Geleneksel olarak “hayat kapısının ateşi†adı verilen sağ böbrek, böbrek üstü bezlerinin ve içsalgı bezleri sisteminin durumunu yansıtır. Sağ böbreğin işlev görmemesi yorgunluğa ve baş bölgesinde sıcaklığa yol açar. Geleneksel olarak, “su böbreği†adı verilen sol böbrek, su metabolizmasının durumunu yansıtır, idrarın oluşmasını düzenler. Sol böbreğin işlev görmemesi vücutta su tutulmasına ve parmak uçlarının soğumasına yol açar.
Böbrek meridyenindeki dengesizlikler fobi, aşırı korku ve kolayca ürkme gibi psikolojik semptomlara yol açar. Bu kişiler endişelen, kompülsif olarak çalışma eğilimindedirler. Başladıkları işleri bitirecek sabrı gösteremezler. Birçok şeyi tekrar tekrar yaparlar, her şeye aşırı tepki verirler. Fiziksel olarak ciltleri koyudur, sertliğini kaybetmiştir ve kolayca şişer. Enfeksiyon ve ekzama sık görülebilir. Karınlarının alt bölgesi ve sırtları genellikle soğuktur, bacak krampları da yaygındır. Uykusuzluktan başları önlerine düşer, yine de derin uyuyamazlar. Kolları ve bacakları sıcaktır. Sabahları bir şeyi tutma yetenekleri azalır. Ağızlarında acı bir tat ya da güçlü bir koku hissedebilirler. Sık sık burunları kanar.
Mesane Meridyeni
Gözün burun tarafındaki ucundan başlar, ayağın küçük parmağında biter. Bütün endokrin sistemiyle bağlantılı olan hipofiz bezi vasıtasıyla otonom sinir sisteminin çalışmasıyla ilişkilidir. Böylece, beden sıvıları süzüldükten sonra artık sıvıları toplayarak bedenden atan boşaltım organlarını, üreme işlevini ve rahmi kontrol eder.
Mesane meridyeninde dengesizlikler baş gösterdiğinde büyük sinirsel gerginlik yaşanır, kişi aşırı tepkiler verir. Sırtın altındaki kaslar genellikle sertleşir. Gözlerin burun kenarındaki yanlarında acıma ya da batma hissedilir, baş ağrısı, başın arkasında zonklama meydana gelir.Ayrıca otonom sinir sisteminde de sorunlar ortaya çıkar. Kişi sırtında ürperme hisseder ya da sırtının alt bölgesinde işkence çektiren ağrılar oluşur. Başın arkasından burun kemerine kadar yayılan ağrılar yaşanır. Kimi kez sırt acıdan kıvrılır, adaleler kasılır. Karnın alt bölgesinden bacaklara kadar üşüme hissedilir, idrar çoğunlukla artar ya da azalır. Kimi kez sistit (mesane iltihabı) görülür.
Düzenleyici İşlev Gören Meridyenler
Bu meridyenler kalp ve incebarsak meridyenleriyle karşılaştırılabilir. Kalbin iradesi dolaşım-cinsiyet meridyeni ile bütün bedene nakledilirken, incebarsağın emdiği besin maddeleri üçlü ısıtıcı tarafından parmak uçları dahil bedenin her köşesine iletilir. Böylece beden entegre olur, dinçlik kazanır ve kendini koruyabilir. Bu iki meridyenin işlevi, besleyici ve koruyucu enerjinin bedenin merkezi ve periferik bölgelerinde dolaşımını sağlamaktır.
Dolaşım-Cinsiyet Meridyeni
Göğüs ucundan başlar, orta parmakta biter. Dolaşım-cinsiyet meridyeni kimi kez kalbin dış zarıyla eş tutulur ama klasik metinlerde yazdığı gibi, dolaşım-cinsiyet meridyeni kalbin koordine etme işlevine yardım ediyorsa, o takdirde bu meridyen kalp, aort, belli başlı bütün atar ve toplardamarlarla lenf kanalları dahil olmak üzere merkezi kan dolaşımıyla ilişkilidir.
Dolaşım cinsiyet meridyeni, duygusal tepkilerle yakından bağlantılıdır, çünkü merkezi dolaşım işlevinin görevini üstlenerek kalbe yardım eder. Kalbin iradesini nakleden ve besinlerin taşınmasını düzenleyen kan dolaşımıyla ilişkilidir. Böylece, bütün organların çalışmasını engelleyebilir ya da uyarabilir.
