Araştırmacı yazar Aytunç Altınel ile yaptığım röportajı netpano.com da yayınlamış ve çok olumlu tepkiler almıştım. Bence röportajın en önemli yerlerinden birisi HAVAS ilmi ile ilgili bir bölümdü. İsterseniz o bölümü tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum Bakın Altınel bu soruma ne demişti Yayınevinizin ismi HAVAS niye bu ismi seçtiniz.? Ben bu Havas yayınevini kurduğum vakit bile Müslümanlar bu ismin ne anlama geldiğini bilmiyorlardı. Bende mahsustan 'Havadan gelen dolarlar' diyordum.Bu kelimenin 24 farklı anlamı var.Benim bu kelimeyi seçmen Türk Dil Kurumu'dur.Öğrendim ki birinci TDK yapıldığında mason takımı diyorlar ki. Müslümanlar artık İslamiyet te diye bir durum kalmadı dolayısıyla Müslümanların akıllarında kalan kavramları hafızadan silmemiz gerekiyor. Birinci kelime olarak bunu bulmuşlar. İlk önce havası sileceğiz demişler. Ben bu zabıtları okuduğum zaman. Önce bunu silmek istemişler ise bende bunun için bir yayınevi kuracağım dedim. Benim geçmişim ile orantılı bir kelimedir. Havas. benim hayatım bu kelimedir. Havas 72 yılından beri vardı.Sonra 'Süreç' adlı dergiyi çıkardım.Bunların hepsi kapatıldı. İşte böyle sayın okurlar. HAVAS ilmini neden bizim hafızamızdan silinmesini istiyorlar hiç düşündünüz mü ? Çünkü kaza ile biri çıkar bir takım insanların karşı bir ilim ile yaptıklarını bu imle ortaya çıkarırsa neler olur. Ama bu konuyu birçok insan araştırıyor derinlemesine öğreniyor. Ve birtakım insanların Büyük projelerini zaman zaman açığa çıkarıyorlar. Bir düşünün bakalım. HAVAS bizim kültürümüzde olan bir ilim. Bu konuyu her meraklı insanın bence uzun uzun düşünmesi gerekir. Bunun içinde ilk önce okumak gerek. Meraklı insanlarda bilgiye nasıl ulaşacaklarını bilirler. İslam dünyasında bu konuları araştıran bilginlerden birisi olan Muhiddin Arabiyide burada hatırlamakta fayda var. Arabi geçmiş ve gelecek hakkında verdiği bilgilerle de kendisinden söz ettirmiştir. Geçmiş ve gelecekle ilgili bilgilerin de yer aldığı 500'den fazla eseri bulunmaktadır. Önemli eserlerinden biri olan "Fütuhatı Mekiyye"de ruhlarla görüşülebildiğini açıklar. Ruhlarla görüşmesinin nasıl olduğunu da üç maddeyle özetler: l- Rüya yoluyla, 2- Onların ruhaniyetlerini davet edip görüşerek, 3- Bedenimden ruhumu ayırıp, onların yanına giderek. "Tabutüs Sekine" adlı eserinde ise şöyle der: Allahü Teala bana öyle nimetler ihsan etti, bildirdi ki, istesem kıyamete kadar gelecek tüm velileri, kutubları, isim ve nesebleri, olayları bildirebilirim. Fakat bazıları inkar ederler de manevi kazançlarından kaybederler diye korkuyorum. Ancak yine de gelecek ile ilgili bazı olayları kitaplarında bildirmiştir. Hatta Nostradamus'un Muhittin Arabi'nin bu kehanetlerinden alıntılar yaptığı da bazı araştırmacılar tarafından iddia edilmektedir. KURANI KERİM HZ HIZIR HAKKINDA NE DİYOR Hz Hızır ise İslam alimlerinin büyük çoğunluğunun görüşlerine göre peygamber olması kuvvetle muhtemel olan, hikmet ve ilim sahibi mübarek bir şahıstır. "İlm-i ledün" ilmine sahiptir. İlmi ledun diye merak ederseniz netpano.com içinde bu konu hakkında bilgi bulabilirsiniz . "İlm-i ledün", bir başka ifadeyle "ilm-i batın", Allah'ın seçtiği kişilere vermiş olduğu özel bir ilimdir. Bu ilme sahip kişiler de, Allah'ın verdiği ilham ile gaybın bilgisine sahip olan özel kişilerdir. Rabbimiz'in takdir ettiği kadarıyla, olayların gidişatını ve gelecekteki sonuçlarını önceden bilir, buna göre hareket ederler. Kehf Suresi'nin 65. ayetinde " Katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul... " şeklinde bildirilen kişinin Hz. Hızır olduğu konusunda tüm Ehl-i Sünnet alimleri hemfikirdir. Kuran-ı Kerim'de Hz. Musa'nın Hz. Hızır ile buluştuğu, kendisiyle beraber bir yolculuğa çıktığı, Rabbimiz'in Hz. Hızır'a vahyettiği ilimden faydalanmak istediği bildirilmiştir. Hz. Hızır'ın, Hz. Musa ile olan yolculuğu dışında hadis-i şeriflerde de Hz. Hızır hakkında aktarılmış pek çok sahih (sağlam, güvenilir) bilgi bulunmaktadır. İslam tarihi boyunca Hz. Hızır ile ilgili en çok tartışılan konulardan biri, Hz. Hızır'ın hayatta olup olmadığıdır. Hadislerde yer alan bilgilere ve büyük İslam alimlerinin yorumlarına göre Hz. Hızır hayattadır ya aramızda yaşamaktadır. Dinimizin ilk emri ‘oku’ olduğunu unutmadan bu konuları araştırmak gerek. Sayın Altınel dediği gibi bu memleketin insanları sadece top ve pop konuları ile değil HAVAS konularında konuşacak birkaç kelamı olmalı. Ve inşallah olacakta……