Hakk Dostlarından Üftâde Hazretleri Bir Gün Müridleriyle Bir Kır Sohbetine Çıkar. Emri Üzerine Bütün Dervişler, Kırın Rengârenk Çiçeklerle Bezenmiş Yerleri Dolaşarak Hocalarına Birer Demet Çiçek Getirirler. Ancak Aziz Mahmud Efendinin Elinde, Sapı Kırılmış, Solgun Bir Çiçek Vardır Yalnızca... Diğer Müridlerin Neşeyle Elindekileri Takdiminden Sonra, Aziz Mahmud Efendi, Boynunu Bükerek Bu Kırık ve Solmuş Çiçeği Üstâdına Takdim Eder.
Üftâde Hazretleri, Diğer Müridlerini de İrşâd Maksadıyla, Onların Meraklı Bakışları Arasında Sanki İşin Sır ve Hikmetinden Bihabermiş Gibi Sorar:
▬ “Evlâdım Mahmud! Herkes Demet Demet Çiçek Getirdiği Hâlde, Sen Niçin Sapı Kırık, Solgun Bir Çiçek Getirdin?”
Kadı Mahmud, Edeple Başını Öne Eğerek Cevap Verir:
▬ “Efendim, Size Ne Takdim Etsem Azdır Lâkin Hangi Çiçeği Koparmak İçin Elimi Uzattı isem Onu, “Allah! Allah!” Diyerek Rabbini Zikreder Bir Hâlde Buldum. Gönlüm Onların Zikirlerine Mani’ Olmaya Gelmedi. Ben de Çâresiz Elimdeki, Zikrine Devam Edemeyen, Şu Solgun Çiçeği Getirmek Zorunda Kaldım.”
__________________
Ne senle yaşanıyor
Ne de sensiz oluyor
Şu garip bomboş dünyada..
|