Dolaşam-kalp meridyenindeki dengesizlikler konsantre olmayı güçleştirir, kişi aynı pozisyonda uzun süre çalışamaz, zihin yorgunluğu baş gösterir. Bu sorunu olan kişilere gevşemek güç gelir, başlarına kan çıkar, el ve ayak parmakları soğuktur. Göbeğin üst bölgesinde sıkıntı yaşanabilir, nabız hızlıdır, tansiyon anormal olabilir ve kişi mide ekşimesinde olduğu gibi boğazında yanma hissedebilir. Daha ciddi durumlarda anjina pektoris krizi yaşanabilir. Uykusuzluk, solunum yetersizliği, iğne batıyormuş hissini veren acı, göğüste ağırlık yaygın semptomlardır.
Üçlü Isıtıcı Meridyen
Yüzük parmağında başlar, kaşın dış kenarında biter. Geleneksel Çin tıbbında beden üç bölüme ayrılır. Bunların her biri kendi kendinin ısıtıcısıdır. Isıtıcı, ısı üreten bir bölge, metabolizma faaliyetinin merkezidir. Böylece üçlü ısıtıcı geleneksel sınıflandırmaya göre, gövdenin üst, orta ve alt bölgelerindeki organlarda metabolizma faaliyeti (ısı oluşumu) gösterir. Bu sistemde göğüs boşluğu, karın boşluğunun üst yarısı (göbeğin üstü) ve alt yarısı ayrı ayrı olmak üzere üst, orta ve alt ısıtıcıların kontrolündedir. Yani, üçlü ısıtıcı üç bölümden meydana gelir ve her bölümün işlevi farklıdır.
Klasik metinlerde dolaşım-cinsiyet meridyeniyle birlikte bir yin-yang çifti oluşturan bu meridyenin işlevinin olduğu ama formunun olmadığı yazar. Üçlü ısıtıcı meridyen periferik (çevresel) kan dolaşımını ve lenfatik akışı kontrol eder. Bu, üçlü ısıtıcı deri, mukoza ve periferideki kılcal damarlarla lenf ağı tarafından beslenen yürek zarıyla yakından ilişkilidir.
Besinlerin özümlenmesinde hayati bir rol oynayan incebarsak askısıyla bağlantılıdır. Periferik dolaşımı kontrol ederek besin maddelerinin bedende dağılımını düzenler. Bedenin su metabolizmasının düzenlenmesinde önemli rol oynar.
Bu meridyeninde dengesizlik yaşayan kişi başkalarıyla iyi ilişki kuramaz, kendini aşırı savunur ve sürekli tetiktedir. Bu da, bedeninde sertleşmelere yol açar. Kolları gergin ve serttir, sürekli yumruklarını sıkar. Başı, üzerinde bir şey varmış gibi ağır gelir. Çevresindeki değişikliklere karşı aşırı duyarlıdır, ani ısı ve nem değişikliklerinden olumsuz etkilenir. Bünyesi alerjik olabilir. Burun ve boğaz mukozaları aşırı hassastır, lenf düğümleri kolayca şişer. Sık sık soğuk alır, gözlerinde ve burnunda sorunlar yaşar.
Bunların yanı sıra karın duvarında ve göğsünde baskı hisseder, cildi aşırı hassastır, bu da gıdıklanmaya, kaşınmaya ve acıya aşırı duyarlılığa yol açar. Vücut kolayca su tutar. Kimi kez kollarda ve başın arkasında uyuşukluk vardır. Ekzema ve ürtiker oldukça yaygın semptomlardır.
Belirleme (Karar) İşlevi Gören Meridyenler
Geleneksel olarak, karaciğer ve safra kesesi meridyenlerinin durumunun, kişinin gözlerine ve tırnaklarına yansıdığı kabul edilir. Ancak bu meridyenlerdeki dengesizlikler çoğunlukla böğürde ortaya çıkar. Ayrıca bu organlar gözün iris tabakası, görme, tendonlar (özellikle Aşil tendonu), cinsel organlar, cinsel tepkiler ve çeşitli eklemlerin hareketleriyle de ilişkilidir. Bu meridyenler depolama ve dağıtma işlevini üstlenirler. Başka bir deyişle gördükleri bu işlev sayesinde hayati enerjinin dağıtımını belirlerler.
