Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Bilinçaltı'nın boyutları ve içeriği
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 02.02.17, 00:58
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,466
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Bilinçaltı'nın boyutları ve içeriği

İnsanlara bilinçaltlarını gözönünde tutup ona bezelye, kavun, veya

Montana (ABD'nin bir eyaleti) arasından seçerek bir boyut

vermelerini istesem, çoğu bezelye veya kavun ebadında derdi.

Tarihte, bilinçaltı birkaç bastırılmış travma veya hatırayı

barındıran benliğimizin küçücük bir parçası olarak addedilmiştir.

Yakın senelerde, rüyalar, imgeler, bilinç ve ESP (beş duyu ötesi

sezgi) üzerine çalışmalar ilerledikçe, bilinçaltının en az bilinç

kadar önemli bir rolü olduğu anlaşılmaktadır. Kişisel inancıma

gerekçe olacak hiçbir bilimsel açıklama olmamasına rağmen, bence

benim bilinçaltım bilincimden kat kat daha kudretli ve bilgedir. Bu

nedenle onun ebadını belirtmek için ben olsam Montana eyaletini

seçerdim. Onun bu geniş potansiyelini düşünün! Bu da bize tüm

benliğimizin hayatımızı bütünüyle yönettiği olasılığını tanır. Sizin

Montana ebatlı bilinçaltınız mutlaka başkalarınınki ile

karışacaktır. Bilinçaltı alanlarının böylesine birbirine geçmesi

psikolojinin önderlerinden Carl Jung'un toplu-bilinçaltı (collective

unconcious) fikri ile benzerlikler doğurmaktadır.



Bilinçaltınızın boyutlarından çok daha önemli olan onun içeriği

hakkındaki fikirlerinizdir. Tarihsel olarak, felaketi önlemek

bakımından, karanlık, kötü, tehlikeli ve mutlaka ciddi kontrol

altında tutulması gereken bir bilinçaltına inanmak popüler olmuştur.

Bilinçaltı ile ilgili ne kadar zararlı bir inanış! İnsanın bilmediği

taraflarına, içgüdüleri ve rüyalarına ( ki onlar bizim en yüce ve

şaheser pınarbaşlarımızdı r) güvenemediği bir yaşam mutlu olamaz.

Evet, bilinçaltında bazı travma dolu hatıralar yer alabilir, ancak

bana göre bu, yaratıcılık, oyun, neşe, spontanite, ruhsallık, öz-

güven ve mutluluk için ödenecek küçük bir bedeldir.



Benim önerim tüm dürtülerinize güvenmeniz ve onları kurcalamanızdı r.

Hepsine göre davranın demiyorum. Ama bu dürtüler her zaman

incelenecek kadar önemli ve bir seviyede geçerli olacak kadar

güvenilirdir. Eğer dürtülerin sonuçları kabul edilebilir ise,

bunlara göre hareket etmeniz de önerilir.



Peki kabul edilemez bir dürtüye nasıl cevap verilir, örneğin birine

zarar verme dürtüsüne? Tekrar ediyorum: Dürtü size geçerli bilgi

vermektedir, ama davranış uygun değil. Siz büyük olasılıkla o

insandan nefret ediyorsunuz. Bu nefreti inkar etmeden değiştirmeniz

mümkün mü? Bu insanı karşınızda varsayıp, ona olan nefretinizi

hayalen ifade etmek ihtiyacında mısınız? Bu nefret başkasına mı

yönlendirilmeli? Kabul edilemeyecek dürtüleri "Ben bundan ne

öğrenebilirim? " sorusu ile incelemek önemlidir. Eğer dürtüler tekrar

tekrar geri geliyorsa, daha dersinizi öğrenmemişsiniz demektir.



Hepimiz içgüdülerimize güvenmemek üzere eğitildik. Bu eğitim,

hayatımızın birçok alanında takılıp kalmamıza neden oluyor.





`Be Your Own Therapist'den çeviri: Leyla BROWNE'alıntıdır)



(Sevgimle kalın)

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147