* HAYALET NEDİR ?
Son birkaç asırdan beri batıda yapılan tetkikler neticesinde araştırmalar sonunda Hayaletler le ilgili bilgiler toplanabilmiştir. Ancak ciddi araştırmalar sadece İngiltere de Amerika da ve Fransa da ki saygın Paranormal dernekler tarafından yürütülmüş ve belli neticeler elde edilmiştir.
Halk arasında Hayalet mevzuu geçince ya çok büyük bir paniğe sebep olmakta ve yahut da gülüşmeler ve hafife almalara Ancak bizce bu çok yanlış bir tutum zira insan oğlu anlamadığı şeyler karşısında ya çok bariz bir aldırmama tavrı alıyor veya korkusunu gizlemek için böyle bir fikri ret edip tanımıyor.
Halbuki Parapsikoloji Bilim adamlarının düşüncelerine göre “ rüyalarımızda gördüklerimizden çok daha fazla şey gök de ve yerde dünyamızda oluşmaktadır. Bilimsel kesime göre Hayaletler ve buna benzer Paranormal hadiseler ve varlıklar hakikate mevcutturlar mühim olan bu gibi hadiselere tanımlayabilmek .
İlk Önce Hayalet mefhumunun tarifin yapmak gerekir
Hayalet Nedir ? :Ansiklopediler Hayaleti vücudunda ayrı olarak yaşayan bir varlık veya ölmüş bir insanın ruhu diye tanımlar.
Fakat bu tarifi bilimsel olarak kabul etmek zordur zira bu tanımlamaya karşın yaşayan insanların görüntüleri de görülmesi çok
Sıkı olmaktadır.
Prof. Frederic W.H. Myers Hayaletler üzerinde Stanford Üniversitesinde araştırmalar yapan ekibin başı uzun seneler süren araştırmalar ve incelenen yüzlerce görüntü ve görgü şahidi ifadeleri neticesinde Hayaleti şöyle tanımlamaktadır.
Hayalet Şahsi bir Enerjinin kalıcı olan bir görüntüsüdür.Bu bir canlılnın ve ya bir ölününde olabilir.
1889 da Londra da ki dünyaca meşhur S.P.R. Söciete Britanique pour la Recherche Psychique ( Londra Psişik Araştırmalar Cemiyeti ) Kurucularından olan yukarıda ismi geçen Prof. Myers çok geniş kapsamlı bir anket başlattı.
Soru şöyleydi . “ Siz tamamıyla uyanık olduğunuz bir zaman da etrafınızda net bir şekilde bir canlı veya bir nesne gördüğünüzü veya öyle bir şey tarafından dokunulduğunuzu, veya nereden geldiği belli olamayan bir ses işittiğiniz hissine kapıldığınız ve bunun etrafınızdaki fiziksel bir şeyden gelmediğini düşündünüz mü ? “
17 000 insan üzerinde yapılan bu anket de verilen cevapların % 10 u evet hem de gayet emin olarak diye cevap vermişlerdir.
Ayrıca daha büyük insan kütlesi üzerinde Amerika da tekrar edilen bu anket araştırma % 21 e yakın müspet cevaplanmıştır.
BU anketin ikinci sorusu ise eğer cevabınız evetse gördüğünüz hayali bize detaylı olarak anlata bilir misiniz ?
BU cevaplar gayet detaylı olarak taranmış ve 1700 kişi arasında 800 kişi seçilerek onlarla birebir görüşme yapılmıştır. Bu görüşmeler sonunda bu 800 kişiden 650 kişinin anlattıkları şüphe götürmez şeklide doğru olduğu inancına varılmıştır.
Bu incelemelerin hapsi S.P.R cemiyetinin her biri birer bilim adamı olan en ciddi ve tanınmış azaları tarafından son derece ince eleyip sıkı dokunarak yapılmıştır. Neticede bu 650 olay güzelce kaleme alınıp bilimsel bir yayın olarak kitap şekline basılmıştır. İki cilt Halinde : Apparitions of thé living and Human personality and its survival of physical death
( Canlı insanın fizik ölümünden sonra canlı gibi görünmesi ) Birinci Cilte Ölümünden sonra12 saat içinde görünmüş insanların olayından da misaller vardı. Buna bilim Dünyası öteki aleme intikal etmekte olan ölünün düşünceleri ve görüntüsünün son bir kere daha yakınlarına görünmek üzere gecikmesi sebep olabilir diye bir çözüm getirmişleridir. Ancak bu çözümde İnsanın ölümünden sonra geçici bir zaman daha canlı gibi tepki verdiği iddiasını ispatı olmaktadır.
