Exorcisim?
Latince Exor kelimesinden gelir çıkarmak anlamı taşır klise şeytan çıkarma ayinlerinde bu ismi kullanmıştır,
Çeşitli kayıtlardan edindiğimiz bilgilere exorcisim tehlikeli ve zor bir uygulamadır.
iblislerce ele geçirilmiş kişinin bedeninden dua'lar aracılığı ile şeytanları çıkarma olarakda bilinir.
kilise şeytan çıkarma ayinlerini papazların tek başlarına yapmama konusunda uyarmıştır çünki tehlikeli olan bu ayinler sırasında papaz dahi etkilenebilir, hem çoklu zihin gücünün tesiri hemde farkındalık için birçok papaz ayine katılır.
Şeytan çıkarma ayinleri sırasında kurbanlar farklı tonlarda sesler çıkarıyor yada farklı dillerden konuşuyorlardı, sahip oldukları fiziki güç bazen artabiliyordu
Almanya'da yayımlanan 'Bild am Sonntag' gazetesinin muhabiri Andreas Englisch, Vatikan'ın 'Baş Şeytan Kovucusu' (Exorzist) Rahip Gabriel Amorth'un (79) 'Şeytan kovma ayini'ni izledi.
'Aziz Paul Toplumu' adlı tarikatın Roma'nın bir kenar semtindeki binasında yapılan ayini fotoğraf çekmeme koşuluyla izleyen gazeteci, gördüklerini şöyle anlattı:
(Odaya 25 yaşlarında çok güzel bir kadın girdi. Amorth'un yardımcısı kadını deri kemerlerle koltuğa sıkıca bağladı ve ayin başladı)
Kimsin? (Kadın kustu. Sonra, derinden bir sesle konuştu)
Beni rahat bırak!
Sana, efendimiz Hz. İsa'ya teslim olmanı emrediyorum!
Beni rahat bırak. Yoksa bu kadını acıdan kıvrandırırım. (Kadın sağa sola savruluyor. Ben, titriyorum. Rahip ise sakin, "Bazı oturumlarda vücut birkaç santim havaya bile kalkıyor" diyor. Gözümün önüne "Şeytan" filminden sahneler geliyor. Rahip tekrar soruyor...)
Kimsin? (Karanlık bir ses gürlüyor)
Ben Şeytan'ım ve bu kadını alıyorum.
Cehennem nasıl?
Orada hiçbir zaman gelmeyen ölümü özlemekten başka bir duygu yok.
Seni kovuyorum murdar ruh. Efendimiz Hz. İsa adına bırakmanı emrediyorum.
Beni rahat bırak. Gece yatağına yılan koyacak, yarın da kalbini yiyeceğim.
Tanrı benim yanımda. Benim adım Cebrail (Gabriel)! Ne zaman istersen gel ve Başmelek'le dövüş. (Yanıt yok. Rahip soruyor)
Kaç tane zavallı ruhu Cehennem'e götürdün?
Sadece dün yüzlerce.
Rahip?
20 tane.
Piskopos?
2.
Manastırda yaşayan rahibeler? (Kadın tısladı ve odayı kükürt kokusu kapladı.)
Seni de cehenneme alacağım. Bana karşı koyamazsın."
İyi dinle ve korkudan titre! Ey Şeytan, inancın düşmanı, insanların düşmanı, ölümün temeli, yaşamın hırsızı, her kötülüğün nedeni. Bu insanı bırak!" (Kadın feryat etti. Dudakları bembeyaz, titriyor)
Hayır! Beni cehenneme gönderirsen, ölürüm. Tüm rahipler katildir.
Ey Şeytan, sana emrediyorum, bu kadını bırak! (Kadının gözleri açılıyor. Sıcak bir bakış yakalıyorum. Bu bakış, bir insana ait, İblis'e değil. Ayağa kalkıyor ve rahibin ellerine sarılıyor. Şimdi dua etmeye gidiyor. Bir gün Şeytan onu bırakacak. Yoksa buraya bir daha gelecek. Eminim kazanan Rahip Amorth olacak. Bu adam karanlıkların tüm güçlerinden daha güçlü...)
