Vahdet-i Vücud ve Vahdet-i Şuhud nedir?
“Eşyanın hakikati” ile ne anlatılmak isteniyor? İslam’ın içindeki yeri nedir?
Vahdet-i Vücud İbnü’l Arabî Hazretlerinin, sadece tek bir Varlığın olduğu, o da Allah’ın Varlığının olduğunu, onun dışında her şeyin yok olmaktan ibaret olduğunu, “Gölge” olarak izah edişiyle yahut “Aynadaki Tecelliler” olarak izah edişiyle anlıyoruz ve biliyoruz. Bu anlayış insanı gerçekten, hakikaten Allah’a doğru yönlendiriyor çünkü eğer başka bir Varlık olmadığını kalben idrak etmeye başlarsak, o zaman her yerde Allah’ı görme seviyesine ulaşıyoruz. Aradaki sebepleri kaldırıyoruz, kimseye kızmıyoruz, öfkelenmiyoruz ya da kimseyi aşırı derecede sevmiyoruz çünkü yapanın yaptıranın, herkesten tecelli edenin o büyük Sultan olduğunu idrak ediyoruz.
Vahdet-i Şuhud da Allah’tan başka hiçbir Varlık olmadığı için Rabbiyet tecellisinin de her yerden olduğunu, taşın bile insana bir şey öğretebileceğini öğreniyoruz.
Vahdet-i Şuhud’a gelince, bu öğrendiklerimizi görmeyi Allah nasip etsin, her yerde o tecelliyi idrak etmeyi, yani sadece bilgi olarak kalmamayı, görmeyi nasip etsin. Vahdet-i Şuhud’un bazen yanlış anlaşıldığını da görüyoruz, yani “Ben gördüğüme inanırım, şu kötüdür, bu iyidir” demek Vahdet-i Şuhud değildir. Vahdet-i Şuhud aslında her şeyin Allah olduğunu görmek demektir. Bunun İslam Dünyasında çok büyük bir rolü var çünkü İslam Tasavvufu sonunda mutlaka bu makama ulaşınca ancak gerçek Tasavvuf olabiliyor.
|