Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Psisik Yetenekleri Geliştirmek
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 02.02.17, 01:28
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,484
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Psisik Yetenekleri Geliştirmek

PSİŞİK OKUMA VE PSİŞİK YETENEKLERİ GELİŞTİRMEK



Şuurumuzu şimdiki farkındalığımızın ötelerine genişletme gücü hepimizin içinde saklı olarak vardır. 'Psişik Okuma'nın en kısa tanımı da şuurumuzu şimdiki farkındalığımızın ötelerine genişletme gücü demektir. Bu yönümüze ya da bu yeteneğimize aslında 'Psişik Yetenek' denir. Aslında herkesin psişik yeteneği vardır, fakat çok az sayıda insan bu yeteneklerini nasıl kullanacağını ya da nasıl kontrol edebileceğini bilir.

Pek çok insan gibi görme, işitme, tatma, koklama, dokunma gibi bilinen beş duyunun ötesindeki algılama, görme, duyma, sezme yeteneği gibi yetenekleri olan insanlarda vardır ve onlara yapılan tanım rahatlıkla 'Psişik Okuma' yapan insanlar tanımı olabilir. Bazılarında çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkarlar bazılarında ise zaman içinde tek tek ya da hepsi bir arada belirmeye başlayabilirler. Yağmura hazırlıksız yakalananlar gibi el çantanızda minik bir şemsiyeniz ya da yağmurluğunuz yoksa bir anda sırılsıklam olabilir ve karşılaştığınız şeyden ilk anda hiç hoşlanmayabilirsiniz. Ama bu yetenekler yağmurun yağması ya da güneşin doğması gibi doğal olaylardır.

Psişik Okuma nedir? Nasıl kullanılmalıdır? soruları, hırs ve kariyer gürültü-patırtıları arasında cılız sorulara dönüştü. Kullan da nasıl kullanırsan kullan mantığının en geçersiz olduğu alan bu alandır ve zararlı sonuçlarla karşılaşmamak için baştan dikkatli olmakta, bilgiyle hareket etmekte, ağır ve emin adımlarla gitmekte çok yarar vardıR.



PSİŞİK YETENEKLERİN EĞİTİMİ



Yaygın bir kanıya göre bazı insanlar, Allah vergisi ihsanlar 'la doğarlar sözü her zaman geçerli olmayabilir. Pek çoğumuz zekamızı, bedenimizi, aklımızı, bilgimizi geliştirmek için ne kadar uğraş veriyorsak, psişik yeteneklerimizi de ciddiye alıp onları da aynı ciddiyetle geliştirme gayreti içinde olmalıyız. Yeteneklerin eğitimini hafife almak hiçbir yetenek için kabul edilir bir şey değildir. Psişik yeteneklerimizi geliştirmek istiyorsak, iç benliğimizle çalıştığımızı unutmamalı ve onun dilinin dış benlikten farklı olarak kısa iç konuşmalardan ve telkinlerden oluştuğunu öncelikle bilmeliyiz.

İç benliğimiz, sadece ve sadece şuurumuzun inandığı bir sınır varsa, işte onunla sınırlıdır. Bir şeyi yapamayacağımıza dair şuurlu bir kanımız varsa içsel benlik bunu kabul eder ve uygulamaya koyar. Kararı gerçekleştirmek için tüm gücünü ortaya koyar ve inanın ki onun gücü haylidir. Örneğin ben asla piyano çalamam derseniz hiç şüpheniz olmasın ki çalamazsınız ama neden olmasın, dünyanın en ünlü piyanisti olmasam da çalmak ve o notaların tınılarını duymak istiyorum derseniz, bir süre sonra epey hüner kazanmanız mümkündür.

Psişik yeteneklerinizi eğitmek ve geliştirmek istiyorsanız öncelikle daha önce yapamadığınız için belli bir şeyi yapamayacağınızı söylemekten kaçınmalısınız. Eğer bir şeyi denememişsek ve o şey olmamışsa, bu o işi yapamayacağımız anlamına gelmez; sadece biraz daha çalışmaya gerek olduğu anlamına gelir. Kazanmak istediğimiz beceride ustalık kazanmış birini gözlemlemek, fevkalade bir öğrenme yoludur. İç benliğin doğasında olan taklit etme becerisi, becerileri geliştirmede kullanılabilir. Diğer iki yol ise öğrenme yani o konu hakkında okuma ve bilgilenme ve denemeden geçer.



HEPİMİZ PSİŞİK YETENEĞE SAHİBİZ



Bize, başkalarının beğenisini kazanacak şekilde düşünmek ve davranmak üzere, iç hissedişlerimizi dikkate almamayı öğrettiler. Sezgisel zihnimizden gelen mesajlara açık olmak, psişik yetenek pratiklerinde büyük önem taşır. Sezgisel zihin, beynin sağ yarıküresinde yerleşmiştir. Şuurumuzun bulunduğu rasyonel zihin ise soldadır. Hemen bu ikisinin altındaki limbik bölge de programlamalı zihne aittir. Programlamalı zihin şuuraltıdır. Burası rasyonel zihin tarafından alınan dış dünya hakkında sezgimizden ve hissedişimizden gelen materyali absorbe eder. Limbik bölgenin altında, tüm bedensel fonksiyonları yöneten objektif zihin bulunur. Bu zihinlerin tümü pozitif ve yansıtıcı yönüyle enerji yayınlar. Aynı şekilde, negatif ya da alıcı tarafının bir fonksiyonu olarak da enerji çekerler. Bu enerjiler farklı frekanslarda hareket ederler ya da titreşirler. Frekans yavaşladıkça mantal madde kabalaşır.

