O Apayrı Bir Husus Değerli Kardeşim. Evet, Kesinlikle Haklısın ve Hattâ Bizler de Hiçbir Zaman Erbâbı Olduğumuzu, Hattâ Bırakın Erbâbını, Hoca Olduğumuzu Dahi İddia Etmedik Ama Allah Nâsip Etti, Lütf-u Keremiyle Bir Şeyler Öğrenmemizi Diledi de, Biz de Öğrendiklerimizi Şu Ortamda Aktarır Olduk. Yoksa Kıt Akıllılar Sebebiyle Yapılacak Bir İş Kesinlikle Değil. Ancak Şu Var; Bizler de Ne Olursak Olalım, Bizim Gibi Yaptıktan Sonra Sorun Yok, Yani Biz Ne Yapıyoruz Meselâ; Direkt Kitaplardan Alıntılıyoruz Değil mi? İşte Bu Olmalı ve Zaman Zaman, Yani Farz-ı Misâl Aktarılan Rivâyetlerde Farklılıklar Var ise veyâ Bunun Gibi Tevil Edilmesi Gereken Bâzı Hususlar Var ise, Bilgimiz Dâhilinde Bunu Yapıyor, Başka Bir Şey Konuşmuyoruz. Böyle Olacaksa Olsun ve Bunun Olması da Gerekiyor Zaten. Zirâ Dinin Müslümanlarca Bilinmesi Açısından Son Derece Gereklidir. Herkes Bildiğini AMA KESİN OLARAK BİLDİĞİNİ, Yani BİLİYORUM SANDIĞINI DEĞİL, BİLDİĞİNİ Konuşmalıdır.
Âhir Zamanın Garabetlerinden, Zor, Çok Zor Bir Zaman Dilimi İçerisindeyiz Kardeşim. Kimse İlm-i Hâl Okumuyor, Herkes Dinden Bahsediyor. Elindeki Adam Daha Kendi Helâl Harâmı Bilmiyor, Aklı Sıra İçtihad Yapıyor? Allah Yâr ve Yardımcımız Olsun Vesselâm.
.
__________________
Nesimi'ye sormuşlar;
O YAR ile hoş musun?
Hoş olayım olmayayım o YAR benim
Kime Ne!
|