Hadimle görüşmek bir hacetini gerçekleştirmek isteyenler, İsteğiniz için 40 günlük düzenli okumalar riyazetler yapmak zor geliyor olabilir.

Elimden geldiğince aldığım eğitimde meselenin özüne değineceğim. Hem süreci görmeniz hem de bunu gerçekten isteyip istemediğinize karar vermeniz için yardımı olacağına inanıyorum. Amacım kimseyi taşlamak değil sadece ufkunuzu geliştirmeniz için bakış açısı oluşturmak.
Bir hacetiniz için düzenli olarak 40 günlük bir ibadete zikre başladığınızda yaklaşık ortalarına doğru sıkıntılar yaşamaya başlarsınız. Sufli dediğimiz varlıklar gelerek sizin bırakmanız için uğraşmaya başlarlar. Eğer siz isteğinizde inatçı çıkarsanız sabır ve dirayet gösterirseniz bu sınırı aşıp gelen ulvilerin sınavlarına tabii olursunuz. Tabii tüm bu okumalarda oluşan enerji ve çekimle gelen diğer rahatsız edici cinleri vs aşmanız gerek, son gelen ulvi mi değil mi bunu anlamanız zor mesele sadece 3. Gözün açık olması ile bitmiyor. Bunlar biz erenleriz diye gelip sizinle yaşamaya başladığında takip edin kendinizi. Kuranı Kerimi yine öncesindeki gibi okuyabiliyor muyum, namazımda aksama var mı, şu zikri yapardım şimdi elime tesbih alamıyorum demeye başladıysanız hayırlı olsun ayvanız.

40 gün dedik zikirlere ama her zaman böyle midir?
Hayır. 40, 63, 72, 3ay, 6ay,… gibi farklı süreler var. Bunların ne kadar olacağını ben bilmem Allah bilir. Sabır meselesi burası.

Cinler, periler, ifritler diyarına hoş geldiniz. Kapıyı açtınız bu aleme girdiniz. Ne bekliyorsunuz her yerde hadimler mi var. Nefsiniz bunlardan hangisine tutunursa onunla kalıyorsunuz.
Adama baktığında akşam ne yedi, karısıyla ne kavgası etti, çocuğunun ne hastalığı var isim filan gerek yok baktım mı hallederim. Ben yaptım. Biri aradı benim bazı rahatsızlıklarım var dedi hop biri anında yanımda, işte gelen cinden ne rahatsızlık olduğunu neden geldiğini filan öğrendik ettik, bazen de sırf biri hakkında bir şey söylemek nefse hoş geldiği için söyledik. Hepsi böyledir diyemem Allah’ın ilminin sonsuzluğu içerisinde haşa kimseyi aynı kefeye koyamam, alimlere çamur atarsam ben balçığa bulanırım, biz kişinin sözüne bir de haline bakarız. Ben size kendimi kötü örnek olarak verdim. Genelde hocalar bilir ve söylemezler gelsin bir bakalım derler. Kişinin izni önemli izinsiz de zaten baktığında yanıltma olur.

Nefse hoş geldiği için, bakın paralo bu, cinlerle görüşmek onları görmek iyimiş derken ne güzel kimin sorunu problemi varsa da hallederiz. Dur dedim dur. Ben cinlerle görüşmek istemiyorum, ifritler uzak olsun(tamam güçlüler her işinizi hallederler ama offf ki ne offf çok zor onları zapt etmek onların sahip oldukları güç farklı) perileri de gönder.

Aylarca “İstemiyorum” diye dolaş dolaş dolaş. Nasıl ikna oldular? Onlar değil nefsimiz ikna oldu, şükür gelene kapı göstermeye başladık. Bunlar fenadır hem de nasıl? Din, İslam, kimse elini taşın altına koymuyor diye diye sizinle dost oluyorlar. Benden söylemesi; siz insanlara, insanlığa hizmet edebilir seçebilirsiniz. Allah kabul etsin. Ama burada zemin çok kaygandır. Sınavları ağırdır.

Bunları aştık sıra kimde bir hadimde. Öyle sarp kayalardan tepelerden aştık buraya geldik, bir hadimle görüşmek onunla irtibatta kalmak istiyoruz. Kimle irtibatta kalırsanız orada durursunuz. Atınız coştu koştunuz gittiniz bir hadimle karşılaştınız durduk görüştük hasbihal ettik amenna. Burada mı kalacaksınız. Nefsinizin hoşuna gitti ise evet.

Bütün mesele yola nasıl başladığınızda bitiyor. En başta siz neden bir hadim çağırmak için uğraştınız ne istiyorsunuz. Bir hadim irtibatından sonra diğerleri ile de görüşmek kolaylaşır. Amelleri var sayıları var yaparsınız. 40 gün filanca okumayı yaptın, 3gün, 7gece bunu yaptığında görüşürsün, neden olmasın.

Ben size burada şifreyi veremiyorum, isteyen hadimlere kadar koşar, isteyen hadimlerden öteye gider. Neye talip iseniz sınırınızı oraya çizersiniz.

HADİMLERİN ÖTESİ DE VAR