İstihare nedir? İstihareye niçin yatılır? İstihareye nasıl yatılır? İstihare ile alakalı merak edilenler.
İstihâre, yapılması düşünülen bir işin hayırlı olması durumunda, onu kolaylaştırması için Allah Teâlâ’dan yardım dilemektir.
Bazan bir işi uygulamak, bazan dahi yapmamak hayırlı olur. İnsan o işin iyi mi, yoksa kötü mü olduğunu kestiremediği vakit, Cenâb-ı Hakk’ın yardımını niyaz eder. Onun kendine yol göstermesini, dini, dünyası ve âhireti için hayırlı olanı bildirmesini, onu yapmayı kolaylaştırmasını ve gönlünü o işe yatırmasını diler. Şayet o işi uygulamak dini, dünyası ve âhireti için hayırlı değilse, o işi kendisinden uzaklaştırmasını ve gönlünü o işten soğutmasını Mevlâ’sından ister.
İSTİHAREYE NEDEN YATILIR?
İnsanlar, başlarına gelecek hadiseleri bilemeyeceğine göre, ulu dinimiz bu hususta uygulanabilecek yegâne işin Allah’ın yardımını ve yol göstericiliğini arzulamak olduğunu belirtmiş, böylelikle insanların imanlarını sarsılmaktan, şahsiyetlerini de zedelenmekten korumuştur. İşte bu sebeple Peygamber Efendimiz ufak, büyük, mühim, ehemmiyetsiz her işi yapar iken, onların iyi mi, yoksa kötü mü olduğunu kendisinden diğer kimsenin bilemeyeceği yegâne güce, yani Allah Teâlâ’ya istihâre yaparak başvurulmasını tavsiye etmiş, ashâbına dahi Kur’an’dan bir sûreyi öğretircesine istihâre duasını öğretmiştir.
İSTİHAREYE NASIL YATILIR?
İnsanın üstesinden gelemediği düzensiz ve karışık işler, tereddüde düştüğü haller, gerçekleştireceği iş konusu ile alakalı kimin sözüne yahut görüşüne kıymet vereceğini bilemediği haller karşısında, meseleyi Allah’a havâle etmesi, onun yol göstericiliğine başvurması ve kendine bir çözüm göstermesini dilemesi gönlünü ferahlatır, içini rahatlatır. İyi, yararlı ve meşrû olduğu bilindik işler için istihâre yapılmaz. İstihâreden beklenilen neticesi almak için kuvvetli ve içten bir imana sahip olmak lazım olur. Allah’a candan tabi kimseler, istihâre edilen işin müsbet olması durumunda gönüllerinde bir huzur, mutluluk, sevinç ve rahatlık duyarlar. Böyle bir hâl duyulmadığı vakit, istihare üç kere -bir rivayete göre yedi kere- yineleme edilebilir. Buna karşın gönülde iyi hissiyat uyanmazsa, o işten vazgeçilmesi elverişli olur. Allah katında kıymetli olduğu sanılan insanlara başvurularak, onlardan kendileri için istihâre etmesi istenebilir.
İstihâre, yapılması düşünülen işle alakalı olarak his, fikir ve meyiller şimdilik niyet ve karar safhasına gelmeden evvela yapılmalıdır.
Günün yahut gecenin, namaz kılınması mekruh olan üç zamanı dışında, aptes alıp iki rek’at namaz kılınacaktır. Bazı İslâm büyükleri, namazın birinci rek’atında, Fâtiha’dan sonra “Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn” sûresinin, ikinci rek’atında gene Fâtiha’dan sonra “Kul hüvallâhü ahad” sûresinin okunmasını elverişli görmüşlerdir. Bununla birlikte cümle alem istediği sûreyi okuyabilir. Namazdan sonra hadîs-i şerîfte geçen istihâre duası okunur ve hangi iş için dua edildiği belirtilir. İstihâre uygulanan işin söylenmeyerek candan geçirilmesi de yeterli olabilir.
Nitekim Hz. Peygamber: “şimdi yahut daha ardından için kötü olduğunu biliyorsan”) onu benden, beni ondan uzaklaştır. Hayır nerdeyse onu bana kısmet et, sonra dahi gönlümü bu sonuca râzı kıl!” der ve isteyeceği şeyi söylerdi. (Buhârî, Teheccüd 28, Daavât 48, Tevhîd 10. Ayrıca bk. Tirmizî, Vitr 18; İbni Mâce, İkâme 188.)