Zikirlerin tecellisi, kişiden kişiye farklılık gösterir
Her ayetin ve Esma’nın kadersel bir planı ve taslağı bulunur. Zikirlerin tecellisi, kişiden kişiye farklılık arz ederken; süreç bazen zikzak çizilerek alınır; bazen de düz bir çizgide rahat bir şekilde devam eder. Kısa vadede bünyeyi ve hayatımızı zorlayan bir zikir; belkide bizleri daha iyi bir noktaya taşıyacak manevi bir rüzgar olabilir. Bu noktada pes etmek, geri durmak bizi çok gerilere atacaktır. Yarım kalmış, tamamlanmamış her mücadele, her eylem zihnimize daima yük olur.
Her beynin, çekilen zikrin anlamına verdiği tepki, yüklediği duygu birebir aynı değildir. Bazı kişilere, belli bir zikrin anlam ve duygusu çok ağır gelirken; aynı çalışma diğerlerine çok hafif gelebilir. Olay, tamamıyla veritabana göre şekillenir. Niyet ve yönelim, şartlanma ve huy, mizaç gibi özellikler, zikir faaliyetindeki tecelliyi kısıtlama veya destekleme noktasında değişkenlik gösterir.
Ayet veya Esma’nın mana yüklü kodları beyin faaliyetine katkı sağladığında belli tecrübeler yaşanır. Süreç istikrarlı bir biçimde devam ettiğinde, anlam arayışları ve tecrübeler, üst üste binerek içsel bir patlama, emmare ve Levvame Nefs katlarında farkındalık meydana getirir.
İç alem boyutlarında yaşanan yüzleşme ve sorgulamalar; kişilik kalıbından çıkmak için bir ön koşuldur.
Sorgulamadan, kısır döngüden çıkamaz; frekansları tetikleyemeyiz.
Bu tetikleme sonucu; bir şey değiştiğinde başka şeylerin de değiştiğini görmek oldukça motive edici olur.
Bahsettiğim olayın, gizemli hiç bir tarafı bulunmuyor. Sünneti seniyeye uygun dua ve zikirlerle ilerlerken, anlam arayışları üst üste yığılıp belli bir manevi güç elde edildiğinde namaz kılmak ve tefekkür etmek dahi aynı etkileri verecektir.
Küçük ve ufak algılamaları, tek, tek çıkılan basamakları yabana atmayın. İnsan iç alem boyutlarında yavaş, yavaş büyür, olgunlaşır. Dış dünya bir sahne, insanlar ise figüran. Hakikat yüzünü, varlığı en derin ve dip noktasında; insanın özünde gösteriyor.
|