İstemek ve Ruhsal zekâ
Merhabalar.......
Ruhsalltiren tek kavram
“istemektir.” Yani duadır, yalvarmaktır, arzulamaktır,
ihtiyaç duymaktır. İstemek yoksa, vermek yoktur.
Tüm yaratıklar istemenin ürünüdür. Eğer yaratıcı,
tanınmayı ve bilinmeyi istemeseydi, biz var
olmayacaktık.
Eğer kimse istemeseydi, ihtiyaç hissetmeseydi,
elbisenizden tırnak makasına, arabanızdan saatinize
kadar hiçbir şeyiniz olmayacaktı.
ki, o her yerde,
her şeyin içinde, her oluşun öncesinde ve sonrasında
gizleniyor. O yüzden, bu kitap boyunca onu her yerde,
her tekniğin içerisinde kullanacağız.
Hamuru “istemekle” yoğrulan kâinat bir ışıktır, bir
bütündür. Hayat ve içinde olup biten her şey, bu ışığın
akışından ibarettir. Birlikte bu ışığın içine gireceğiz,
evrene hâkim olan zekânın sırrını keşfedeceğiz; sonra
da, ruhumuzu kullanarak bu zekânın her bir kıvrımını
zafere
ve sonsuz huzura taşıyacak olan ruhsallık boyutundan
uzanan adımlar. Bu adımları doğru atanların ruhsal
zekâları yüksek olacaktır:
[b]
Sonra
Duygu Gücü: Derin duygularla istiyor musunuz?
[b]
[b]z sonuçsuz kalsa da,
hâlâ isteyecek misiniz? Sonra Ruhsal Etkileşim
Gücü: Evren ve içindekilerle uyum içerisinde
isteyebiliyor musunuz? Sonra Kanun ve İrade
Gücü: İsterken evrenin yaratıcısının kanunlarının ve
iradesinin farkında mısınız?
[b]
tur. Size yedi temel ruhsal zekâ
geliştirme alanı sunuyoruz. Işık yedi ana renkten
oluşsa da, bunların yoğrulmalarından oluşan yüzlerce
farklı renkler ve tonlar vardır. Bunun gibi, Ruhsal
Zekânın bu kitapta yer almayan, detayda çok farklı
[b]inizde,
sonucuna ulaşacağınızdan hangi düzeyde eminseniz, o
sonuca ulaşma ihtimaliniz, o kadar yüksek olacaktır.
Emin olduğunuz ölçüde, tüm evren, gizliden gizliye
sizin emrinize sunulacak, tesadüf görüntüsü altında,
evrenle birlikte ilerleyeceğinizi göreceksiniz. İman,
ruhsal güce dayanmanın en önemli aracıdır.
[b]iniz üzerinde
belirleyici olan ne yaptığınız değil, niçin yaptığıdır.
Sadece gerekçelerinizin, niyetlerinizin sonuçlarını
z. Gerekçeler yüzünden, iyiliklerden
kötülükler, kötülüklerden iyilikler çıkacak; gerekçelerin
derinliği, küçük bir işten dağlar kadar büyük sonuçlar
çıkaracaktır.
[b]Duygular, bir defa
istemenin gücünü, bir milyon kez istemek kadar
büyütebilir. Duygu, maddeyi şah damarından
yakalayan ruhsal alandan gelen bir esintidir. Bir insanı
arak
ona ruhundan nüfuz eder. Hayatınızı olumlu
duygularla ne kadar beslerseniz, eylemlerinizin olumlu
sonuçları o kadar katlanacaktır.
[b]Israr, ilerlemenin
sürekliliğini sağlayan tek tutumdur. Israr sayesinde,
bir damla su bir taştan güçlü olabilir. Bir kartopunun
çığa dönüşmesini, suyun okyanus hâline gelmesini
sağlayan, sadece ısrardır. Israrlı insanın çevresine
toplanan ruhsal destek, her geçen gün katlanarak
artar; öyle bir an gelir ki, merkezinde tek bir insanın
bulunduğu hareket, artık durdurulamaz. Dağlar
dağlardan değil, kum taneciklerinden yaratılmıştır.
[b]insanlar, anîden
çekerek koparırlar; birden eğerek kırarlar. Kanaat,
ilerlemeyi istikrarlı sürdürmenin tek yoludur.
Başarmak, çok ilerlemek değil, az da olsa sürekli
ilerlemektir. Dünya, hırs gösterenlerin sırtında, kanaat
gösterenlerin ayaklarının altındadır. Dünyayı sırtında
taşıyan, Dünyanın üzerinde yürüyenden güçlü olamaz.
Evren bencilliğin düşmanıdır. Her şeyi yalnızca
kendine isteyene hiçbir şey verilmez; her şeyi
dağıtmak isteyene her şey sunulur. Felaket bölgesine
bir tır yardım malzemesiyle gitseydiniz, teslim etmek
için kimi arardınız? Yaratıcı vermek için sizi niçin
arasın?
[b]Evren
etkileşimli yaratılmıştır. Sadece verenler alır, sevenler
sevilir; paylaşanlarla paylaşılır. İnsan bedeni, fiziksel
çevresinden nasıl etkileniyorsa; ruhu, ruhsal çevreden
öyle etkilenir. Çevresini kaplayan ruhsal enerji, insanı
on
kişi, birbirlerinden tüm yönleriyle kopuk yaşayan bir
milyon kişiden daha güçlüdür. Ruhsal dayanışmayı
[b]Evren, kendi
başlarına rasgele hareket eden bağımsız zerrelerden
değil, hakim bir sultanın kanun ve iradesine göre
çalışan askerlerden oluşur. Bu yüzden, bir atom tek
başına evren kadar, bir insan tek başına tüm insanlar
kadar güçlü olabilir. Ardında büyük bir ordunun
desteğiyle hareket eden tek bir zerre, o ordu kadar
güçlüdür. İnsan, evreni kuşatan kanun ve iradeyi tanır
da, hareketlerini onunla uyumlu yönlendirirse,
ardındaki yenilmez orduya dayanarak, evrene tek
başına meydan okuyacaktır.
(Kaynak : Ruhsal zeka)
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|