The Exorcism of Emily Rose adlı korku filmindeki hayat hikayesi konu alınan Anneliese Michel'in hikayesi üzücüdür
1952 doğumlu Anneliese'in mutlu yaşamı; 1968 yılında bir gece, kendini kontrol edemediği bir şekilde kasılırken bulduğunda tamamıyle değişir. Psikiyatristler sürekli devam eden bu olağan üstü krizlere "epilepsi" teşhisi koyarlar.
1070-75 yılları arasında ataklar sıklaşır ve Anneliese gündelik yaşamında da şeytani görüntüler ve hayaller görmeye başlar. Aynı zamanda koyu katoliktir ve bir süre sonra ruhuna şeytan girdiğine inanmaya başlar. İblislerin kendisine emirler verdiğini doktorlara anlattığında doktorların ve verdikleri ilaçların kendisine yardımcı olamayacağını anlar.
1973 yılında katlolik kilisesinden "şeytan çıkarma" işlemi için izin istenir. Kilise buna izin vermez ve medikal tedavinin devam etmesi gerektiğini belirtir. Ancak ataklar artarak devam eder ve 74-75 yılları arasında kliseye defalarca başvuru yapılır. Klisenin tavrı nettir. Anneliese'nin daha dindar bir yaşam sürmesi gerektiğini söylerler.
Ataklar sırasında Anneliese'nin kendine ve ailenin diğer fertlerine zarar vermeye başladığı, karınca ve örümcek yiyerek beslendiği ve yemek yemeyi red ettiği 75 yılının son baharında Almanya Katolik Klisesi sonunda "The Great Exorcism"in uygulanmasına izin verir ve bu iş için iki rahip atar.
1975 Eylül- 1976 Temmuz ayları arasında "şeytan çıkarma" seansları haftada 1 ya da 2 kez olmak üzere gerçekleştirilir. Bu arada Anneliese hiç bilmediği bir dilde konuşmaya başlamıştır. Kesinlikle yemek yemez, iblislerin buna izin vermediğini düşünür. İlaçla uyutularak gıda verilmeye başlanır. Ataklar azalmaz. Hatta zaman zaman kısmi felç geçirir. Daha öncekilere oranla daha kendini bilmez şekildedir. Medikal tedaviye son verilmiştir. Seansların detaylarını saklamak amacıyla 40'a yakın ses kasedi kaydedilmiştir.
Son "şeytan çıkarma ayini" 30 Haziran 1976'da gerçekleşmiştir. Bu sırada Anneliese zatüreeye yakalanmıştır. Vücudu tamamıyle halsiz kalmıştır. Ayinler sırasında obsesif şekilde yaptığı hareketleri bile yapamaz durumda bulur kendini. Annesi Anna Michel kızının ölümünü ertesi gün, 01 Temmuz 1976'da kaydeder. Otoritelere haber verilir ve savcı hemen konuyu soruşturmaya başlar.
Ailesi ve rahipler hakkında dava açılır. Ölüm sebebi açlıktır. Dava Avrupa'da uzun süre ses getirir. Doktorlar, rahipler, ses kayıtları dinlenir. Psikologlara göre bu durumun sebebi genç kızın ailesi ve rahiplerdir. Anneliese'yi farkında olmadan yanlış etkilemeleri sonucu ölümüne sebep olmuşlardır. (Doctrinaire Induction) Sonunda aile ve rahipler suçlu bulunup, 6 ay ceza almışlardır.
Daha sonra Alman Katolik Kilisesi bir açıklama yapmış ve Anneliese'nin vücuduna şeytan girdiğini yalanladı. Bu açıklamanın ardından Katolik klisesi "şeytan çıkarma" ayini ve kurallarını tanımladığı "Rituale Romanum"u incelemeye aldı. 1999 yılında Kardinal Medina Estevez, Vatikan'da gazetecilere 1614 yılından beri Katolik klisesi tarafından kullanılan "Rituale Romanum"un yeni versyonunu sundu. Yeni adı De exorcismis et supplicationibus quibusdam (of exorcisms and certain supplications) olan yeni döküman "exorcism" ve kurallarını Katolik Kilisesi için yeniden tanımlamış oldu
(Sevgimle kalın)
(Kaynak:Metafizik'Alıntıdır)
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|