Para psikologların çoğu insanın düşüncelerini uzak mesafelere nakledebileceği özelliğine sahip olduğunun inancındadırlar Bu nakil sırasında düşüncelerin içinde resim ve grafiklerin de nakil oluna bilineceği kabul edilmiştir.
Parapsikoloji Uzmanlarına göre İnsanın düşünce ile uzaklarda başka bir insana bilgi ve resim iletebilmesi ( Telepati)
De bir tür Hayaletler gibi görüntünün Teleportation denen ve vücut dışı astral yolculukları ile bütünleşebilir.
Astral Seyahat ( out Of Body ) dediğimiz insanın sanal olarak bir yerdeyken başka bir yerlere gitmesi ve orada hem görülmesi hem de orayı görmesidir. Bu görünmeler muhtelif şekil ve sebepler de olmaktadır .
1-Bazısı ölümden 12saat geçmeden yani kati ölüm gerçekleşmeden insansın ruhu ve düşünceleri daha dünyayla öteki alem arasındaki geçiş sürecini yaşarken olanlar.
2-Bazısı ölümden epey sonra ve belli bir sebeple olanlar bunlar telepatik iletişim sayılamaz .
a- Tanıdığı bir insana mesaj vermek için
b- Tanımadığı bir insanla görüşüp ondan bir yardım veya başka bir şey istemek için.
c- Çağrı üzerine ( medyumun yardımı ile ismen istenerek ) gitmek
d- Bazı görünmeler görünen ile gören arasında hiçbir tanışma bağı olmadan sadece aradaki bazı hadiselerin o iki
insanı hayatta bir araya getirmiş olanlar.
İnsanlar bu görüntüleri değişik şart mekan ve zamanlarda görüyorlardı ama devamlı olarak görüyorlardı. Bu ısrarlı görünme ölmüş olan şahsın göründüğü şahıstan bir şey istemesi sebebiyle oluşmakta bu mesele ve istenen şey hal olunca görünmeler gittikçe seyrekleşip bitiyordu. Mesela bir cinayete kurban giden şahıs yakın bir akrabasına devamlı görünerek aralarında bir iletişim kurmağa çalışır ve kurulan bu iletişim sayesinde katilini ve öldürülüş şeklini izah edip o katilin yakalanmasından sonra gittikçe seyrekleşen görünmeler sonunda bu birliktelik son bulur.
Veya ölen için çok mühim olan bir sebep yüzünden canlı birisiyle iletişim kurması ve bu problemini aktarıp hal etmesi gerekiyorsa görüntüler de bu yüzden meydana geliyorsa o zaman bu ölümün ardında bir hayatın olduğunun delildir,
diye inanmaktadır Parapsikoloji Bilim adamları.
Bu araştırmaya iştirak eden bilim adamları her inanışa ait uzmanlardan kurulu bir ekibi teşkil ediyorlardı. Yüzlerce vakayı gayet dikkatli ve tarafsız bir şekilde inceden inceye araştırmaları neticesinde hadiselerin şahitlerini ifadeleri ve çekilmiş muhtelif fotoğrafları da gördükten sonra bu hadiselerin hakikaten olduğuna karar vermişler dir. Fakat bu güne kadar da
Bunun neden ve nasıl olduğuna dair bütün bilim adamlarının hem fikir oldukları bir açıklama yoktur. Bu olatylar hakkında değişik çözümler önerilmiş ancak tam bir mutabakat sağlanamamıştır. Fakat en mühimi hiç bir bilim adamı bu hadiselerin sahte veya olmamış olarak kabul etmemekte hepsi de bu vakaların olmuş hadiseler olduğunda aynı fikirdedirler .
Halen muamma olan sorular vardır.
1-Bunlar nedir ?
2- Hangi şartlarda görünmektedirler ?
3- Hayaletler neden yapılmışlar dır ?
1- Bunlar Nedir ?
1908 de Fizik alimi Sır Oliver Lodge bu hayalet görünmelerinin “ çok eski trajedilerin hayali görüntüleri “ olduklarını ileri sürdü. Hakikaten de dikkat edilirse Hayaletlerin göründüğü yerler genellikle eski Şato lar ki buralarda çok eski tarihlerde bazı Cinayetler işlenmiş veya sonu kötü bitmiş aşklar yaşanmış yerler di. Zaten görünen Hayaletinde bu tip olayların çoğu zaman ya maktulü veya acımasız katili olmaktaydı. Bunu neticesi ani ve üzücü bir hadise ( kaza , öldürülme, intihar ) sonucu ölmüş insanlar ölümlerinden sonra istirahata çekilip münzevi ve rahat bir öteki alem devresi geçirememekte ve bu dünya ile bütün bağlarını koparamamaktadırlar. Ya intikam hissi ya karşılıksız kalan bir sevginin özlemi veya çekilen işkencelerin onda bıraktığı huzursuzluk ve beklentiler bu ölülerin öteki aleme yapmaları gereken yolculuğa bir geçici zaman için mani oluyor. Bu mani ya aradaki sebep hal oluncaya kadar devam ediyor veya asırlar boyu ölünün hayalinin iki taraf arasında sıkışmış olarak var olmasına sebep oluyor.
