Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Tevrat ve İncil'de Peygamberimizin isimlerini neden bulamıyoruz?
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 02.02.17, 02:35
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,471
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Tevrat ve İncil'de Peygamberimizin isimlerini neden bulamıyoruz?

Bediüzzaman hazretlerinin (Mektubat, 170), İslam kaynaklarında geçen sorudaki bilgileri şöyle ifade etmiştir:

“Hem Kütüb-ü Enbiya'da, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Muhammed, Ahmed, Muhtar manasında Süryanî ve İbranî isimleri var. İşte:

Hazret-i Şuayb'ın suhufunda ismi, Muhammed manasında "Müşeffah"tır. (1)

Hem Tevrat'ta yine Muhammed manasında "Münhamenna", hem Nebiyy-ül Haram manasında "Hımyata". (2)

Zebur'da "El-Muhtar" (3) ismiyle müsemmadır.

Yine Tevrat'ta "el-Hâtem-ül Hâtem". (4)

Hem Tevrat'ta ve Zebur'da "Mukîm-üs Sünne". (5)

Hem Suhuf-u İbrahim ve Tevrat'ta "Mazmaz"dır. (6)

Hem Tevrat'ta "Ahyed"dir.” (7)

- Hz. Peygamber bu konuda ehl-i kitaba meydan okumuş:

“Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Kur'anın lisanıyla onlara der ki: "Kitaplarınızda, benim tasdikim ve evsafım vardır. Benim beyan ettiğim şeylerde, kitaplarınız beni tasdik ediyor. “De ki: Eğer sözünüzde doğru iseniz, getirin Tevrat’ı da okuyun.” (Âl-i İmrân, 3/93), “De ki: Gelin, çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağırıp toplanalım, sonra niyaz edelim ki, Allah’ın lâneti yalancılar üzerine olsun.” (Âl-i İmrân, 3/61) gibi ayetlerle, onlara meydan okuyor:

"Tevrat’ınızı getiriniz, okuyunuz ve geliniz; biz çoluk ve çocuğumuzu alıp Cenab-ı Hakk'ın dergâhına el açıp, yalancılar aleyhinde lanetle dua edeceğiz!" diye mütemadiyen onların başına vurduğu halde, hiç Yahudi bir âlim veya Nasrani bir kıssis, onun bir yanlışını gösteremedi.” (8)

- Eski kitaplar tahrif edildiği için şu anda peygamberimizin söz konusu isimlerini bulmak zordur, çünkü:

1. Tevrat, İncil ve Zebur'un ibareleri; Kuran gibi mucize değildi. Bu nedenle ibareleri aynen muhafaza edilmedi ve onların yerine başka ifadeler koydular.

2. Kuran dışındaki diğer kutsal kitaplar, tarih boyunca sürekli tercüme tercüme üstüne farklı şekillerde yazılmıştır. Bu durum da orijinal ifadelerin kaybolmasına ve içlerine yabancı kelimelerin girmesine neden olmuştur.

3. Tevrat, İncil ve Zebur'u tefsir edenlerin sözleri ve açıklamaları da ayetlerle karıştırıldı. Böylece ayet olmayan açıklama ve tefsirler, ayet gibi kabul edilmeye sebep oldu.

4. Bazı kötü niyetli insanların yaptıkları tahrifler de Tevrat, İncil ve Zebur'a ilave edildi. Böylece hem orijinaller değiştirilerek farklı ibareler eklendi hem de bazı bilgiler ilave edildi.

Bütün bu ve benzeri nedenlerden dolayı, Tevrat, İncil ve Zebur'da tahrifler, değişiklikler, ilave çıkarmalar meydana geldi.

İşte bu sebeplerden dolayı, İslami kitaplarda bulunan bazı bilgileri, bugün elimizde bulunan Tevrat, İncil ve Zebur'da bulamıyoruz.

Konuyla ilgili iki önemli çalışmadan söz etmek faydalı olacaktır:

1. Rahmetullah b. Halîlirrahmân el-Hindî’nin İzharü’l-hak (9) adlı eseri. Rahmetullah el-Hindi, Tevrat, İncil ve Zebur’un binler yerinden değişiklik yapıldığını, keşişlere, Yahudi ve Hıristiyan alimlerine ispat ederek onları susturmuştur. (10)

2. Hüseyin-i Cisrî’nin er-Risaletü’l-Hamidiyye isimli eserdir. Bu eserde, Tevrat, İncil ve Zebur’dan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in peygamberliğine işaret eden yüzden fazla bilgi çıkarılıp tek tek yazılmıştır.

Tevrat, İncil ve Zebur’un bu kadar tahrifatına, değiştirilmesine rağmen, yüzden fazla işaret olması gösteriyor ki, daha önce yüzlerce işaretin olduğu anlaşılıyor.

Eser Manastırlı İsmail Hakkı tarafından Türkçe’ye çevrilmiş (11) Ahmet Gül tarafından da sadeleştirilerek Risâle-i Hamîdiyye, İtikat ve İbadetlerimizin Hikmet ve Faydaları adıyla neşredilmiştir. (12)

İlave bilgi için tıklayınız:

İncil'de geçen Faraklit kelimesinin Peygamber Efendimize işaret ...

Tevrat’ta Peygamber Efendimize işaret eden Alemlerin Himadası ifadesi geçiyor mu?

Dipnotlar:
1) Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1:353; Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 112; Kastalânî, el-Mevâhibü’l-Ledünniye, 6:189.
2) Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1:346, 354; Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 112-113.
3) Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1:353; Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 112; Kastalânî, el-Mevâhibü’l-Ledünniye, 6:189; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:739.
4) Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 114.
5) Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 115.
6) Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 113; Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1:353.
7) “Benim ismim Kur’ân’da Muhammed, İncil’de Ahmed, Tevrat’ta Ahyed’dir.” Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 108, 112; Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1:353; el-Envârü’l-Muhammediyye mine’l-Mevâhibü’l-Ledünniyye, s. 143 (İbn-i Abbas’dan r.a rivayet olunmuştur).
8) bk. Mektubat, 162-163
9) ) İstanbul 1281, 1304, 1306; Kahire 1294, 1305, 1309.
10) bk. Muhammed Selîm, Ekberü mücâhid fi’t-târîħ, s. 33-36, 45-49; DeHart, Muslim Polemics in India: The Tahrif Issue in the Interaction Surrounding the 1854 Agra Debates (yüksek lisans tezi, 1981), University of Pennsylvania, Department of South Asia Regional Studies, s. 42-43, 45-49; İmdâd Sâbirî, Firengiyôn ka Câl- Cihâd-ı Âzâdî key Rûşen Çerâġ, Delhi 1979, s. 214-221, 327-342, 349-353.
11) İstanbul 1308, 1329.
12) İstanbul 1973, 1980.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147