Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Zihin Kontrol Operasyonlari-1: Yeni Silah Beyin Mi?
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 01.02.17, 14:14
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,466
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Arrow Zihin Kontrol Operasyonlari-1: Yeni Silah Beyin Mi?

Son elli yıldır, zihin kontrol çalışmaları, psikolojik savaş

yöntemleri dünyanın iki süper devletinin gündemine oturmuş durumda…

Zihinsel dalgaların, elektromanyetik dalgaların insan beynini

etkilediği bir gerçek…Bakın Prof. Dr. Haluk Nurbaki bu konuda ne

demiş:



"Düşünelim ki, hali vakti yerinde, zengin, her istediğini alabilen

mutlu bir insan var. Ama bu insanı akşamleyin evine geldiği zaman

bir huzursuzluk kaplıyor. Bunun sebebi, bu kişinin sahip olduğu

imkanlara komşularının sahip olmaması üzerine komşularından gelen

zihinsel dalgalardır. Daha önemli bir şey söyleyeyim, sevgisini

kaybetmiş toplumlar içerisinde yaşayan insan, orada bulunduğu

müddetçe zihni frekansları, sevgi yayınlarını kendiliğinden iptal

eder. Toplumdan gelen kavga, huzursuzluk yayınları o kişinin de

beynini işgal eder, onu da rahatsız eder. Dolayısıyla gerek bir alet

vasıtasıyla, gerek şeytan-manevi etki- vasıtasıyla ve gerekse insan

vasıtasıyla dalga hareketlerinden etkilenmek mümkündür.



Her harf ayrı bir frekans yayar. Harfler düşünce haline geldikten

sonra, yayın başlar. Yani ben mesela,"akrep" dedikten, beş harfi bir

araya getirdikten sonra yayın haline geçer. Ondan önce yayın yoktur.

Mesela "A" harfi bir hiçtir. Herhangi bir şeyi sesli olarak

düşünmeden yani sessiz olarak düşündüğünüzde de bir yayın söz

konusudur. Bu kanalla düşüncenin tespiti mümkün ama imkansız denecek

kadar çok zor bir hadise…"



"Elektronik haberleşme alanında gerçekleşen akıl almaz ilerleme,

bireyin özel hayatı için büyük bir tehlike yaratmaktadır." Diyor,

ABD Federal Mahkeme Başyargıcı Earl Warren…



CIA da, senelerdir, "Uyuyan Güzel" kod adlı bir araştırma operasyonu

yürütülüyor. Amaç:



"İnsan beyninin uzaktan kumandası, yönetilmesi ve yönlendirilmesi!"

CIA bu yöndeki çalışmaların sürdürüldüğünü ve son derece olumlu

sonuçlar alındığını resmen açıklıyor. Servis hedefini anlatmak için

örnekler veriyor:



Toplu bir ayaklanma halinde, karşı gösteri halindeki insanları

kontrol altına almak, sakinleştirmek, teslim olmalarını sağlamak…Bir

teröristin uzaktan kumandayla etkisiz hale getirilmesini sağlamak…

Nasıl olacak bu iş?



Elektromanyetik ışınlarla beyinin bazı hücrelerini yok ederek veya

bir süre için uyuşturup etkisiz hale getirerek…



Hedef beyin! İnsan beynini uzaktan kontrol altına alma çalışmaları

Kaliforniya'daki laboratuarlarda, Moskova üniversitelerinin deney

odalarında sürdürülüyor.



Fareler, kediler, köpekler üzerinde başarılı olan yeni silahlar,

insanoğlunu yönlendirmeye hazırlanıyor.



Elektromanyetik ışınlar; metal, beton, su gibi engelleri rahatça

aşabiliyor, yüzlerce metre uzağa iletilebiliyor. İnsan beyni hedef

alındığı zaman, beyinin en en iyi koruma altındaki bölümlerine dahi

ulaşabiliyor, etki yapabiliyorlar! İşte yarınların istihbarat silahı

bu.



Pentagon'un iddialarına göre, Ruslar bu alanda daha ileri gitmeyi,

Amerikalıları geride bırakmayı başarmışlar. 1985'ten beri, bir

kilometre mesafeden etkili olan, portatif ışın tabancasını

istihbaratçılara ve askerlere teslim etmişler.



