / RAHMAN - 32 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 33 Yâ ma'şerel cinni vel insi inisteta'tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuz(fenfuzû), lâ tenfuzûne illâ bi sultân(sultânin).
Ey insan ve cin topluluğu! Semaların ve arzın kuturlarından (çaplarından) nüfuz etmeye (çıkıp gitmeye) eğer gücünüz yetiyorsa, haydi nüfuz edin (geçip, çıkın)! Bir sultan (bir mürşid) olmaksızın nüfuz edemezsiniz (geçip çıkamazsınız).

55 / RAHMAN - 34 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 35 Yurselu aleykumâ şuvâzun min nârin ve nuhâsun fe lâ tentesırân(tentesırâni).
Sizin üzerinize, ateşten bir alev ve duman gönderilir. O zaman yardımlaşamazsınız (kurtulamazsınız).

55 / RAHMAN - 36 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 37 Fe îzen şakkatis semâu fe kânet verdeten keddihân(keddihâni).
Gökyüzü yarılınca, işte o zaman, erimiş yağ (rengi) gibi kırmızı bir gül haline gelmiştir.

55 / RAHMAN - 38 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 39 Fe yevme îzin lâ yus’elu an zenbihî insun ve lâ cânn(cânnun).
Artık izin günü insanlar ve cinler, günahlarından sorulmaz.

55 / RAHMAN - 40 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 41 Yu’reful mucrımûne bi sîmâhum fe yu’hazu bin nevâsî vel akdâm(akdâmi).
Mücrimler (suçlular) simalarından tanınır. Böylece onlar alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

55 / RAHMAN - 42 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 43 Hâzihî cehennemulletî yukezzibu bi hel mucrimûn(mucrimûne).
İşte bu, mücrimlerin yalanladığı cehennem.

55 / RAHMAN - 44 Yetûfûne beynehâ ve beyne hamîmin ân(ânin).
Onunla (cehennemle) kızgın kaynar su arasında dönüp dolaşırlar.

55 / RAHMAN - 45 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 46 Ve li men hâfe makâme rabbihî cennetân(cennetâni).
Rabbinin makamından korkan kimseler için iki cennet vardır.

55 / RAHMAN - 47 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 48 Zevâtâ efnân(efnânin).
İkisi de fenlere (bilimsel ve sanatsal güzelliklere, çeşitli ağaçlara) sahiptir.

55 / RAHMAN - 49 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 50 Fîhi mâ aynâni tecriyân(tecriyâni).
İkisinde de akan iki pınar vardır.

55 / RAHMAN - 51 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 52 Fîhi mâ min kulli fâtihetin zevcân(zevcâni).
İkisinde de (iki cennette de) bütün meyvelerden iki çift vardır.

55 / RAHMAN - 53 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 54 Muttekiîne alâ furuşin betâinuhâ min istebrak(istebrakin), ve cenel cenneteyni dân(dânin).
Astarları kalın ipek atlas olan döşekler üzerine yaslanmışlardır. Ve iki cennetin de devşirilen meyveleri (cennet ehline) yakındır.

55 / RAHMAN - 55 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 56 Fîhinne kâsirâtut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).
Onlarda (iki cennette de) bakışlarını (yalnız eşlerine) hasreten eşler vardır. Kendilerine onlardan önce insan ve cin dokunmamıştır.

55 / RAHMAN - 57 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 58 Ke enne hunnel yâkûtu vel mercân(mercânu).
Onlar sanki yakut ve mercan gibidir.

55 / RAHMAN - 59 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 60 Hel cezâul ihsâni illel ihsân(ihsânu).
İhsanın, ihsandan başka mükâfatı var mı ki (olabilir mi)?

55 / RAHMAN - 61 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 62 Ve min dûnihimâ cennetân(cennetâni).
Ve ikisinden başka iki cennet daha vardır.

55 / RAHMAN - 63 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 64 Mud hâmmetân(hâmmetâni).
İkisi de (iki cennet de) yemyeşildir.

55 / RAHMAN - 65 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 66 Fîhi mâ aynâni neddâhatân(neddâhatâni).
İkisinde de (iki cennette de) devamlı fışkırıp gürül gürül akan iki pınar vardır.

55 / RAHMAN - 67 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 68 Fîhi mâ fâkihetun ve nahlun ve rummân(rummânun).
İkisinde de (iki cennette de) meyveler, hurmalar ve narlar vardır.

55 / RAHMAN - 69 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 70 Fîhinne hayrâtun hisân(hisânun).
Onlarda (cennetlerde), hayırlı güzel kadınlar vardır.

55 / RAHMAN - 71 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 72 Hûrun maksûrâtun fîl hiyâm(hiyâmi).
Otağlarda (özel çadırlarda) huriler vardır.

55 / RAHMAN - 73 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 74 Lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).
Onlara, kendilerinden önce insanlar dokunmamıştır ve cinler de (dokunmamıştır).

55 / RAHMAN - 75 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

55 / RAHMAN - 76 Muttekiîne alâ refrefin hudrin ve abkariyyin hisân(hisânin).
Onlar (cennetlikler), yüksek yeşil refrefler (yastıklar) ve harikulâde güzel işlemeli döşekler üzerine yaslananlardır.

55 / RAHMAN - 77 Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).
O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
55 / RAHMAN - 78 Tebârekesmu rabbike zîl celâli vel ikrâm(ikrâmi).
Celâl ve İkram Sahibi Rabbinin İsmi Mübarek'tir (Çok Yüce'dir).

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147