İŞ ARAYANLAR ve İŞİ BOZULANLAR İÇİN MANEVİ YARDIM
Bir gün iki kişi Şeyh Ebü’l-Vefâ Kaddesellâhü sırrahu’l azîz Hazretlerine gelmişler. İkisi de bir iş bulmak; devlet kapısından bir memurluk istemek maksadıyla Şeyh Efendiden himmet taleb etmişler.
Gelenlerden birisi ehl-i vird Yani, zikrin usûl ve şartlarına vâkıf sâlih bir zât imiş. Diğeri pek fazla ilmi olmayan sade bir vatandaş imiş. Şeyh Hazretleri vird ehli olana şu duayı tâlim buyurmuşlar:
(Allahümme yâ vehhâbü rabbi hebli mülken lâ yenbeği li ahdin ba’di inneke entel vehhâb).
Yetmiş yedi bin kere bunu oku demiş. Ve o kişi de Şeyh Efen*dinin bu tenbihini yerine getirmiş. Şeyh Efendinin çevresinde bulunan kimseler bu zâtın görevi alacağına muhakkak nazarı ile bakıyorlarmış. Zikir âdâbını bilmeyen, ilmi az olana ise bu âyet i lâtifi bir kâğıt üzerine yazıp herkesin içinde adamın sarığının kenarına sokmuştur. On gün sonra hiç ihtimal yokken, vefk’in müvekkilinin yardımı ile vazife bu zâta verilmiştir, öbür vird ehline verilmemiş.
Şeyh Ebü’l-Vefâ Hazretleri şöyle buyurmuştur:
“Esmaları vefk’e (sayıya) uygun okumamakla şimdiye kadar geçen ömrümüze yazık etmişiz. Adetâ soğuk demiri dövmüşüz de haberimiz yokmuş Vefksiz elli yıl zahmetlerle çektiğimiz esmayı vefk’e uygun ektiğimizde o esmâ’nın te’siri göz açıp kapayacak kadar kısa bir zamanda güneş gibi doğmuştur.»
Vefksız esma zikri kıyaslanacak olursa; vefk ile yapılacak zikre nisbetle katrenin denize, zerrenin güneşe nisbeti gibidir.
Not: Vefk’in murabbaı çizilirken de dikkat edilecek hususlar vardır. Çizgüer biribirine eşit gayet düzgün olmalıdır. Mümkün olursa kuş*luk vakti çizilmelidir.
Vefk’e sâhip olup üzerinde taşıyan âlemde hayır namına ne mümkün ise verir ve şerleri de ondan uzaklaştırır.
Bir kimse vefk’i üzerinde devamlı bulundursa ulvi ve süfli ruh*lara mâlik ve üzerlerinde tasarruf sahibi olur.
Ancak vefk’i taşıyan kimse her zaman temiz olup; asla cünüp gezmemelidir. Gözlerini haramdan çekmeli; unutmamalıdır ki vefk’i taşıyan kişi ilâhi esmâ’yı cezbeder ve bu esmânın müvekkeli olan melek yanından hiç ayrılmaz. Çünkü taşıdığı vefk ol meleği mıknatısın demiri cezbeylediği gibi cezbeyler. Hattâ vefk’in sahibi vefk ile meşgul olmasa dahi te’siri yine de bâki– kalır. O müvekkel melek bu takdirde dahi yanından hiç ayrılmaz; ufak bir himmet nice zor işleri kolaylaştırır.
Kaynak: MELİH YULUĞ, Yâsin-i Şerifin Havâssı ve Esrâru- Yâsîn-i Şerifin Meâl Tefsir Ve Hâssaları, 1991, İstanbul