Hipnozun Üstünlüğü
1. Hipnoterapide iyileşme daha tedavi anında başlar.
Terapistin sizin için harcadığı her an sizin değişiminizi bir adım daha olumlu yöne getirir.
Halbuki ilaçla tedavide iyileşeceğinizin ne zaman olacağı hakkında bir bilginiz yoktur.
2. Hipnozun yan etkisi kişinin kendini daha iyi hissetmesidir.
Seans sırasında ve sonrasında kendinizi daha rahat, daha mutlu, daha gevşemiş ve huzurlu hissedersiniz. Ve bu hisler kalıcıdır. Bir insan sesi ne kadar zarar verirse hipnozda ancak o kadar zarar verir.
Halbuki ilaçla tedavide başınıza neler geleceği belli olmaz. Mideniz delinebilir, böbrekleriniz çürüyebilir, allerjik reaksiyonlar olabilir. ABD de bir numaralı ölüm nedeni ilaçların yan etkisidir.
3. Hipnozda tedavi seans esnasında gerçekleşir
Hipnozda terapistiniz sizi verilen önerileri yerine getirip getirmeme konusunda suçlayamaz. Çünkü o anda orada seansta birlikte çalışırsınız ve sizin verilen telkin ve önerileri kabul edip etmediğiniz o anda bellidir. Tedavi sadece hipnoz seansı boyunca hastaya bir sorumluluk yükler. Daha sonraki değişim otomatik ve kendiliğindendir.
Halbuki standart ilaçla tedavide hastaya büyük sorumluluk yüklenir. Düzenli alması gereken ilaçlar vardır. Diyeti vardır. Eğer iyileşmezse doktorunuz mutlaka onun verdiği programa uymadığınız yerleri bulup çıkarır ve topu hastaya atar. Doktorun sorumluluğu yazdığı reçete ile sınırlıdır.
4. İyileşme gittikçe artan bir ivmeyle devam eder.
Hipnozla tedavide alınan her olumlu sonuç bilinçaltının uyumunu ve kişinin iyileşme beklentisini arttırır. İyileşme gittikçe artan bir ivmeyle devam eder.
Halbuki standart tedavide doktorun koyduğu teşhis doğrultusunda iyileşme şansı bellidir. İlaçlar etki etmezse, ya da hastalık ilerlerse.. vs gibi doktorunuz size hep korkutucu ve olumsuz bilgiler yükler. Çünkü ilerde olabilecek bir terslik durumu için şimdiden kendini emniyete alması gerekir. Hiçbir doktor suçun kendisinde olmasını istemez.
5. Hipnozda hastalıklar sadece çözülebilir sorunlardır.
Hipnozla iyileşmiş en az bir olumlu durum varsa, örneğin bir kanser hipnozla iyileşmişse, artık her kanserin hipnozla iyileşme şansı vardır. Yani hipnozda istisna yoktur. Aksine her türlü durumu değiştirme inancı vardır. Hipnozda hastalık yoktur. Sorun vardır ve geldiği gibi gider.
Halbuki günümüz tıbbı istisnaları göz önüne almaz. Tesadüflerle ilgilenmez. Beklenmedik iyileşmeleri göz ardı eder. Ölmesi gereken bir hasta zamanında ölmediyse acaba hangi etkenler bu hastayı kurtardı diye bakmaz. Acaba neden ölmedi diye düşünmez. Yakında nasılsa ölecek sadece zamanı yanlış hesaplamış olabiliriz diye düşünür. Tıp kendiliğinden olan iyileşmeleri sevmez. Şanına gölge düşüren durumlardır. Tıpta her şey istatistiktir. Meme kanserinden 5 yıl içinde ölme şansı yüzde 75 se tabiki %25 kişi kurtulacaktır. İstatistikler böyle söyler. Kurtulanlar sadece istatistikleri doğrular.
6. İyileşmeyi sağlayan zihindir
Hipnozla tedavi yapan bir kişi vücudun ve zihnin iyileşme gücüne güvenir. İyileşmeyi sağlayan zihindir, bedenin kendi işleyişidir. Bedende düzelmeyecek hiç bir bozukluk yoktur. Amaç iyileşmenin önündeki engel ve inançları temizlemektir. İnancın iyileştirici gücüne inanır.
Halbuki standart tıp her türlü farklı tedavi yöntemine baştan olumsuz yaklaşır. Hastalık bedenin fiziksel ve kimyasal bir bozukluğudur ve ancak keserek, biçerek, içine yabancı kimyasal maddeler tıkarak düzelir diye inanmıştır. Gerisini şarlatanlık olarak kabul eder.
7. Hipnoz tedavisi bir canlını verdiği doğal bir savaşımdır
Hipnozla tedavi olmak bir ayrıcalıktır. Aklını kullanmak, aklına güvenmektir. Hipnozla tedavi yerleşik kurallara ve zorlamalara karşı gelmektir.
T ıp ise kişinin aklıyla iyileşeceğine güvenmez. Akıl sadece doktorun dediklerini yapmak, ilaçları düzenli almak, en iyi tedaviyi değil, en iyi hastane ve doktoru bulmak için gereklidir
8. Hipnoterapi hastalığın gerçek nedenini bulur ve tedavi eder
Hipnozla tedavi olan kişi neden hasta olduğunu öğrenir, tekrar hastalanmamak, vücudun düzenini bozmamak için neler yapılması gerektiğini bilir.
Tıp ise hastalığı kaçınılmaz bir son olarak görür. Herkesin genetik şifrelerinde hangi hastalıklara yakalanacağı kayıtlıdır ve er geç kişi bu hastalığa yakalanacaktır.
9. Hipnoz için kötü kader yoktur.
Hipnozla tedavi olan kişi sadece ve sadece kendi gücüne güvenir. Kendi içindeki iyileştirici gücü öğrenir.
Klasik tedaviyi seçen bir kişi kendini ilaçlara bağımlı kılar. Kendinde bir sorumluluk görmez. Hastalık bir kaderdir ve ilaçlar ve doktorlar onu iyileştirecektir.
10. İyileşme kısa sürede ortaya çıkar
Hipnozda kısa süre içinde sonuç alınır.
Halbuki klasik tıp iyileştirmek için değil sadece öldürmemek için tedavi etmeye çalışır. Bu nedenle hastalık ömür boyu sürer.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|