2- Hangi şartlarda görünmektedirler ?
Hayaletler “ hakikiye “ benzerler fakat hareketleri uykuda yürüyenler gibi biraz titrek olur bazen şeffaf olurlar kapalı kapılardan ve duvarlardan hiçbir mani olmadan geçerler, yürürken yarden birkaç santimetre yukarıdan kayar gibi sesiz ve bacak hareketi olmadan ilerlerler. Bir insanla karşılaştıkları zaman hiçbir tepki vermeden yanlarından geçip giderler.
Göründükleri anda onların bulunduğu mekanda buz gibi bir esinti olur ve üşüme hissi doğar insanda. Sık olarak ta çürük yumurta veya kükürt kokusuna benzer bir koku hissedilir. Aynı koku eski bir mezar açıldığında da yayılmakta. Bir hayalete dokunduğunuzda çok kuvvetli bir soğuk hissedersiniz o derece soğuk ki sanki bir yanık gibi iz bırakır. Hayvanlar bilhassa
Köpekler bir hayalet görünce büyük bir korku ve panik duyarlar ve saldırı durumuna geçerler.
Eski inanışlara göre hayaletler iki familya meydana getirirlerdi birisi bugünkü hayalet resmine uygun yani şekilsiz ve son derece uçucu ( etheré) seyyal ve beyaz giyinmiş ki genelde bu ölünün sarıldığı kefeni simgeler. Diğeri de ölen insana tıpatıp benzeyen ve bilenlerin hemen onu tanıyacakları bir hayalet. Bu ikinci familyadan olanlar uykuda rüyada görünürler ve tanıdıklarına kendilerinin ölmüş olduğunu bildirirler. Onların görüntüsü canlı olduklarının aynısıdır sadece göründükleri zaman ölüm halindeki şekliyle gözükürler. Boğulup ölenler ıslak elbiseler içinde şişmiş bir vücutla, yananlar alevler içinde bir kazayla ölenler o kaza anındaki durumları ile. Buna karşın yataklarında rahat bir şekilde ölenler ise gayet huzur verici bir halde görünürler. Öldürülenler genel de onları öldürenlerin isimlerini bildirirler ve göründükleri kimseden intikam almasını isterler.
Hatta öldürüldükleri yeri de söylerler ki onların cesetlerini bulup gömsünler diye. Bu onların rahat bir öteki hayat geçirmeleri için elzemdir. Hatta çok kere ölen ebeveynlerin çocuklarına veda için göründükleri ve onlarla vedalaştıkları tespit edilmiştir.Aile den biri ölünce diğer eşe veda için gözükür veda ettikten sonrada ancak çok seyrek olarak oda yardım etmek , yol göstermek veya yanlış bir şey yapmışlarsa onlara kızmak için görünürler..
Bazı Hayaletler tanınmaz zira ölümleri çok eski zamanlara dayanmaktadır. Onlar hiçbir gayesiz şekilde ortalıkta gezinirler. Mutlu değildirler zira ya gömüldükleri mezarları yoktur , ya bir cinayete kurban gitmişlerdir fakat katilleri yakalanmamıştır. Ve yaptıkları hatalardan dolayı cezalarını çekmemişleridir. Ani bir ölümle ölenler ise kendilerini daha toparlayamamışlar ve bu yeni hayata alışamamışlardır. Bunlar huzurlu ölüler değillerdir. Bu yüzden de iki taraf arasında sıkışmış bir halde amaçsız olarak ve büyük acılar çekerek boş boş gezinirler , onlar aslında rahatta ermek için canlılardan yardım talep etmek istemektedirler ancak nasıl iletişim kurmak gerektiğini bilmediklerinden bu sorunlarını hal edememektedirler. Bunlarla temasa geçmekte çok zordur zira bunlar o kadar kendi meselelerinle alakalıdırlar insanların farkında bile olmazlar ve bir temas kuramazlar bunlara sağır hayaletler denmektedir. Ancak bu tip hayaletlerle uzun zaman ilgi göstererek ve onların itimadını kazanarak temas kurulabilmiş ve onlara yardımcı olup huzura kavuşmaları sağlanmıştır, bazı vakalarda.
