Miraj Nickli Üyeden Alıntı

Eğer hastada musallat var ise biz önce hangi büyüden geldiğine bakarız, sonra gelen cinin hangi kabileye yangi padişaha bağlı olduğuna bakarız ondan sonra işlem yaparız. Yani Ehli olmayan kişi musallatlı hasta ne okursa okusun o musallatı kaldırması imkansıza yakındır tam aksi cin dahada şiddetlenip hastaya zarar vermeye başlar ki buda istemediğimiz bir olaydır. Yani ister kasem ister Ayet oku fark etmez önemli olan işin ehlinin okumasıdır. Bide biz bu işe başlamadan önce bize Süleyman peyganberin ahidnamesi okudulur yani sözleşmesi. O sözleşmedeki şartlara ve kurallara göre haraket ederiz yani dayanacağımız senetdir o bizim. Misal diyelim ki sen bir davet yapdın ve sana cin musallat oldu. Ahidnameye göre sen o cinden gitmesini isteye bilirsin ama o cin gitmek istemez ise onu öldüremezsin çünki o cin haklıdır o hakkıda ahidnameden alır. Bu gibi durumlarda tevbe yoluyla o musallatı kaldırırz. Yani ahidnameyi Süleyman bizim anayasamızdır oradakilere ister müsüman istersede kafir olan cinler uymak zorundadır. Ahidnameye göre haksız olan cini öldüre veye geri gönderebiliriz.
Ahidname ahirete kadar hükü kalkmayacak bir anayasadır ki onu Süleyman peyganber kendi mührüyle tastiklemiş vede tüm cin padişahları o ahidnameye uymak zorunda. Ahidnameyi hiçbiryerde bulamazsın onu ilim erbabına karne olarak ruhaniler verirler ki evet sen artık bu işleri yapma yetkin var bu kurallar dahilinde. Bu benim şahsen yaşadığım bir olay olduğu için rahatbirşekilde söylüyorum.