Sevgili elifelif arkadaşımız. Öncelikle biz herşeyden önce eleştiri yapmanın kural ve kaidelerini öğrenmeli, gereğince saygılı ve kibarca eleştiri yapmalı ve sonrasında kendi düşüncemizi beyan etmeliyiz. Ben sizin mesajlarınızdan özetle şu cümleyi çıkarıyorum “Ben hala Alevi/Sünni inancını kıyaslıyor, Aleviliği mezhep olarak kabul etmiyor ve dolayısıyla saygı duymuyor ve bu bilgileri kabul etmiyorum.” Sizin özünüz budur. Gel gelelim bilgileri ekşi sözlükten aldığımı iddia etmişsiniz. Ben size cevap verirken bin kere okuduğum Alevilik bilgilerini bir kere daha okuyarak (üstelik bir insan ve kültür yapısına sahibim) mesnetsiz bir bilgiye yer vermemek amacıyla size cevap vermek istedim. Bu nedenle bildireyim ki gelmiş geçmiş Alevi alimlerinin dedelerinin kadim dini öğretileridir bu sizlere aktardığım yazılar.. kaldı ki İslam dini son din ve Kur’an son indirilen kitap olduğunu bilerek konuya gelirsek, her dört dinin de bazı ortak değerlere sahip olmasından yola çıkabilir dolayısıyla dinlerin yeşerdiği coğrafyada ki kültürel etkileşimi de yakından incelememiz gerekir. Yukarıda da tam olarak bunu anlatıyor. Nasıl ki Kudüs bütün dinlerin ortak ibadethanesi ise aynı coğrafyada da benzer inanç davranışları ve dil kalıpları olması muhtemeldir. Örneğin Kudüs’te bulunan Haredi Yahudileri eşlerinin Allah tarafından kapalı olması ve kocasına itaat etmesini savunuyorsa İslamiyette de aynı öğretinin olması temelde dinlerin benzer kurallarının olduğu anlamına gelir. Sırf bu yüzden inancımızı yada farklı inanç/mezhep gurubunda ki insanları küçülterek tamamen dinimize ters bir yaklaşımla ötekileştirmeli miyiz sizce?
---------- Post added 05.01.22 at 22:49 ----------
Usülünce ve Alevilik öğretilerine saygıyla eleştiri yapan arkadaşlara saygılarımı sunuyorum
|