Objektif zihin, şuuraltı programlamalı zihinden daha düşük frekansta titreşir. Benzer şekilde şuuraltı programlamalı zihin, şuurumuzun rasyonel düşünen zihninden daha düşük frekansta titreşir. Sezgisel zihin ise şimşek hızıyla çalışır. Evrensel düşünceleri, gelişsinler ve kuvvetlendirilsinler diye şuura aktarır.

Herkes bu zihin seviyeleri ve yayınladıkları frekanslarla donatılmış durumdadır. Başkalarından gelen düşünceleri, duyguları, heyecanları toplamak üzere hepimizin alıcı cihazı vardır. Ama herkes cihazlarını nasıl kullanacağını maalesef bilemez. Köpek nasıl birçok insanın duymadığı sesleri duyuyorsa, arılar nasıl bizim asla göremediğimiz renkleri görüyorlarsa, bazı insanlar da diğerlerinin algılayamadıklarını algılarlar. Çevremiz, titreşimlerin farkına varışımızın seviyesi, doğrudan doğruya geliştirdiğimiz psişik becerilerin seviyesine bağlıdır.

Şuur dışı seviyede, psişik becerilerin zaten büyük ölçüde gelişmiş olduğunu bilmek önemlidir. Düşündüklerimiz ve hissettiklerimiz bizden çıkıp sessizce yayınlanırlar. Bu duygu ve düşünceler, bilmediğimiz bir şekilde, çevremizde etki yaratırlar. O sıradaki ilişkileri ve kendi kişiliğinizi etkilerler. Biz çevremizi ne derecede etkilediğimizin farkında değilizdir. Yansıtıcı şuur dışı ve algılayıcı şuur dışı arasındaki etkileşme, dünyamızı yaratmak üzere devam ede gelen bir süreçtir. Psişik becerilerin gelişmesi, sadece bu süreci şuurlu yönlendirme alanına getirir. Böylelikle hem giren hem çıkan akışı kontrol etmeyi öğrenebiliriz.



YANSITICI VE ALGILAYICI YETENEKLERİMİZ



Gelişecek iki temel psişik beceriden birine yansıtıcı beceriler ve diğerine algılayıcı beceriler adını verebiliriz. Bu iki tür beceriye en iyi örnek, mantal telepatidir. Telepatide iki kişiye ihtiyaç vardır. Biri gönderici, biri de alıcıdır. Bu da gösterir ki, bu kişilerin her biri, farklı bir beceriyi tezahür ettirmektedir. Psişik mesajları ya gönderirsiniz ya da alırsınız; ama ikisini de aynı anda yapamazsınız. Tüm psişik becerileriniz bu sınıflandırmanın bir bölümüne ya da diğer bölümüne dahildirler. Ya ruhsal şifa yaparsınız ya da size ruhsal şifa yaparlar. Ya bir fenomeni tezahür ettirirsiniz ya da o fenomenin tezahürünü algılarsınız.

Yansıtıcı beceriler, kendi titreşimlerinizin yayınımını kontrol etmenizi sağlar. İki benliğimiz de aynı işe senkronize olduklarında yansıma oluşur. Bu becerilere zihnin madde üzerine etkisi denebilir. Bu beceriler arasında şunlar vardır: Telepati, psikokinezi, teleportasyon, materyalizasyon ve demateryalizasyon, ruhsal ameliyat, ruhsal şifa, levitasyon ve ruhsal fotoğrafçılık.Tekinsiz evler, insanlardaki bu becerilerin kontrolsüz tezahürlerinden başka bir şey değildir. Ama o kişiler bunun farkında değillerdir. Yansıyı beceriler için kullanılan diğer bir terim, yaratıcı beceriler dir. Çünkü her yansıma ile bir şeyler yaratırız. Yaratıcı şuur, psişemizin pozitif tarafıdır.

Algılayıcı beceriler, bilgileri ve enerjiyi almanızı sağlar. Bunlar sizin farkındalık becerilerinizdir. Bunlar arasında, kristal kürede vizyon görme vardır. Daha sonra küreye de gerek kalmaz zaten küre sadece konsantrasyon için bir aracıdır. Algılayıcı ve yansıyıcı beceriler beraberce çalışırlar, ama aynı anda değil. Önce biri çalışır, sonra diğeri. Algılayıcı ve yansıyıcı becerilerle çalışırken, biri diğerinin çizgisini geçmemelidir. Yani, birbiriyle uyumlu olmalı ve karışıklık meydana gelmemelidir.

Birçok insan, algılayıcı ve yansıtıcı becerilerinde bu ahenkli bütünlüğü elde etmişler ve de psişik alanda meşhur olmuşlardır. Bir süre başka şeylere bağlanmışlar, ama psişik yeteneklerinin eğitilmesi üzerine bu yönlerine önem vermişler ve kendilerine yeni yollar açmışlardır.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147