-Alıntı-

--------------------

DİGİTAL TERÖRİZME DOĞRU



Beynin uzaktan kontrolü ve yönlendirilmesi olarak tanımlanan digital

terörizm, insanlığa yönelik yeni bir tehdit mi oluşturuyor?



Kapsamlı ve ciddi bir şekilde, ilk olarak John St. Clair Akwei

adındaki bir amerikan vatandaşının, 1996 da Amerikan Ulusal Güvenlik

ajansı(NSA) aleyhine açtığı bir davayla gündeme gelen, uzaktan

düşünceleri okuma ve yönlendirme teknolojisinin, gizliden gizliye

kullanıldığını kanıtlayacak pek çok delil artık mevcut….



Akwei, NSA'nın kendisini sürekli takip edip davranışlarını kontrol

ettiğini iddia etmişti, mahkemeye yüzlerce sayfalık delil sunmuştu.



Kısmen kanıtlanan iddialara göre NSA, bunu "sinyal istihbaratı" adı

verilen bir sistemle yapıyor. Bu sistem, dünyada elektrik taşıyan

her şeyin çevresinde manyetik alan olduğu ve alanların

elektromanyetik dalgalar yaydığı teorisine dayanıyor. NSA nın

geliştirdiği sistemle, uydular aracılığıyla, dünyanın neresinde

olursa olsun, bir canlıyı kontrol altına almak ve izlemek mümkün…



NSA'nın sinyal istihbaratının ilk aşaması, kontrol altına alınacak

kişinin elektromanyetik dalga boyunun tespit edilmesi. Herkese göre

değişen ve 3-50 Hertz arasındaki elektromanyetik dalga boyutunun

tespitinden sonra, bu dalga boyu bilgisayara giriliyor ve artık 24

saat o kişi uydular ve çeşitli araçlar aracılığıyla şüpheli kişideki

elektriksel hareketleri analiz eden NSA, kişinin beyin haritasını

çıkararak düşüncelerini de okuyabiliyor. Konuşma merkezindeki

elektrik akımının analizi sayesinde, hedef kişinin sözleri dahi

tespit edilebiliyor, görme merkezi analiziyle kişinin gördüklerine

ulaşılabiliyor.



Sinyal istihbaratı sistemi tersten de kullanılıyor. Bu teknolojinin

ürperten boyutu da, aslında burada yatıyor. Yani bir kişinin

elektromanyetik dalgalarına kilitlenip uydu aracılığıyla yapılan

takip, onu yönlendirmede de kullanılabiliyor. Hedefin beynindeki

çeşitli merkezlere gönderilen elektromanyetik sinyallerle kişinin

görme, işitme, koklama, hareket etme gibi her türlü duyu ve

davranışı değiştirebiliyor. Gönderilen sinyaller sayesinde hedef

kişi, başkalarının duymadığı sesleri duyabiliyor ya da görüntüleri

görebiliyor.



Burada, yukarıda değindiğimiz bir noktanın altını tekrar çizmekte

yarar var: Beyindeki elektromanyetik dalga frekansı her insanda

farklı olduğu için, belirli bir kişiye gönderilen görüntü, ses ve

benzeri sinyalleri diğer insanların hissetmesi mümkün olmuyor. Bu

nedenle elektromanyetik tacize maruz kalan kişilerin itirafları,

yeterli delil olmadığı için tamamıyla kanıtlanamıyor.

--------------------

PANDORA PROJESİ BAŞLANGIÇ OLDU



Uzaktan beyin okuma ve yönlendirme teknolojisinin doğuşu Batı'da

olsa da, bu teknolojinin temellerini atan Sovyet Rusya oldu. 1960-65

arası Moskova'daki büyükelçilik binasında görevli Amerikalı

personelin (Amerikan elçisinin daha sonra ölmesini de içeren)

çeşitli fiziksel ve zihinsel hastalığa neden olan elektromanyetik

sinyallerle kuşatıldığının farkına varılmasıyla, bu teknolojiden

haberdar oldu. Geçmişte ABD Savunma Bakanlığı'nda Bilim Danışmanı

olarak görev yapan dr. Stephan Possony, ABD nin bu alandaki ilk

kapsamlı projesi olan PANDORA projesinin nasıl başlatıldığını

sonradan şu sözlerle açıklayacaktı.



