Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Yazılıkaya'da Eti’lerin Kem Sembolleri
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 02.02.17, 14:09
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,484
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Yazılıkaya'da Eti’lerin Kem Sembolleri

TABLET I



“Ben DJEHUTİ, Atlantea’nın[1] gizemli gücü,


Şimdi bir süre için yeniden düştüm ışığa,[2]



ve KHEM’in[3] insanları



beni asla bilmeyecekler.[4]



Zümrüt tabletleri (Mısır).[5]


Anadolu topraklarında prehistoryen ve arkeologlarımızın yaptıkları kazılar, disiplinli ve kusursuz uygulamalarıyla, tüm dünyada takdirle karşılanmaktadır. Doğrusu, son derece titizlikle gerçekleştirilen, kuşkusuz bir o kadar da bilimselliğinden şüphe duyulamayacak araştırmalar, ülkemizin bilim dalında kaydettiği övünç kaynaklarından biridir.






Yazılıkaya kutsal alanının genel planı.


Ancak, belli bir alanın sınırları içinde yapılan Prehistorik, ya da Antik Anadolu halklarına ait kazılardan başımızı kaldırıp, şimdiye dek yapılmış ve sonuçları yeteri kadar elde edilmiş belgeler çerçevesinde, olaya “Dünya Arkeolojisi” bağlamında bakmamızın zamanı gelmiştir. Neredeyse orta eğitim öğrencilerinin bile kavrayabildikleri sonuçların, bundan böyle bilim adına pek kazanç sağlayacağı kanısında değiliz. Bu kültürlere ait yapılacak yeni kazılar, bir takım küçük farklılıklar gösterse de, kökende değişmeyen çekirdek bir yapının tam anlamıyla ortaya çıkarılmış ve artık olgunlaşma evresine girmiş olduğu kanısındayız. Oysa, özellikle yabancıların yaptıkları kazılar üzerinde ayrıntılı araştırmalardan kaçınmamız nedeniyle, yakın bir gelecekte tarihin omuzlarımıza yükleyeceği kuşkusuz olan ağır sorumluluğu, kaldırabileceğimizi sanmıyoruz. Bu nedenle, bundan böyle başımızı gömdüğümüz açmalardan çıkarıp, teknolojinin her türüne sahip olduğumuz günümüzde, şimdiye dek toplanmış tüm belgelerin de yardımıyla, dünyaya şöyle bir tepeden bakmamızın, karşılaştırmalı analizlere girişme zamanının geldiğine ve bunun gerekli olduğuna inanıyoruz. Yine inanıyoruz ki, üzerlerinde oynamalar yapılmış, çarpıtılmış arkeolojik ya da tarihsel gerçekler ne kadar örtülüp bastırılsa da, eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Bize göre asıl ve asli görevimiz, gelecek genç kuşaklar için, bu süreyi olabildiğince kısaltmak olmalıdır.



Eti’lerin son derece görkemli, günümüz insanının bile gözlerini kamaştıran Yazılıkaya kompleksi ve kaya kabartmalarının bulunduğu alan beş bölümde toplanmış. Bunlar sırasıyla şöyle:



a) Kaya kabartmalarıyla süslü Büyük galeri: Burada toplam 63 Eti tanrısının betimlemesi yer almaktadır. III. Hattuşili tarafından İÖ 1275-1250 yılları arasında inşa edilmiş.

b)Küçük galeri: Kraliyet ailesine ait, ölü kültü ile ilgili resmi tören bölümü. Bize göre, Büyük tufanda ölenler ve büyük göçle ilgili külte ayrılmış kısımdır. Büyük olasılıkla IV. Tudhaliya (İÖ 1250-1220) tarafından inşa edilmişti.

c)III. Hattuşili tarafından inşa edilen ve yolu “D” kodlu tapınağa ulaşan abidevi giriş kapısı.

d)III. Hattuşili tarafından inşa edilmiş tapınağın ana binası.

e)Küçük galeriye geçit veren giriş. IV. Tudhaliya tarafından inşa edilmiştir.
























“Neden ‘Hititler’ değil de ‘Eti’ler’ ?” sorusu üzerine söylenecek bir şeylerimiz var. Yabancı bilim adamları, başlangıçtan beri Eti’ler (Aith= Yanık → Eth) olarak bildiğimiz Anadolu halkının adını Hitit’ler olarak değiştirdiler ve biz, bugüne dek bunu kabullendik. Eti adı, niçin kullanılması yasaklanmış bir isim oldu? Nedenleri, aşağıdaki belgeler çerçevesinde saptamamız olasıdır.



Eti’lere ait önemli bir yerleşim yeri olan Boğazkale (eski, Boğazköy- Ha-at-tu-ša- Hattuša; Hattusa-Hattuşaş), Çorum İli’ne 82 km uzaklıkta. Yazılıkaya ise buranın 2 km kuzeydoğusunda yer alıyor. İlk kez 1834 yılında Charles Texier tarafından keşfedilen kutsal alanı Texier, Medes’in Pteria olarak bilinen şehri zannetmiş. Kaya kabartmalarıyla bazı görünür kalıntılar ve ilk kaba plan, yine Texier tarafından yapılmış. İlk açmalar ise, Ernest Chantre tarafından 1893-1894’te gerçekleştirilmiş. Geç Eti İmparatorluk çağının başkenti olan Boğazkale’deki kalıntılar, genel kapsamda Geç Bronz çağına, yaklaşık olarak İÖ 1200’lere tarihleniyor.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147