Hep bir yanımız eksik kaldı
Evet, hep bir yanımız eksik kaldı. Bir yanımız güçlü, bir yanımız zayıf kaldı. Kimimiz çok güzel İslam ahlakı öğrendik ama İslam inancını çok güzel öğrenemedik. İnancımız bidat ile hurafe ile dolu ama ahlakımız tam da İslami ahlak.
Kimimiz İslam'ın muazzez savunucuları olduk. İslam'a laf ve kusur atanlara karşı çok güzel cevaplar verdik. İyi bir islam fedaisi olduk. Ama gel gör ki ahlak sıfır. Ahlaksız fedailer olduk, ahlaksız mücahitler olduk.
Kimimiz İslam'ın sembol ve şiarlarına son derece bağlı ve bağımlı olduk. Sarık, cübbe, takke, misvak, çarşaf, giyim, kuşam, sakal vb. konularda İslam'ın tüm özellikleri yerinde. Ama ilim yok, bilinç yok, hoşgörü yok, nezaket yok, saygı yok.
Kimimiz İslami ilimlerde zirveye ulaştık. Akide, kelam, hadis, fıkıh, tefsir vesair ilimlerde büyük rütbeler elde ettik. Ama vaktinde kılınan namaz yok, oruç yok, umre yok, zekât yok, infak yok... İlim var ama amel yok.
Kimimiz adabı muaşeret konusunda İslam'ı dört dörtlük yaşadık. Komşu memnun, arkadaşlar memnun, işçiler memnun, sokak kedileri memnun, balkondan su içen kuşlar memnun ama kazanç, gayrimeşru yollardan. Faiz var, kumar var, ihaleye fesat var, kul hakkı yeme var, hile var...
Evet, bakıyorum kendimize, İslam'ın sadece bir veya birkaç yönünü almışız. Saçının teli gözükmeyen genç kız, düğünde herkesin içinde dansöz gibi oynuyor. İslam'ın giyimini almış ama İslam'ın edep ve ahlakını almamış. Baktığın zaman tam Müslüman budur dersin ama ticaret yaparsın on tane yalanı göz göre göre kuyruklu yıldız gibi sıralar. İslam'ın görüntüsünü almış ama amacını alamamış. Konuştuğun zaman işte İslam alimi budur dersin ama borç versen bir daha alamazsın ondan. İslam'ın ilmini kuşanmış ama İslam ahlakını kuşanmamış.
İşte halimiz budur. Hep bir yanımız eksik ve zayıf. Bir halimiz Müslüman hali, bir halimiz münafıkların, gayrimüslimlerin hali...
İşte bu nedenle olmalı ki yüce Rabbimiz "İslam'ın tamamına girin" buyurmuştur. (Bakara Sûresi 208.)
Biz ne kadarına girdik acaba?
|