Meleklerin bir anda birçok yerde bulunmaları mümkün mü?
Meleklerin bir anda birçok yerde bulunmaları ve farklı işleri birlikte görmeleri de çokça sorulan sorulardan. Bu sorunun kaynağında da yine insanın kendi kabiliyetini, tek ve şaşırmaz ölçü kabul etmesi yatıyor.
Bediüzzaman'ın Nur Külliyatında ki On Altıncı Söz, bir yönüyle de bu sorunun en güzel cevabı... Bu risalede, kesif ve maddî bir varlık olan insanın bir anda birçok aynalarda birlikte tecelli ettiği, ama kendisindeki sıfatların, özelliklerin o görüntülerde bulunmadığı dikkate sunulduktan sonra, maddî-nuranî olan güneşin aynalardaki görüntülerinde güneşin ziyasından, hararetinden, renklerinden bir cilvenin mevcut olduğu nazara verilir. Nuranî varlıklar olan meleklerin ise bir anda, çok yerlerde bizzat bulunabileceklerine dikkat çekilir.
Aynı anda çok yerde bizzat bulanmaya ise, aynı eserin Lemaât kısmında harika bir misâl verilir: Kelime.
Ağızdan çıkan bir kelimenin nice kulaklarda aynı anda işitilmesi, güneşin aynalarda tecelliyle iş görmesinden çok daha ileri bir mazhariyet. Burada kelime, kulaklara tecellisini göndermiş değil; her kulağa giren bizzat kendisi.
Bu harika misâllerle melek hayatına uzaktan uzağa bakabiliriz. Uzaktan diyorum, çünkü, kendi ruhumuzu ve gözümüz önündeki hayvanların ruhlarını bile yeterince bilemediğimiz halde, hiç görmediğimiz melekleri, o nuranî varlıkları tam mânâsıyla nasıl anlayabiliriz?!.
Konuyu, yine Nurlardan bir cümle ile noktalayalım: “Akl-ı beşer anlamaz, melek olmayan bilemez.”
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|