"Moskova'daki elçinin ve diğer çalışanlardan bir çiftin, lösemi

nedeniyle ölmesinden sonra orada ne olduğunu çok dikkatli

araştırmamız için ani bir emir geldi. Dev bir proje yürürlüğe

girdi.Bu tümüyle Pandora projesi olarak bilinen hale geldi ve bu

CIA'yi, İleri Araştırma Proje Ajansı (ARPA) nı, devlet

departmanını , donanmayı ve orduyu da içeren TUMS, MUTS ve BAZAR

Projeleri gibi çok sayıda paralel projeyi kapsıyordu.



Sonradan Moskova Sinyalleri olarak adlandırılan elektromanyetik

sinyallerin, Amerikan elçiliğini hergün hedeflediğini söyleyen

Dr.Possony, ARPA nın 20 Aralık 1966 tarihli"çok gizli" notuyla bu

projenin önemini gösteriyor. Dr. Possony,"Tehdidin ne olduğunu

belirlemek için Beyaz Saray, ABD haberalma heyeti vasıtasıyla,

Devlet departmanı, CIA ve savunma bakanlığı içinde bir araştırma

çalışmasının yürütülmesi için direktif verdi.



Ulusal programın koordinasyonu "TUMSé kod adıyla Devlet departmanı

tarafından yapıldı. ARPA, insan üzerinde düşük seviyeli

elektromanyetik radyasyon etkileri bulunan ve potansiyel

tehditlerden birisiyle ilgilenen tüm programın seçilmiş bir kısmında

temsil edilmekte ve bunu üzerinde araştırma yürütmektedir. Bu

not "pandora" diye adlandırılan bu programdan elde edilen ilk

sonuçları özetlemektedir." Diyor.



ABD bu yeni teknolojiyi tanımaya ve geliştirmeye çalışırken, 1974

yılında, V.P. Kaznacheyev adındaki bir bilim adamı, ölümün uzak bir

mesafeden ultraviyole ışınlarının nakledilmesiyle

gerçekleştirilebileceğini kanıtladı. Aynı yılda bir Çek mühendis,

Robert Pavlita ise böcekleri uzak bir mesafeden "psikotronik"

cihazlar kullanarak öldürebildiğini gösterdi. CIA'nın Pavlita'nın

çalışmalarıyla ilgili raporlarına göre, bu bilim adamı insanda güçlü

psikolojik rahatsızlıklara ve ölüme neden olacak kapasiteye sahip

olan, biri 320 km., diğeri daha uzun mesafeden etkili olan

iki "psikotronik " silah geliştirdi.



NÖRO-ELEKTRO MANYETİK SİLAHLARIN ETKİLERİ



Nöro-elektromanyetik silahların insan üzerinde kullanılmasıyla

ortaya çıkan etkiler, silahların geliştirlmesinde habersizce denek

olarak kullanılanların psikolojik yardıma ihtiyaç duymalarıyla

ortaya çıktı. Bu etkilerin bazıları şöyle:



Hafıza kaybı ve davranış bozuklukları

Duyulan sesin yönü, şiddeti ve içeriğinin değişmesi.

Göz kapaklarını denetleyerek konuşmanın bozulması.

Şiddetli kalp çarpıntısı.

Zahmetli işler sırasında omuzları ve kolları zorlanarak kazalara

neden olma.

Bir şey yaparken dirseklerin dürtüklenmesi ve işe engel olma.

Bacaklarda ağrı ve gereksiz hareketlenme, sağ ve sola sallanma ve

aşırı sertleşme.

Ayağın zor ulaşılan yerlerinde kaşınma ve kızarmalar.

*Sırttaki büyük kaslarda kasılmalar.



*El hareketlerinin kontrol edilmesi



*Düşüncelerin okunması ve ya dışarıdan düşünce iletilmesi.



*Rüyaların denetlenmesi.



*Hareket eden hayali görüntüler görülmesi.



*Göz kapaklarının sürekli açık tutturulması.



*Sürekli kulak çınlaması.



*Çene ve dişlerin neden yokken titremesi.



Ömer Özkaya



-Alıntı-

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147