İtalyan Parapsikolog Ernesto Bozzano ( 1862 – 1943 ) bilimsel Spritizmin ünlü isimlerinden ve kurucularından, Hayaletler
Hakkında onların beyaz kefenlere sarılı görüntüleri olduğu bilgisi yanlıştır, Hayaletler çoğu zaman hayata iken giydikleri elbiseler içinde ve hakiki canlı bir insandan ayrılmaz derece benzer şekillerde görünürler. Bazen doğrudan doğruya gözükürler fakat çoğu zaman şeffaf bir şekil bürünürler veya insan şeklinde gölgeler gibi görünürler. Çoğu görüntüleri bulut gibi aniden yok olmakta veya gözünüzün önünde hiçbir müşküle karşılaşmayıp kapalı bir kapı veya duvarın içinden geçerek yok olurlar.
Yürürken yerden çok az yüksekte kayar gibi giderler ve görünmeye başladılar mı uzun seneler boyunca sık aralıklarla aynı yerde Görünürler. Bazen de görünmeleri çok kısa bir zaman zarfında olup sonra kaybolurlar..
Hayalet Çeşitleri :
Parlayan Hayaletler : Bunlar Dini kişilerin hayaletleridir. Göründüklerinde etrafları bir ışık ile çerçevelenmiş olur bu ışık
Yarı parlak ve soğuk bir ışıktır. Bazen çok net bazen de hafif puslu bit görüntü verirler.
Sübjektif Hayaletler : Bu tip Hayaletler Şahsa mahsus tek bir insana görünen ve onun düşüncelerinde canlanan resimlerdir.
Bunun genel anlam da diğer hayalet tanımlamaları ile ilgisi yoktur sadece iç benlikte gelişirler ve tek kişiye ait hayaller de denebilir. Bu bilhassa küçük çocuklar da oluşur ve onların “ görünmeyen arkadaşlarıdır. “ Bilhassa hissi ve muhayyellileri
Kuvvetli küçük çocuklarda görülür.
Objektif Hayaletler .:
Bir çok kişi tarafından ayrı ayrı veya toplu haldeyken görülürler bu onların hakiki olduklarının delilidir. Üstelik toplu halde orada bulunanları muhtelif şekilde etkileyebilirler. Onlar göründükleri zaman ortaya bir “ burada olduklarını hissi “ dağılır. Yani o tarafa bakmıyor olsanız bile orda göründükleri anda sizde bir his onların bulunduğu tarafa dönüp bakmanızı sağlayan “ présance “ var olma hissi meydana gelir. Size yaklaşacak olursa üzerinizden buz gibi bir rüzgarın geçtiğini hissedersiniz. Onların en belirgin karakteri insanların bulunduğu bir ortamda göründükleri zaman sanki kimse yokmuş gibi hiçbir şeyle ilgilenmeyip yollarına kayar gibi giderek uzaklaşmalarıdır. Onların hareketleri içinde bulundukları mekandan ve orada olanlardan tamamen kopuk olarak sanki onları hiç görmüyor veya algılamıyorlar gibi kendilerince karar verdiklerini işlerini veya gayesiz olarak mekanın içindeki gezintilerine devam ederler. Kapalı kapıları açarak veya içinden geçerek odalarda boş boş dolaşırlar sanki bir uyurgezerlik etkisi altındadırlar.
Tabi ki bu genel bir kaide değildir seyrek te olsa bazı hayaletler ise sanki yapmaları gereken işi daha evvel den kara vermişler gibi bir insanla karşılaşınca onlarla direkt olarak hareket ve el işaretleri ile veya konuşarak iletişime geçerler on insana doğrudan hitap ederek istediğini bildirir hatta bazı insanlara karşı özel bir tavrı varsa onu kızgınlık ve düşmanca hareketlerle veya sempatisi varsı yine bunu ona karşı olan tavırlarındaki sevgiyle ve konuşmalarıyla belirtirler. Bazı Hayaletler ise bir insan topluluğu karşısında oda bir insanmış gibi davranarak genel konuşmaya katılıp kendi fikrini ifade eder. Hatta o mekanda yaşayan veya bulunanların bir parçasıymış gibi onların sost-yal hayatına adapte olup uyum içinde yaşamağa çalışırlar.
Hayaletlerle karşılaşmalar beli sesleri de kapsayabilir. Bunlar bir yere vurulması sesi , zincir sesleri, köpek havlaması , gülme , alaycı nidalar veya gayet anlaşılabilir bir sesle konuşma .