Karaciğer Meridyeni
Ayağın başparmağında başlar, göğüs altında biter. Karaciğer besinleri depo eder ve bedenin aktif kalması için gereken hayati enerjiyi korur. Kanı artırır, zararlı maddeleri parçalayıp bedenden atar. Karaciğerin en önemli işlevi kişiyi dinç ve güçlü tutmaktır.
Karaciğer meridyenindeki dengesizlikler sonucunda güç kaybı, aşırı yorgunluk, huysuzluk, gürültüden kolayca rahatsız olma, aşırı duygusallık sorunları baş gösterir. Kişi, konuşurken sesini yükseltir. Fiziksel düzeyde, gözler parlaklığını kaybeder, her şeyi sarımsı görür, ayağa kalktığında başı döner. Cinsel performansı düşer, prostat ve testis sorunları ortaya çıkar. Kuyruk sokumu omurunda ve onun üzerindeki sakral omurlarda ağrı, basur, böğürde gerginlik, kaburgaların altındaki bölgede baskı, iştah kaybı, mide bulantısı ve baş ağrısı yaşanır.
Safrakesesi Meridyeni
Gözün dış kenarından başlar, ayağın dördüncü parmağında biter. Safrakesesi, besinlerin bedene dağılımını ve (tükrük bezi, pankreas özsuyu, safra ve barsak enzimleri dahil) sindirim enzimlerinin, tiroid hormonlarının dengesini kontrol eder. Ayrıca safrakesesi karar vermeyle ilişkilidir, tepkileri ve davranışları belirler.
Bu meridyendeki dengesizlikler sonucunda kişi, önemsiz ayrıntılarla aşırı ilgilenir. Paniğe kapılmaktan ve karar alamamaktan korkar. Göz yorgunluğu başlar, gözlerin akları sararır, gözlerde mukoza birikir, görme bulanıklaşır. Bu kişiler acele yemek yediklerinden safra salgılanması yetersiz kalır, kabızlık ya da ishal görülür. Cilt sararır, kol ve bacak eklemlerinin yanı sıra bedende sertleşmeler başlar. Diğer semptomlar arasında mide ekşimesi, sabahları mide bulantısı, mide şişkinliği, omuzlarda gerginlik, midede ya da safrakesesi kanalında spazmlar ve ağrı, asit artışı, on iki parmak ülseri, balgamlı öksürük sayılabilir.
Merkez Meridyeni
Cinsel organla anüs arasındaki Hui Yin noktasından başlar, düz bir çizgi halinde alt dudağın altında biter. Bedendeki bütün yin kanallarını yönetir, bu nedenle “yin kanalları denizi†adı verilir. Kadınlarda hamilelikten ve ceninin beslenmesinden sorumludur.
Bu meridyendeki dengesizlikler fıtık, kadınlar beyaz akıntı, karnın alt bölgesinde yumrular, düzensiz ay halleri, düşük, kısırlık, spermlerde azalma, boğaz ağrısı vb olarak ortaya çıkabilir.
Bu meridyen karın bölgesi, göğüs, boyun, baş, yüz hastalıklarına ve geçtiği bölgelerdeki iç hastalıklarına şifa verirken kullanılır.
Yönetici Meridyen
Cinsel organla anüs arasındaki Hui Yin noktasından başlar, düz bir çizgi halinde başın tepesine çıkıp alından ve burun üzerinden geçerek üst dudakta biter. Bütün yang kanallarını yönetir, bu nedenle “yang kanalları denizi†adı verilir. Beyin, omurga, karaciğer, böbrek ve rahimle de ilişkilidir.
Bu meridyende dengesizlik başgösterdiğinde omurga sertleşir, sırt ağrıları, diş hastalıkları, baş ağrısı, ruhsal tutarsızlık, iktidarsızlık, erken boşalma, kısırlık, kalınbarsağın son kısmında sarkma gibi sorunlar ortaya çıkar.
Bu meridyen uyarılarak akıl hastalıkları, nöropati, kalp-damar hastalıkları, idrar yolu hastalıkları, cinsel hastalıklar, bel ve sakral bölgedeki hastalıkların yanı sıra baş, boyun sorunları ve geçtiği bölgelerdeki iç hastalıklarına şifa verilir.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|